KENDİNİ SAKLAMIŞ
Hamilelik sürecinde birçok davete katılan Tarkan, doğumdan bir önceki gün yine bir davetteydi. Oğlunun doğumuna 1 ay gibi bir süre olan Tarkan, davetten doğuma gitmiş gibi bir durum yaşadı.
Tarkan, o günlere döndü ve şunları söyledi: "Bodrum'da yine bir davetteydim. Perşembe günüydü, pazar günü de İstanbul'a dönecektik. Doğuma da bir ay vardı. Eşyalar toplanmaya başlandı, ev kapanacaktı. Ben bir davete gittim. 22.00 gibi eve döndüm. 00.30 gibi yattım. Sonra bir sancıyla uyandım. Hastaneye gittik gece 04.00'te. Hemşire doğum sürecinin başladığını söyledi. Biz hiç hazır değildik. 'İstanbul'a mı dönsek?' diye düşündük ama ailelerimiz Bodrum'daydı. 24 saat içinde de bebeğimiz dünyaya geldi."
Tarkan, "3.5 ayda detaylı ultrasona girdik ve doktor, cinsiyeti kesin olarak gördüğünü söyledi. Bize söylemesini istemedik ve bir kağıda yazdırdık. Sonra baktık kız olduğunu gördük. Biz de zaten kız hissediyorduk. 5.5 ayda yine bir detaylı ultrason var, ona girdiğimizde Dağhan, "Bir baksanıza hala kız mı?" diye espri yaptı. Doktor, "Aaaa erkek" dedi. Biz büyük şok geçirdik. 2.5 ay kız olduğunu sandık, isim düşündük, hayaller kurduk. Neye uğradığımızı şaşırdık. Meğer oğlumuz başta kendini saklamış" dedi.
Eşiyle ortak noktada buluşuncaya kadar bayağı zorlandıklarını söyleyen Tarkan, "Dağhan'ın ilginç isim önerileri vardı. İlk önerisi Zorbey'di. Ben biraz daha internasyonel bir isim olmasını istiyordum. Rio'yu beğenmiştim, eşim beğenmedi. Eskiden beri beğendiğim bütün kız ve erkek isimlerini not ederdim. O listede Luca isimi de vardı. Dağhan'la tek ortak noktada buluştuğumuz bu isim oldu. İkinci ismi de Kartal oldu, eşim çok istedi" dedi.