Cem Garipoğlu'nun 2009 yılında Münevver Karabulut’u vahşice katletmesinin ardından 2014’te cezaevinde hayatını kaybettiği bildirilmişti. Aradan geçen yıllar boyunca Garipoğlu’nun ölmediği ve yurt dışına kaçtığı yönünde iddialar gündemden düşmedi.
Karabulut ailesinin başvurusu üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Garipoğlu’nun mezarının açılmasına karar verdi. Güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen mezar açma işlemi sonrası, kafatası ve kemikler Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, mezarda dikkat çekici bir poşet bulunduğunu belirterek şüphelerin artması üzerine inceleme talebinde bulundu. Epözdemir, poşetin mezarda bulunan kemik ve kafatasının sonradan yerleştirildiği şüphesini doğurduğunu ifade etti.
Bu durumun ardından poşet, Kriminal Polis Laboratuvarı'nda incelenmek üzere gönderildi. Poşet üzerinde yapılan ışık taraması ve renk reaktif testi ile DNA araması sonucu kan izlerinin insana ait olmadığı belirlendi. Aynı zamanda poşette herhangi bir DNA izine rastlanmadı. Bunun yanı sıra, poşetin İstanbul Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü’nde de incelemeye alınması için başvuru yapılacak.
3 Ekim’de gerçekleştirilen mezar açma işlemi sonucunda cesedin Cem Garipoğlu’na ait olduğu doğrulandı.
Dönemin Silivri Cezaevi savcısı Metin Arda, yıllar sonra ilk kez konuya dair açıklama yaparak, “Cem Garipoğlu’nun cesedi sabah sayımı sırasında personel tarafından bulundu,” dedi. Arda, Garipoğlu’nun, başına poşet geçirip havasız kalarak hayatını kaybettiğini ifade etti.
