ELEKTRONİK BELGELERİN HUKUKİ GEÇERLİLİĞİ
E-mail yazışmaları, WhatsApp mesajları, hatta Twitter ve Facebook'taki iletişimler, hukuki ilişkileri ispatlamak için kullanılabilen belgelerdir. Özellikle mal veya hizmet alımı, satımı, kiralanması gibi işlemlerde fiyat, ödeme ve şartlarla ilgili paylaşımların saklanması önemlidir. Teknoloji çağında, hukuki işlemlerin ispatı için elektronik belgeler yasal süreçlerde delil olarak kabul ediliyor.
Prof. Dr. Erol Ulusoy'un belirttiği gibi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 199'a göre elektronik ortamdaki veriler de belge niteliğindedir. E-mail yazışmaları, WhatsApp, Messenger, Telegram gibi platformlardaki mesajlar ve sosyal medya sitelerindeki iletişimler hukuki ilişkileri ispatlamak için kullanılabilir.
YAZILI SÖZLEŞME YOKSA NE YAPILIR?
Hak talep ettiğimiz durumları ispatlamak zorundayız; aksi takdirde iddialarımız geçersiz sayılır. Örneğin, Facebook'ta bir kişinin borçlu olduğunu beyan etmesi, bu kişinin gerçekten borçlu olduğunu kanıtlamada kullanılabilir.
Aynı şekilde, WhatsApp üzerinden yapılan karşılıklı fiyat teklifleriyle bir alım satım sözleşmesi oluşturulabilir ve bu da yazılı bir sözleşme olmaksızın savunmanın güçlendirilmesine yardımcı olabilir.
FACEBOOK MESAJININ TAPUDAKİ ETKİSİ
Elektronik iletişimler artık hukukta belge ve delil olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Erol Ulusoy, bir avukatın müvekkiline gönderdiği e-maillerin dava sürecinde delil olarak kullanılabileceğini ve bu bilgilerin hukuki sonuçları etkileyebileceğini belirtiyor.
Özellikle avukatlık gibi mesleklerde, yazılı ve imzalı sözleşmelerin yanı sıra elektronik iletişimlerin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Bu tür kararlar, teknolojinin hukuk sistemine entegrasyonunu ve elektronik belgelerin önemini gösteriyor.
ÖRNEK BİR DURUM: SELDA HANIM VE GÜRKAN BEY
Örneğin, Selda Hanım ve Gürkan Bey arasındaki tapu devrine ilişkin bir anlaşma var ve tapu devrinin tamamlandığını ve ödemenin yapıldığını gösteriyor. Ancak Selda Hanım, kalan borcu alamadığını iddia ederek dava açıyor.
Gürkan Bey ise ödemelerin tamamlandığını savunuyor ve Selda Hanım’ın Facebook üzerinden gönderdiği bir mesajı delil olarak sunuyor. Bu mesajda, Selda Hanım kalan borcun 5.000 TL olduğunu ve ödenmezse avukata verileceğini belirtiyor. Dolayısıyla, bu Facebook paylaşımı davada önemli bir delil olarak kabul edilebilir çünkü iddianın muhtemel olduğunu gösterir.
HANGİ DELİL GEÇERLİ?
Yerel mahkeme, resmi senette taşınmazın satış bedelinin tamamının ödendiğini belirttiği için ve bu beyanın aynı güçte başka bir delille çürütülemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Dolayısıyla, devletin Tapu Dairesi'ndeki resmi senette yazan satış bedeli doğru kabul edilirken, Facebook'taki bakiye 5.000 TL alacak iddiası geçerli değildir.
YARGITAY'IN KARARI
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/406 E., 2018/7889 K. sayılı kararına göre, Gürkan Bey’in delil olarak sunduğu Facebook kayıtları 6100 sayılı HMK’nun 199. maddesi anlamında belge niteliğindedir. HMK’nun 202. maddesi gereğince bu belge delil başlangıcı niteliği taşıdığından tanık dinlenebilir. O halde mahkeme, Selda Hanım’ın iddiası ve Gürkan Bey’in savunması hakkında Facebook paylaşımını delil başlangıcı kabul edip, paranın tamamının ödenip ödenmediğini ve 5.000 TL bakiye alacağın kalıp kalmadığını araştırmalıdır.
Tapudaki resmi senette taşınmazın bedelinin tamamının ödendiği yazılı olsa da, taraflar arasındaki yazılı satış sözleşmesine göre ödemenin gerçekleşip gerçekleşmediği, Facebook paylaşımı gibi elektronik belgeler ve tanıklarla desteklenerek ispatlanabilir. Bu durumda, özellikle bir şey almış, satmış, kiralamış, hizmet almış veya vermişseniz, fiyat, ödeme, şartlarla ilgili hiçbir paylaşımı silmemeniz gerekir.