Gaziantep’te uzun zamandır hasretle beklediğimiz kar sonunda geldi. Kar yağışı bolluk ve bereketin habercisidir. Gaziantep’te de bu kar yağışı günler öncesinde duyuruldu. Hatta kar yağmadan önce okullar tatil edildi. Birçok kişi tarafından bu alınan karar dahi eleştirildi. Kar yere düşmeden önce belediye tarafından, “Kar için tüm önlemleri aldık, kara hazırız.” şeklinde açıklamalar yapıldı.

Kar yağışı genellikle şehirlerde çok güzel manzaralar oluşturur. Kar yağdığı zaman bir sürü güzel manzaraya şahit oluruz ancak Gaziantep’te bu defa hoş bir manzara ortaya çıkmadı.
Kar yağışı başladığında her şey yolunda gidiyor gibiydi. Öğle saatlerinde herhangi bir sıkıntıya sebep olmamıştı. Ama akşama doğru şehrin üstüne kâbus gibi bir kar yağışı çöktü. Yaklaşık 2 saat içerisinde tüm yollar tıkandı, İşçi servisleri, toplu taşıma araçları yollarda kaldı. Araçlarla 2 kilometrelik mesafeye sabaha kadar ulaşamayan vatandaş bulunurken, sağlık açısından çok büyük önem arz eden ambulanslar dahi yollarda kaldı. Kar yağışı o kadar etkili oldu ki belediyenin yol açma çalışması yapacak olan araçları dahi yolda kaldı.
Gece boyunca yetkililer birçok sosyal medya paylaşımı ile gereken yapılıyor gibi ifadeler kullansa da yol çalışması yetersiz kaldı ve yollar açılmadı.
Birçok vatandaş işe gidemedi, gitmek zorunda olanlar ise büyük bir çile yaşayarak gitti. Vali “ kumanya dağıtıyoruz “ dedi. Belediye başkanları çalışıyoruz dedi, ama vatandaşın beklediği açıklama bu değildi.
Dün akşam saatlerinde Gaziantep Mutfak Sanatları Merkezi’nde şehrin ileri gelenleriyle bir yemekteydim. Yemekten sonra saat 22.00 sıralarında eve geldiğimde telefonum çaldı. Çok değer verdiğim, ağabeyim dediğim bir işadamı beni aradı. Bana, “Orhan Başkan, saat 17’de organizeden çıktım, saat akşam 10 oldu hala eve varamadım. Nedir bu şehrin hali Allah aşkına” dedi. Kar yağışı beklendiği için okulların tatil edilmesi sonrası hiçbir önlem alınmadığı konusunda dert yandı. Gerçekten oldukça haklı bir serzenişte bulundu. Diyebilecek hiç bir kelime bulamadım. Haklısın ağabeyim dedim. “Bana önce Allah’a sonra kamuoyuna” karşı bir sorumluluğun var. Seni bildiğim ve tanıdığım kadarıyla bu rezilliğe de ses çıkarmayacağını zannetmiyorum. Hadi bana eyvallah, eve kaçta gideceğimi bilmiyorum dedi ve kapattı. Çok doğru söyledi. Önce rabbime sonra da kamuoyuna ve halka karşı büyük bir sorumluluğumuz var. Vicdanımla mesleğim arasında gidip geliyorum. Oysaki Gazetecilik mesleği sadece vicdanla vicdanımla mesleğim arasında gidip geleceğim bir meslek değildir. Bu meslek yalnızca vicdanla yapılır. Çünkü gazeteci gördüğünü, bildiğini, duyduğunu vicdanı çerçevesinde en doğru şekilde yansıtmalıdır. Mesleğe yakışacak olan budur.

Valilik, henüz kar yağmadan önce okulları tatil etmekle nasıl çok yerinde bir karar verdiyse karın yağmasıyla felç olan şehirde tüm resmî kurumların 1 günlüğüne tatil edildiğini duyurmalıydı. Belediyeler saha ekiplerini diğer birimlerden de personel takviyesi ile güçlendirip zaten bomboş olan şehrin yollarını açmalıydı. Maalesef olmadı, yapılmadı.

Benim bir derdim de sokakta yaşayan, Rabbimizin bize emanet ettiği Can dostlarımız olan köpekler ve kedilerdir. Gaziantep’te dülükbaba ormanında yaşayan yüzlerce kedi ve köpeğe yem vermek için dışarıya çıktım. Fakat yolların kapalı olması ve ulaşıma elverişli olmamasından dolayı gideceğim konuma varamadım. Yetkililerin insan hayatını önemsediği kadar sokaklarda yaşayan, Rabbimizin bize emaneti olan kediler ve köpekler için de çalışmalar yapması gerekiyor. Çünkü olumsuz hava koşullarında yiyecek bulamayan canlılar yaşamlarını sürdüremiyor.

Gaziantep’te adliye sarayı, vergi dairesi, bankalar, tüm resmî kurum ve kuruluşlar açık ancak kurum – kuruluşların içi neredeyse tamamen boş. Çünkü işyerlerinde çalışan personellerin yüzde Yüzde 80’i yok, olumsuz hava koşullarından dolayı yolların kapalı olması sebebiyle personel evinden çıkıp, işine gidemedi.

Gaziantep’te ilk defa vatandaş belediyelere karşı daha önce hiç olmadığı kadar tepkili. Yapacak bir şey yok, vatandaş her zaman haklıdır. Fakat belediyelerin bu kadar çalışmasına rağmen sonuç alınamaması ve karla mücadelede bu derece başarısız olunması belediyelerin ilgili birimlerinin masaya yatırılması gerektiğini ortaya koydu.

Bu kar bu şehrin üstünden 1 hafta kalkmaz, peki yetkililer bunun altından kalkabilecek mi?

Dip not polis teşkilatını ve jandarma teşkilatını teprik ediyorum bu iki teşkilat alkışı hak etti.