Gaziantep, Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Mezopotamya ile Akdeniz Bölgesi'nin kesişim noktasında yer alır. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu sayede kültürler, dinler ve uygarlıklar arasında bir sentez oluşturmuştur. Bu zengin tarih, Gaziantep'in her köşesinde izlerini bırakmıştır. Kent, özellikle tarihî İpek Yolu'nun güzergâhında yer almasıyla, antik çağlardan itibaren kültür ve ticaretin merkezi olma özelliğini sürdürmüştür.

Şahinbey’de gençler Umre için yarıştı Şahinbey’de gençler Umre için yarıştı

Tarihin İzleri: Dülük ve Gaziantep Kalesi

Gaziantep'in tarihsel kimliğini oluşturan en önemli yapılarından biri de Gaziantep Kalesi’dir. Roma döneminde bir gözetleme kulesi olarak kullanılan kale, Bizans döneminde bugünkü şeklini almış ve çeşitli medeniyetler tarafından onarılarak varlığını sürdürmüştür. Ayrıca, antik çağlardan beri kullanılan bir yol şebekesinin kavşak noktası olan Dülük, bölgedeki ilk yerleşim alanlarından biri olarak Gaziantep'in tarihine ışık tutmaktadır.

Antep Kalesi 4

Gaziantep'in Tarihsel Geçmişi 

Gaziantep, tarih boyunca birçok farklı medeniyetin hakimiyetinde olmuştur. İlk olarak 1151’de Anadolu Selçukluları'nın eline geçen şehir, Selahaddin Eyyubi'nin Fırat Nehri'ni geçip Antep’e girmesiyle önemli bir dönüm noktası yaşanmıştır. 1271'de Moğolların Kuzey Suriye seferi sırasında Antep işgal edilmiştir ve Memluklar, 1277'de bölgeyi ele geçirmiştir. 1390'da Timur'un şehri işgal etmesiyle büyük bir yıkım yaşanmış, fakat bölge daha sonra yeniden toparlanmıştır. 1516 yılında ise Antep, Osmanlı İmparatorluğu'na katılarak, Osmanlı yönetimi altında büyük bir kültürel ve ticaret merkezi olmuştur.

Antep'te Osmanlı ve Selçuklu İzlerini Taşıyan Yapıtlar:

Gaziantep'in Selçuklu Mirası

Gaziantep'teki Selçuklu dönemi eserlerinden biri olan Ömeriye Camii, günümüze ulaşan en önemli Selçuklu yapılarından biridir. Bunun yanı sıra, Kale Camii ve Hamamı da 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Kentteki diğer önemli yapılar ise 13. yüzyıldan kalma Kadı Kemalettin Camii ve Pişirici Kasteli gibi tarihi yapılarla Gaziantep'in geçmişine ışık tutmaktadır.

Gaziantep'in tarihi, sadece taşlardan ve binalardan ibaret değildir. Kentin sokakları, her adımda bir medeniyetin izlerini taşır ve tarihsel yapılar, kültürel zenginliğin birer kanıtıdır. Bu yüzden, Gaziantep, sadece geçmişin değil, geleceğin de kültür ve ticaret merkezi olmaya devam etmektedir.

Ömeriye Cami

Gaziantep, tarihi hanlarıyla da dikkat çekiyor. Şehirdeki bu değerli yapılar, Osmanlı döneminden kalma mimarisiyle geçmişi günümüze taşıyor. İşte Gaziantep’in önemli Osmanlı hanları:

Gaziantep'in Osmanlı Mirası Yapılar

Anadolu Hanı
19. yüzyılın başlarında inşa edildiği tahmin edilen Anadolu Hanı, Osmanlı han mimarisinin iki avlulu, iki katlı yapı tipine örnektir. Yolcuların konaklaması için üst katları, zemin katındaki ise depo ve ahır alanları olarak kullanılmak üzere inşa edilmiştir. Yapının çarpık planı, diğer hanlardan farklı bir düzen sunmaktadır. 1985 yılında restore edilerek eski ihtişamına kavuşturulmuştur.

Bayaz Han
1905 yılında inşaatına başlanıp 1909 yılında tamamlanan Bayaz Han, tütün tüccarı Bayaz Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. Han, Osmanlı mimarisinin örneklerinden biri olup, İngiliz işgali sırasında karargah olarak kullanılmıştır. Ayrıca, Antep savunması yıllarında hapishane olarak da hizmet vermiştir. Bayaz Han, 2007 yılında restorasyona girmiş ve şu an Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir kültür mirasıdır.

H A N-1

Budeyri Hanı
1900’lerin başlarında inşa edilen Budeyri Hanı, Osmanlı han yapılarından farklı olarak tek avlulu ve iki katlıdır. Güney ve kuzey yönlerinde yer alan mekanlarla çevrelenen avlu, özellikle kuzey tarafında caddeye açılan dükkânlar ile dikkat çeker. Hanın alt katında depo ve ahır bulunurken, üst katı ise yolcu odalarına ayrılmıştır. 2004 yılında restore edilmiştir.

Güven Han
19. yüzyılda inşa edilen ve orijinalinde L şeklinde planlanan Güven Han, tek avlulu ve iki katlı bir yapıdır. Zemin katı depo, dükkân ve ahır olarak kullanılırken, üst kat konaklama alanlarına ayrılmıştır. Ancak, yapılan son eklemelerle özgün yapısı zamanla değişmiştir. Günümüzde hala ticari amaçlarla kullanılan bir mekan olarak hizmet vermektedir.

Kumru Hanı
19. yüzyılın sonlarına tarihlenen Kumru Hanı, tek avlulu ve üç katlı bir yapı olarak inşa edilmiştir. Avlunun doğu kısmında iki katlı, batı ve güney tarafında ise üç katlı bir bölüm bulunur. Hanın kuzey cephesinde yer yetersizliği nedeniyle herhangi bir yapı bulunmaz. Giriş kısmında ise bir cümle kapısı ve tek katlı dükkânlar yer alır.

Gaziantep’in tarihi hanları, şehrin kültürel mirasının önemli parçalarıdır ve geçmişle bugünü birleştiren mekanlar olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir.

Kaynak: Haber Merkezi