Koronavirüs salgını dünya üzerinde bulunan her bir kişinin hayatını olumsuz yönde etkiledi. Salgın dolayısıyla şu ana kadar tüm dünyada saptanan toplam 654 milyon 455 bin 366 olgudan 629 bin 688 bin 243 kişinin iyileştiği, 6 milyon 660 bin 687 kişinin ise yaşamını yitirdiği bildirildi. Virüs etkisi tüm insanların belleğinde hala taze bir şekilde yer alırken salgın az ancak sessiz bir şekilde ilerleme kaydetmeye de devam ediyor.
COVİD-19 ÇOCUKLARDA SAKLI VİRÜSLERİ TETİKLİYOR
Prof. Dr. Selçuk Yüksel ve ekibinin yaptığı araştırmada, koronavirüsün bazı çocuklarda Multisistem Inflamatuar Sendromu (MIS-C) hastalığına neden olduğunu belirlemişti.
Prof. Dr. Yüksel, araştırmayla koronavirüsün aynı zamanda, vücutta saklı virüsleri de tetiklediğini tespit ettiklerini söyledi.
Prof. Dr. Selçuk Yüksel ve ekibi Prof. Dr. Neşe Çallı Demirkan, Prof. Dr. Dolunay Gürses, Dr. Öğretim Üyesi Erdem Çomut ve Dr. Öğretim Üyesi Münevver Yılmaz tarafından yapılan çalışmada, koronavirüse yakalanan çocuklarda daha sonra ortaya çıkan ve ölümcül sonuçlara kadar gidebilen MIS-C hastalığına dair önemli bulgular tespit edildi. Yapılan çalışmada, koronavirüs geçirmiş ve daha sonra ortaya çıkan MIS-C hastalığının tanı ve tedavisinde gerekli hazırlıkların önceden yapılmasında yol gösterici olabilecek önemli veriler de elde edildi. Bu çalışma ile çocuklarda tanımlanan MIS-C hastalığında cilt bulgularının hastalığın ciddiyeti konusunda ipucu verebildiği ortaya çıktı. Ayrıca Covid-19'un vücutta sessiz halde bekleyen uçuk gibi diğer virüsleri de aktif hale getirebildiği gözlemlendi. Elde edilen sonuçların koronavirüs ilişkili yeni hastalıkların anlaşılmasında yol gösterici olacağı belirtildi. Öğretim üyeleri tarafından yapılan araştırma, uluslararası bir dergi olan 'The American Journal of Dermatopathology'in Ocak 2022 sayısında özgün araştırma makalesi olarak yayımlandı.
ÖLÜMLER DEVAM EDİYOR
Dünya genelinde milyonlarca insanın ölümüne ve çeşitli sağlık sorunları yaşamasına sebep olan Covid-19'un resmi olarak sona erdiği Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilse de rakamlar Covid-19 sebebiyle ölümler devam ettiğini ortaya koydu.
2020 yılında resmi bir salgın olarak ilan edilen Covid-19 pandemisinin, aşının bulunması ve dünya genelinde süren aşılama seferberliğinin ardından 2023 yılında sona erdiği açıklanmıştı.
Ancak sadece İngiltere’de tüm kısıtlamaların bir yıldan uzun bir süre önce kaldırılmasına ve o zamandan beri pandeminin önemini yitirmesine rağmen, yeni haftalık rakamlar, hala her hafta 140’tan fazla kişinin virüsten öldüğünü gösteriyor.
Ülke, pandeminin Mart 2020’de başlamasından bu yana toplamda 200.000 ölümü aştı. Rakamlar pandeminin zirvesinde olduğu kadar düzenli olarak açıklanmasa da İngiltere, 141 haftadır açıklamaya devam ediyor.
Korkutan son açıklama ise, belgelerde ölüm nedenlerinden biri olarak belirtilen Covid-19’dan ölüm sayısının 9 Temmuz itibarıyla toplamda 193.052 olduğunu gösterdi.
Genel Birleşik Krallık toplamında, 11.819’u Galler’den olmak üzere 228.277 ölüm bulunuyor. İskoçya’da 17.557 ölüm açıklanırken Kuzey İrlanda 5.315 ölüm gördü.
Bölgelere göre Güney Doğu 29.847 ölümle listenin başında görünürken Kuzey Batı 28.921 ölümle ikinci sırada yer aldı. Üçüncü sırada yer alan Londra’da 25.919 kişinin ölüm tespit edilirken Doğu’da 21.988 kişinin öldüğü görüldü.
MAHKUMLARIN PANDEMİ İZNİ DE UZADI
Virüsten korunmak adına toplu yaşamın olduğu bölgeler cezaevleri de dahil büyük tedbirler altına alınmıştı. Bu kapsamda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen kanun teklifine göre, koronavirüs izninde bulunan hükümlülerden denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalanlar tekrar cezaevine dönmeyecek.
Adalet Bakanı Tunç konuya ilişkin, "TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen kanun teklifine göre, COVID-19 izninde bulunan hükümlülerden denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalanlar tekrar cezaevine dönmeyecek ve kalan sürelerini denetimli serbestlik altında infaz edecek. 31 Temmuz itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan ve cezasının belirli bir süresini bu kurumlarda geçiren hükümlüler ise iyi halli olmak şartıyla 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılabilecektir. Ayrıca, bu hükümlüler cezalarının süresine göre en az 3 ay açık ceza infaz kurumunda kalmak şartıyla 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilecektir" açıklamalarında bulundu.
Bakan Tunç, ayrıca teklife göre 31 Temmuz itibarıyla denetimli serbestlikte olup da izinli sayılanların yükümlülüklerinin kalkacağını, bu kişilerin ancak suç işlerse doğrudan cezaevine alınacağını, COVID-19 izninde olup da bu düzenlemeyle denetimli serbestliğe ayrılanların tüm yükümlülüklerinin devam edeceğini ifade etti.