Hayat pahalılığı, insanları alternatif çözümler aramaya zorluyor. Özellikle emekliler ve asgari ücretliler, düşük gelirleriyle ay sonunu getirebilmek için kredi kartlarına başvurmak zorunda kalıyorlar.
Finansal destek bulamayan bu kesim, "Her gittiğimiz yerde 'para yok' yanıtını alıyoruz. Bu durum bizi çok yıpratıyor. İstediğimiz sadaka değil, borçtu ancak kapılar yüzümüze kapalı" diye yakınıyorlar.
Maddi durumu daha iyi olanlar, paralarını altın ve döviz gibi güvenli yatırım araçlarına yönlendirirken, dar gelirliler, "Zenginler bizim durumumuzu anlamıyor. Hükümete en büyük öfkemiz. Bizi ekmeğe muhtaç hale getirdiler.
Verdiğimiz oylar bu muameleyi hak etmiyor; şu an yarı aç yarı tok yaşıyoruz" ifadelerini kullanıyorlar.
Finansal zorluklar yaşayan emekli ve asgari ücretli vatandaşlar, zorunlu olarak kredi kartı kullanmaya başladılar. Ancak artan enflasyon ve faiz oranları, kredi kartı nakit avans faizlerinin iki kat artmasına neden oldu.
Bu artış, pek çok kişinin finansal dengesini bozarak iflas riskini büyük ölçüde artırabilir. 2024 yılının ilk sekiz ayında, geçen yılın toplamını neredeyse ikiye katlayan takipteki alacaklar, bu yükselişin devam edeceğini gösteriyor.
2023 yılı başında 160 milyar 271 milyon TL olan bu alacaklar, 2024 yılına kadar %19,78 oranında arttı. Yeni yılın başlamasıyla bu artış daha da hızlandı ve 2024’ün ilk sekiz ayında tahsili gecikmiş alacaklar, geçen yılın toplamının neredeyse iki katına ulaştı.
Nisan ayından itibaren, takipteki alacaklarda gözle görülür bir artış yaşandı. Mart sonunda 197,5 milyar TL olan bu alacaklar, geçen hafta itibarıyla 249 milyar 308 milyon TL'ye yükseldi. Son 1,5 yılda yaklaşık 37 milyar TL artan bu miktar, son dört ayda 50 milyar TL'lik bir artış yaşadı.