Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır, bel fıtığı hakkında önemli bilgiler paylaştı.

En Sık Görülen Fıtık Sorunları Nelerdir?

Omurlar arasında bulunan ve süspansiyon görevi gören diskler, ani veya yavaş bir şekilde bozulabilir. Diskin dış tabakaları delinerek, jöle kısmının dışarı sızması sinire basınç yapabilir. Bu durum ağrı, uyuşma, karıncalanma, kuvvet kaybı gibi belirtilere neden olabilir. Nadiren de olsa cerrahi müdahale gerektiren durumlar ortaya çıkabilir, bu da düşük ayak, idrar veya gaita kaçırma gibi belirtilere yol açabilir.

Kimler Daha Çok Bu Probleme Maruz Kalır?

Diskler, eklemler, bağlar ve kaslar, fazla kiloların baskısı nedeniyle aşırı yüklenmeye maruz kalabilir. Bu durum bel fıtığına, disk dejenerasyonuna ve Faset eklem bozukluklarına neden olabilir. Ayrıca obezite, kanal daralması ve bel kayması riskini artırabilir. Genetik yatkınlığı olanlar, ağır işlerde çalışanlar, uzun süre oturanlar, trafik kazası geçirenler risk altında olabilir.

Fıtık Konusunda Dikkat Edilecek Noktalar Nelerdir?

Fıtık hastalarının uzman bir Fizik Tedavi Uzmanı veya Beyin Cerrahi Uzmanı tarafından tedavi edilmesi önemlidir. Tek bir tedavi yöntemi genellikle yetersiz kalabilir, bu nedenle doktorun önerileri dikkate alınmalıdır. Ağrı kesilmesinin fıtığın iyileşmesi anlamına gelmediği unutulmamalıdır.

Bel Fıtığı Olan Kişi Yürüyüş Yapsa İyi Gelir Mi?

Eskiden yürüyüş önerilirdi, ancak her fıtık hastasına yürüyüş önerilmemelidir. Egzersiz temelli tedaviye öncelik verilmeli, hastaların bilinçli bir şekilde yaşamaları sağlanmalıdır. Özellikle ameliyat sonrası hastaların egzersize önem vermeleri önemlidir.

Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Bel fıtığı tedavisinde öncelik hastanın eğitim almasıdır. Egzersiz, duruş eğitimi ve yaşam tarzı değişiklikleri tedavinin temelini oluşturmalıdır. Ameliyat sadece belirli durumlarda düşünülmelidir. Doktorunuzun önerileri dikkate alınmalı, cerrahi kararlar özenle değerlendirilmelidir.

Bu bilgiler ışığında bel fıtığı tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımın önemli olduğu ve her hasta için özel bir tedavi planının gerektiği anlaşılmaktadır.