14 yaşındaki işitme engelli Ayşe Ayşit, yaptığı yağlı boya ve karakalem çalışmaları ile herkesi kendine hayran bırakıyor. 10 yaşına kadar işitme engelli olduğu anlaşılamayan Ayşe, derslerinden başarısız olduğu gerekçesiyle sınıfta hep arka sıralarda oturtuldu. Genç kız, işitmekte zorlandığı için yıllarca konuşulanları, dudak hareketlerini okuyarak anlayabildi. Şu an işitme cihazı yardımı ile duyabilen Ayşe’nin cihazı taktığında ilk tepkisi ise, “Anne yağmurun da sesi varmış…” oldu.

Ortaokul son sınıf öğrencisi Ayşe Ayşit, doğuştan işitme engelli olmasına rağmen, 10 yaşına kadar işitme engelli olduğu fark edilmedi. Annesinin defalarca hastaneye götürmesine rağmen doktorlar başta olmak üzere aile ve akrabaları Ayşe’ye seslendiklerinde kendilerine yönelmemesinin umursamazlıktan kaynaklandığını söylediler. Ayşe, öğretmenini duymadığı için dudak hareketlerini okumaya başladı ve okuma yazmayı bu şekilde öğrendi. Öğretmeninin dudak hareketlerini okuyamadığı anlarda ise çantasından çıkardığı kâğıt kalemle resim çizmeye başladı. Şimdi onlarca kara kalem ve yağlı boya tablosu bulunan Ayşe’nin en büyük hayali çizdiği resimleri sergilemek ve resim alanında kendisini geliştirmek.

‘MEĞER KIZIM BENİ DUYMUYORMUŞ”

Doğduğu günden bu yana Ayşe’nin işitme engeli bulunduğunu fakat engelinin bir türlü fark edilmediğini dile getiren Anne Saadet Ayşit, “Ayşe çocukken uzaktan seslendiğimizde dönüp bakmıyordu. 5-6 yaşlarındayken parka götürüyordum. Arkasından seslendiğimde beni duymuyordu. 6 yaşındayken doktora götürdüğümde doktorlar olayı büyüttüğümü söylediler. Kamerayla kulağını incelediler, bir şey olmadığını söylediler. Aradan 1 yıl geçti ve benim şüphelerim yeniden başladı. Okula götürürken yolda ‘dur, elimi bırakma’ dediğimde beni duymuyordu. Ben çocuğumun beni takmadığını sanıyordum, meğer kızım beni duymuyormuş” şeklinde konuştu.

“BERA TESTİ İSTEDİLER, YAPTIRMADIK”

Kızının engelinin farkına varan anne, defalarca hastaneye götürse de bir sonuç alamadığını söyledi. Kızının işitme problemi olduğunu her fırsatta dile getirdiğini belirten Saadet anne, “Öğretmenleri, ailem, eşim benim abarttığımı düşündüler. Kulak hastalıkları ve kulak cihazları üzerine özel bir hastanenin reklamını gördüm. Kızımı oraya götürdüm, muayene oldu. Ayşe’yi oraya götürdüğümüzde Bera testi yapacaklarını, testi yapmadan önce kızıma bir ilaç içirmem gerektiğini ve bu ilacın beyin fonksiyonlarını geçici süre ile durdurduğunu söylediler. Bir hafta sonra için randevu aldık, akşamdan ilacı içirecektim. Hastaneye gitmeden bir gece önce akşam haberlerini izlerken Bera testi için ilaç içirilen bir çocuğun tekrar uyanamadığı haberini gördük. Eşim haberi görünce testin yapılmasına izin vermedi, testi yaptırmadık” ifadelerine yer verdi.

