Pazartesi günü kamuda uygulanacak tasarruf tedbirleri duyurulacak. Bu paket, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlandı. Önlemlerle birlikte 100 milyar TL’lik bir tasarruf sağlanması hedefleniyor. Tasarruf tedbirleri neleri kapsayacak ve vatandaşa etkisi nasıl olacak?

Bu çerçevede, mal ve hizmet alımları için ödeneklerde %10, yatırım ödeneklerinde %15 oranında kesinti yapılacak, personel alımında kısıtlamalar getirilecek.

Kırtasiye, temsil, ağırlama, toplantı ve yurt dışı seyahatler gibi cari harcamalar, öncelikli olarak kısıtlanacak. Yurt dışı seyahatler sadece zorunlu durumlarda yapılabilecek ve katılımcı sayısı sınırlandırılacak. Kurumlar, eğitim ve benzeri toplantılarını lüks oteller yerine kendi tesislerinde minimal harcamalarla gerçekleştirecek.

Bakanlıklar, yeni bina yapımını ya da kiralamayı durduracak. Yeni araç alımı ve kiralanması önemli ölçüde sınırlandırılacak. Personel alımı kısıtlanacak ve farklı kurumlarda görev yapan kamu çalışanları asıl görev yerlerine geri dönecek.

CNN Türk canlı yayınında konuşan Ekonomist Prof. Dr. Abdulkadir Develi, kamuda sıkılaştırma ihtiyacını vurguladı: “Kamuda giderlerin kısılması, toplam talebi azaltarak enflasyon üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır. Aynı zamanda, deprem sonrası yüksek maliyetlerin finansmanı için mali disiplin şart. Kamu tasarrufunun, giderlerin azaltılmasıyla bu finansman ihtiyacı karşılanabilir.”

Yarın yapılacak açıklamada, bina kiralamalarından araç alımlarına, yurt dışı seyahatlerden cari harcamalara kadar geniş bir yelpazede düzenlemelerin duyurulması bekleniyor. Bu tasarrufların yıllık 100 milyar TL’ye ulaşması öngörülüyor.

Bütçe açığının kapanmasının önemi büyük. Prof. Dr. Develi, bu durumun Türkiye'nin CDS notunu olumlu etkileyeceğini belirtti.

Kamu harcamalarının azalması, vatandaşların tüketim alışkanlıklarının daha rasyonel hale gelmesine yardımcı olacak. Bu durum enflasyona olumlu yansıyacak.

Ekonomide büyüme pahasına bazı fedakarlıklar yapılması gerekebilir. İstihdam oranları ve işsizlik durumu göz önünde bulundurulduğunda, ihracata dayalı bir büyüme modeli daha sağlıklı sonuçlar doğurabilir.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yarın yapacakları sunum, hem iç piyasalara hem de uluslararası finans çevrelerine önemli mesajlar verecek. Tasarruf tedbirlerinin devamı, 2025 yılına kadar sürecek ve enflasyon üzerindeki etkileri yarın detaylı bir şekilde açıklanacak.