Klinik durumu ağır olarak hastaneye getirilen Safiye Ece Bulut, GAÜN Hastanesi’nin deneyimli hekimleri sayesinde doğru zamanda doğru şekilde müdahalelerle yeniden hayata tutundu.

Yapılan tetkikler neticesinde kalp kası iltihabı teşhisi konulan Safiye Ece Bulut’un süreci ile ilgili Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Başpınar, “Hastamız 14 yaşında bir hasta. Çok bölüm desteği gerektiren, çok ağır bir klinik tabloyla bize başvuran bir hastaydı. Hastalığı miyokardit(kalp kası iltihabı) denilen bir hastalıktı. Kalbin iltihabı tüm vücudu etkiler. Çünkü kalp vücudun pompasıdır. Pompa hastalanınca tüm vücutta fonksiyon bozukluğu olur. Hastamız bize ani gelişen klinik durum bozukluğu ile geldi. Bu hastalığın klinik tablosu çok değişken oluyor. Bir hasta aynı hastalıktan sadece hafif bir göğüs ağrısı şikâyeti ile gelirken bu hastamız bize en ağır klinik tabloyla geldi. Bizde tedavi görürken birkaç gün içerisinde kalbin kasılma fonksiyonu tamamen bozuldu. Kalbin etrafında ciddi bir sıvı birikmesi meydana geldi. Bunu acil olarak hemen boşalttık. Kalbin etrafındaki sıvıyı boşaltmak en kolay işti. Kalbin kasılma gücü azalınca daha ileri tedavi yöntemlerine gerek duyduk. Bu hastalığa tanı koymak da zor” dedi.

“YETERLİ DONANIMINIZ YOKSA BAŞARILI OLMA ŞANSINIZ YOK”

Prof. Dr. Osman Başpınar sözlerine, “Birçok bölüm bir arada çalıştık. Yoğun bakımdan Sayın Mehmet Boşnak hocamız, Kalp Damar Cerrahisi’nden Sayın Adnan Celkan hocamız, Radyoloji’den Sayın Feyza Yılmaz hocamız, Çocuk Kardiyolojisi’nden Sayın Derya Aydın Şahin hocamız ve çocuk kardiyolojisinin tüm ekibi ile birlikte hastamız ile ilgilendik. Tanısı MR ile konuldu. Kalbin fonksiyonları tamamen bozulunca ECMO denilen bir cihaza bağlandı. Zaten entübe ettiğimiz bir hastaydı. Solunum cihazına bağlıydı. ECMO denilen cihazla kalbin tüm fonksiyonları bir müddet kalbin dışındaki bir pompaya ve oksijen cihazına veriliyor. Bu cihaz kirli kanı alıp temizliyor ve tekrar hastaya veriyor. Kalbin ise bu sırada dinlenmesi sağlanıyor. Çünkü tüm bu fonksiyon, vücudun diğer taraflarının beslenmesi ECMO aracılığıyla oluyor. ECMO cihazı her yerde olmayan bir cihaz. Ancak hastanemiz bünyesinde mevcut. Bu cihaz hayat kurtarıcı bir cihaz. Bu cihazdan hastamızı hiç ayırmadan kalbin kendi kendini toparlamasını bekledik. Süreç uzun ve zorlu bir süreçti. Hastamızın ailesi de hiç pes etmeden her zaman destek verdi. Bu süreçte ailenin verdiği o destek çok önemliydi, hiç ümitlerini kesmediler. Biz de kesmedik. Tedavi sürecinde enfeksiyonlarla, ritim problemleriyle karşılaştık. Tedavisi aylar sürdü. Ancak şu anda durumu oldukça iyi. Hastamızı taburcu ettik. Kontrollerine yürüyerek gelip gidiyor. Okuluna devam ediyor, sosyal hayatından kopmadı. Tanı koymak çok önemli, tedaviyi bilmek de çok önemli. Ancak yeterli donanımınız yoksa maalesef bu hastalıkta başarılı olma şansınız yok. Biz o imkâna sahiptik. Hastamızda da tüm imkânları kullandık. Hastanemizde uyguladığımız bu tedavi şekli Amerika’da yapılan tedavi şekliyle aynı düzeydeydi. Başarılı bir ekip çalışmasıyla hastamızı yeniden sağlığına kavuşturduk” şeklinde devam etti.

Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Boşnak ise hastayla ilgili, “Hastamız vücudunda döküntüler, gözlerinde şişlik, solunum sıkıntısı şikâyetiyle servise yatırılmıştı. Serviste tedavisi devam ederken solunum sıkıntısı arttığı, kalp bulguları kötüleştiği için çocuk yoğun bakıma aldık. Çocuk yoğun bakımda tedavisi başlandı. Ancak kalp fonksiyonları yeterince iyi olmadığı için Kalp Cerrahisi tarafından ECMO ismi verilen bir cihaza bağlandı. Bir süre sonra kalp fonksiyonları düzelmeye başladı. Ardından hastamızı tekrar çocuk yoğun bakıma aldık. Durumunda tekrar kötüleşme söz konusu olunca yoğun bakımımızda hızlıca yeniden bir kan değişimi yaptık. Tekrar solunum makinesine bağlamak zorunda kaldık. Birkaç gün sonra toparlanmaya, kalp fonksiyonları iyiye gitmeye başladı. Solunum makinesinden çıkarıldı. Hastamızın bir süre tedavileri devam etti. Sonrasında servise alındı. Serviste de tedavi gören hastamız şifa ile taburcu edildi” ifadelerine yer verdi.

“İŞİNİN EHLİ BİR KADROMUZ VAR”

Kalp- Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Celkan ise , “Hastamıza ilk olarak çocuk kardiyoloji bölümünde müdahale edilmişti. Orada tedavisine başlanmıştı. Hastamızın durumu kötüleşmeye başlayınca ECMO denilen bir yaşam destek sistemine bağladık. Bu cihaz; kardiyak fonksiyonları, akciğer fonksiyonları iyi olmayan hastalara takılan yapay bir kalp akciğer makinesidir. Bu cihaz takıldığında bir süre boyunca kalp ve akciğer dinlendirilmiş olur. Kalbin ve akciğerin fonksiyonlarının geri gelmesine yardımcı olur. Cihazın takılmasını ve takibini kalp- damar cerrahisi ve bu bölümde görev yapan perfüzyonistler ile yapıyoruz. Bu cihaz covid sürecinde de çok gündeme geldi. Bu süreçte de ECMO cihazını çok kullandık. Tabii burada en önemli şey zamanlamadır. ECMO cihazını tam vaktinde takmış olduğumuz bir hastadan cevap alırız. Safiye Bulut’ta da doktor arkadaşlarımızın uyarısıyla zamanlamayı iyi yaptık. Hastamız yaklaşık 3, 4 gün ECMO’ da kaldı. Kalp akciğer fonksiyonları düzelip tekrar eski haline gelince cihazımızdan çıkardık. Bölgede bu cihazı kullanan sadece biziz. Bununla ilgili işinin ehli bir kadromuz söz konusu. Cihazımızı kalp ameliyatlarından sonra da çok kullanıyoruz. Daha ileri ki dönemlerde bu cihazın kullanımının artacağını düşünüyorum. Portatif ECMO sistemleri de geliştirilmiş durumda. Oldukça önemli bir cihaz. Bu konuda gelişmeler de çok hızlı yaşanmakta. Biz bölüm olarak üstümüze düşeni yaptık. Safiye Bulut’un tedaviye yanıt alıp iyi olması bizi çok sevindirdi” şeklinde konuştu.

Safiye Ece Bulut’un annesi Aysun Bulut ise süreçle ilgili, “Kızım Safiye Ece’yi ilk olarak GAÜN Çocuk Acil Servisi’ne getirdik. Oradaki hekimler kızımı hemen kardiyolojiye sevk ettiler. Baş ağrısı ve kusma şikâyeti vardı. Durumu iyi değildi. Kızım yoğun bakıma alınıp, entübe edildi. Sonrasında ise ECMO cihazına bağlandı. Üç gün sonra cihazdan çıktı. Yoğun bakımda bir süre daha kaldı. Uzun bir süreçti. Tüm hekimler kızıma mucize gözüyle baktılar. Mucize kızımız diye hitap ettiler. Ece’nin sağlık durumu şu an gayet iyi, okula başladı. Hocalarımız hala takip ediyor. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” şeklinde bir sözü var. Bu sözün manasını şu an çok daha iyi anlıyorum. Ben yurt dışında yaşamış biriyim. Sağlık sistemimizin ne kadar iyi olduğunu, hekimlerimizin ne kadar donanımlı, ne kadar kıymetli olduğunu bizzat tecrübe ederek gördüm. GAÜN Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ayşe Balat ve Hastane Başhekimi Prof. Dr. Şevki Hakan Eren başta olmak üzere Sayın Prof. Dr. Osman Başpınar’a, Sayın Prof. Dr. Mehmet Boşnak’a, Sayın Prof. Dr. Adnan Celkan’a, Sayın Prof. Dr. Mehmet Bekerecioğlu’na, Sayın Dr. Vezir Korkmaz’a, Hastane Müdür Yardımcısı Sayın Hatice Sağ’a ve tüm ekibe çok teşekkürlerimi sunuyorum. Kızım eskisi gibi sağlığına kavuştu. Bu zorlu süreçte bizimle olan, emeği geçen herkese minnettarım” ifadelerine yer verdi.