Gaziantep Akademik Meslek Odaları Birliği, ülke genelindeki ekonomik kriz ve artan yoksullukla ilgili sert açıklamalarda bulundu. Birlik, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 21.000 TL, yoksulluk sınırının ise 72.500 TL olduğunu belirterek, asgari ücrete yapılan zamma ve memur maaşlarındaki düşük artışa karşı tepki gösterdi. TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranı ile bağımsız kuruluşların hesapladığı oran arasındaki uçurumu gündeme getiren Birlik, bu verilerin toplumun gerçek yaşam koşullarından ne kadar uzak olduğunu vurguladı
Asgari Ücret Kesinlikle Kabul Edilemez
Gaziantep Akademik Meslek Odaları Birliği, ekonomik krizin derinleştiğini belirterek ‘’Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve yoksullaşma, meslektaşlarımız ve yurttaşlarımız açısından dayanılmaz bir noktaya ulaşmıştır. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 21.000 TL, yoksulluk sınırı ise 72.500 TL iken; memur maaşlarına yapılan %11,54’lük artış ve 22.104 TL olarak belirlenen asgari ücret, bizleri yalnızca yoksulluğa değil, açlığa mahkûm etmektedir. Yaşam gerçekliğimizden kopuk bir biçimde enflasyon oranlarını açıklayan TÜİK, yıllık enflasyonu %47 olarak duyurmuş; 2025 yılı için vergi, harç ve cezalardaki yeniden değerleme oranını %44 olarak belirlemiştir. Ancak bağımsız kuruluşlar, yıllık enflasyonu %87 olarak hesaplamaktadır. Tüm bu verilere rağmen kamu çalışanlarına yapılan ücret artışı ve belirlenen asgari ücret kesinlikle kabul edilemez.’’ dedi.
Gaziantep’te Yüzbinlerce İşçinin Açlık Sınırında Yaşam Mücadelesi Veriyor
Krizin sebebi de sorumlusu da bizler değiliz açıklamasında bulunan GAMOB ‘’ Meslektaşlarımız ve yurttaşlarımız, en temel ihtiyaçlar olan beslenme, barınma ve ısınma gibi gereksinimlerini karşılamakta dahi zorlanmaktadır. Bu krizin sebebi de sorumlusu da bizler degiliz ama en ağır yük yine emegi ile çalışanlara yüklenmiş durumda. Gelir ve vergi adaletinin sağlanması durumunda, ülkemizin kaynaklarının hepimize yeteceğine ve refah içinde yaşayabileceğimize inanıyoruz. Genç meslektaşlarımızın, bir yanda işsizlik bir yanda yoksullaşma karşısında mutsuz ve umutsuz olduğunu üzülerek görüyoruz. Sanayi kenti olan Gaziantep’te asgari ücretin “temel ücret” haline geldiğini, yüzbinlerce işçinin açlık sınırında yaşam mücadelesi verdiğini ve oldukça kötü çalışma koşullarına maruz kaldığını her gün gözlemlemekteyiz. Düşük ve orta gelirli yurttaşlar yoksullukla ve açlıkla boğuşurken kayıt dışı ekonomide karlarına kar katarak hiç vergi ödemeyen bir kesimin varlığı sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır Bu koşullar sonucunda toplum ve birey olarak “ruhen, bedenen ve sosyal olarak” tam bir iyilik hali yerine; sağlıksız, mutsuz, umutsuz bir şiddet toplumuna dönüştüğümüz gerçeğini maalesef deneyimliyoruz. Adalete, sağlığa, sağlıklı gıdaya erişim, tarımsal üretim, güvenli yaşam alanları ve güvenceli çalışma koşulları gibi birçok sorunumuzun farkındayız. Gaziantep Akademik Meslek Odaları olarak, yaşadığımız bu sorunları ne meslektaşlarımızın ne de yurttaşlarımızın hak ettiğini düşünüyoruz. Ancak bu sorunların çözümsüz olmadığını da biliyoruz. Kentimizde ve ülkemizde mutlu, umutlu, hepimize yakışır ve hak ettiğimiz bir yaşam için meslek örgütlerimiz ve yurttaşlarımızla birlikte mücadele edeceğiz. Bu doğrultuda bilgi birikimimiz, irademiz ve iyi niyetimizle, hayatın her alanında daha iyiye ulaşmak için katkıda bulunacağımızı kamuoyuyla paylaşmak isteriz’’ ifadelerine yer verdi.