‘DUDAK OKUMAYI EZBERLEMİŞ’

Ayşe’nin okula başladığında derslerde zorlandığını, öğretmenini duyamadığı için de dudak okumayı öğrendiğini belirten anne Ayşit, şöyle konuştu: “Ayşe, İlkokul 1 ve 2 de harflerde zorlandı. Okulda hocayı duyamadığı için dudak okumayı öğrenmiş. Öğretmeni Ayşe’yi 3. sınıfta en arka sıraya oturtmuştu. Ayşe, hocayı duymadıkça dersleri kötüye gitti. Hocası tahtaya yazı yazarken konuşunca dudağını okuyamayıp verdiği ödevleri, anlattığı dersleri anlayamıyordu. Dersleri anlayamadıkça da resim çiziyordu.”

“ÖĞRETMENİ DUYAMADIKÇA RESİM ÇİZDİM”

Doğuştan işitme engeli bulunan Ayşe, annesine defalarca duymadığını dile getirdiğini fakat annesinden başka kimseyi inandıramadığını söyledi. Ayşe, işitme cihazı takılmadan önceki günlerini şu ifadelerle anlattı: “Cihaz takılmadan önce öğretmeni hiç duymuyordum, anlamıyordum. Anneme duymadığımı söyledim. Hoca tahtaya dönükken konuşunca da dudaklarını okuyamadığım için dersi anlamıyordum. Ödevlerimi yazarken hocanın dudaklarını takip etmekten yazamıyordum ve geç kalıyordum. Öğretmeni duyamadıkça çantamdan kâğıt kalem çıkarıp resim çiziyordum. Okula başladığımdan beri öğretmenleri anlayamadıkça resim çizdim, böylece onlarca resmim oldu.”

ARKADAŞLARI TAVIR ALMIŞ

İşitme cihazı kullanmadan önce arkadaşlarının Ayşe’ye tavır aldığını da belirten anne Saadet, “Arkadaşları Ayşe’ye arkadan sesleniyorlarmış, Ayşe duymadığı için dönmüyormuş fakat arkadaşları Ayşe’nin onlarla görüşmek istemediğini sanıyorlarmış. Cihaz takıldıktan sonra dersleri düzeldi ama arkadaşları tavır almıştı Ayşe’ye..” diye konuştu.

‘YAĞMURUN DA SESİ VARMIŞ’

Anne Ayşit, yıllarca kızının durumu hakkında söylediklerinin çevresi tarafından önemsenmediğini söyleyerek, “Herkes durumu abarttığımı ve kızımı şımarttığımı düşünüyordu. Fakat Ayşe’yi 10 yaşındayken uzman ekip tarafından muayene ettirdik. Muayene sonrası kızımın kulağının birinde yüzde 50 diğerinde ise yüzde 55 işitme kaybı olduğu ortaya çıktı. Artık kızımızın işitme engelli olduğu ortaya çıkmıştı ve işitme cihazı taktırdık. Cihazı taktırdığımızda mart ayıydı, yağmur yağıyordu. Arabadan dışarıya çıkınca Ayşe, ‘Anne, yağmurun da sesi varmış’ dedi. Kızım yıllarca yağmurun sesini bile duymamış” ifadelerini kullandı.

‘BAZI SESLERİ İLK DEFA DUYDUM’

İşitme cihazını taktığı ilk günü gözyaşları içerisinde anlatan Ayşe, çoğu sesi daha önce hiç duymadığını cihazı taktığında fark ettiğini söyledi. Ayşe, işitme cihazını ilk taktığı günü şu sözlerle aktardı: “Cihazı taktığımızda ilk defa yağmur sesi duymuştum. Çok heyecanlanmıştım. Cihazla birlikte kuş sesini, ağaç dallarının ve rüzgârın sesini ilk defa duymuştum”

Bu arada çizdiği yağlı boya ve kara kalem çalışmaları çevresi ve öğretmenleri tarafından büyük bir beğeni toplayan Ayşe’nin çalışmaları, evlerinin de duvarlarını süslüyor.

Sinan ŞAHİN/Nevre SARAÇ