Son dönemde bazı teknoloji marketleri, akıllı telefonları uzun dönemli kiralama seçeneği ile müşterilere sunmaya başladı. Bu sistemde, kiralayan kişiye sıfır ve üretici garantili telefonlar veriliyor ve cihazlar kiralama süresinde ilk kez açılıyor. Kiralama süresi genellikle 12, 18 veya 24 ay olarak belirlenebiliyor.
Kiralamadan önce tüketicinin kredi notu kontrol ediliyor ve kimlik bilgileri eksiksiz verilmesi gerekiyor. Kiralama süresi sonunda, kullanıcılar cihazı belirli bir ücretle satın alma seçeneğine sahip olsalar da kiralama süresini uzatmak mümkün olmuyor.
Levent Küçük, bu kiralama uygulamasının bazı potansiyel olumsuzluklarına dikkat çekti. Küçük, kiralama bedelinin cihazın satın alınma maliyetinden daha yüksek olabileceğini belirterek, tüketicilerin her iki seçeneği de karşılaştırarak karar vermeleri gerektiğini vurguladı.
Veri gizliliği konusunda da uyarılarda bulunan Küçük, kiralanan telefonlara yüklenen kişisel bilgilerin korunmasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Kiralama süresi bitiminde cihazı satın almayı tercih etmeyen kullanıcıların kişisel verilerini sıfırlamaları önemlidir, aksi takdirde bu veriler olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Ayrıca, kiralanan telefonun kaybolması durumunda tazminat ve sigorta kapsamının iyi bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiğine de işaret etti.
Her yeni modelin piyasaya sürülmesiyle birlikte eski telefonların gereksiz yere birikmeye başladığını, bu durumun ise ülkeye maddi kayıplara neden olduğunu ifade etti.
Her yeni modelin piyasaya sürülmesiyle birlikte eski telefonların gereksiz yere birikmeye başladığını, bu durumun ise ülkeye maddi kayıplara neden olduğunu ifade etti.
Tüketicilerin yenilenmiş ürünlere yönelik teşviklerden faydalanmaları ve taksit sınırlamalarının gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi.