Hatay Üzerinden Adana'ya...
Moriwaki, Siirt’te düzenlenen bir deprem sempozyumunda yaptığı konuşmada, Doğu Anadolu Fay Hattı’nın Elazığ’dan başlayarak Maraş, Hatay üzerinden Adana’ya ve oradan Kıbrıs’a kadar uzandığını belirtti. Kıbrıs’ın 7 büyüklüğünde bir deprem riski ile karşı karşıya olduğunu ve bu bölgenin en tehlikeli alanlardan biri olduğunu vurguladı.
En Riskli Bölgelerden Biri
Açıklamalarında Türkiye’deki deprem aktivitesini domino taşlarına benzeten Moriwaki, ülkenin farklı bölgelerindeki deprem risklerini sıraladı.
Bingöl-Karlıova, Muş ve Bitlis bölgesini ikinci risk bölgesi olarak tanımlarken, Ege Bölgesi’nin ince ve kısa fay hatları nedeniyle sık ancak büyük olmayan depremlerle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Marmara Bölgesi ise dördüncü ve büyük bir deprem için en riskli bölgelerden biri olarak gösterildi.
7.0 Deprem Beklentisi Var
1999 yılında meydana gelen ve Yalova’yı da etkileyen Gölcük depremi, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kuzey kolunda gerçekleşmişti. Moriwaki, Marmara Bölgesi’nde fay hatlarından birinin kırılması durumunda 6,8 büyüklüğünde, birkaçının beraber kırılması halinde ise 7 büyüklüğünde bir deprem beklentisi olduğunu belirtti.
Deprem Riskinin Önemi
Türkiye’nin deprem riski yüksek bölgelerde bulunması, vatandaşların ve yetkililerin sürekli olarak hazırlıklı olmalarını gerektiriyor. Uzmanların uyarıları dikkate alınarak, deprem farkındalığının artırılması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Özellikle Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük deprem, hazırlıkların ve tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Deprem Önlemleri Nelerdir?
Farkındalık ve Eğitim: Deprem bilincinin artırılması için sürekli eğitim ve farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir.
Yapısal Güvenlik: Binaların ve altyapının deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmesi ve mevcut yapıların güçlendirilmesi gerekmektedir.
Acil Durum Planları: Her bireyin ve ailenin bir acil durum planı olmalı, toplu yaşam alanlarında ise düzenli tatbikatlar yapılmalıdır.
Uzman Tavsiyeleri: Deprem uzmanlarının ve bilim insanlarının önerileri dikkate alınarak, bölgesel risk değerlendirmeleri yapılmalı ve gereken önlemler alınmalıdır.
Yoshinori Moriwaki’nin açıklamaları, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve bu konuda daha bilinçli ve hazırlıklı olunması gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.
