Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta 11-12 Temmuz'da yapılacak NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Litvanya'ya seyahati öncesinde havalimanında basın toplantısı düzenlemişti.
Erdoğan, "Milletimizin bizden bir beklentisi var" diyerek, "Önce gelin Türkiye'nin AB'de önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım" ifadesini kullanmıştı.
ABD VE STOLTENBERG'DEN DESTEK VERMİŞTİ
Erdoğan'ın açıklamasından kısa bir süre sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Türkiye'nin AB üyeliği isteğini destekliyorum" ifadesini kullanmıştı.
Aynı şekilde Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada da "ABD, Türkiye'nin AB üyelik sürecini her zaman destekledi ve desteklemeye de devam edecek" denilmişti.
ALMANYA'DAN AÇIKLAMA GELDİ
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a cevap vererek, Türkiye'nin AB üyeliği süreci ile İsveç'in NATO'ya katılımı arasında bağlantı olmadığını söyledi.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ile ortak basın toplantısında konuşan Scholz, "İsveç, NATO üyeliği için tüm şartları yerine getirdi. Türkiye'nin AB üyeliği meselesi ise, başka bir soru ve diğer meseleyle ilgisi yok; bir arada değerlendirilmemeli. İsveç'in en hızlı şekilde NATO'ya girmesi için elimden geleni yapmaya devam edeceğim" dedi.
Scholz ayrıca, "Finlandiya'nın çoktan üye olmasından memnuniyet duyuyorum ve İsveç'i de yakında NATO üyesi yapabileceğimizi umuyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından, bunun yakın gelecekte onun perspektifinden de düşünülebilir bir karar olduğuna dair olumlu bir mesaj alıyorum" ifadelerini kullandı.
BİR AÇIKLAMA DA LÜKSEMBURG'DAN
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da "Türkiye'nin AB üyeliği süreci ile İsveç'in NATO'ya katılımı birbiriyle alakasız; AB kapısı 2005'ten beri Türkiye'ye açık, özellikle insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı açısından belirtilen koşulları karşılaması yeterli" diye konuştu.