Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Gaziantep’in Yavuzeli ilçesine bağlı 4 köyün ormanlık alanının mermer ocağına dönüştürülmesi projesini meclis gündemine taşıdı. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Karaca, “Rantın esas olduğu her yerde halk düşmanlığı var” dedi.
Şirket Köye Dadandı
EMEP Milletvekili Sevda Karaca, Gaziantep’in maden ve enerji şirketlerinin talanı altında olduğunu belirterek “Gün geçmiyor ki Gaziantep'ten bir mera, orman ya da tarım alanının bir şirket tarafından talan edildiği haberi gelmesin. Her gün şehrin dört bir tarafından bu alanlara çökmek için açgözlü bir şirketin bir köye dadandığı haberleri bizlere ulaşıyor.” dedi.
Burada 15 Bin Hayvan Besleniyor.
Gaziantep’in Yavuzeli ilçesine bağlı Karabey, Süleymanobası, Kekliktepe ve Çimenli mahallelerinde yapılmak istenen mermer ocağıyla tarım arazilerinin şirketlere peşkeş çekileceğini ifade eden Karaca köylülerin toprakları için mücadele ettiğini söyledi. Geçtiğimiz hafta sonu köylülerle buluştuğunu aktaran Karaca köylülerin temel geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu belirterek “Bu iki bin hektarlık ormanlık alanda mermer ocağının faaliyete geçmesiyle elbette ki çok büyük bir mağduriyet yaşayacaklar. Burada 15 bin hayvan besleniyor. Yüzlerce yıllık zeytin ve fıstık ağaçları var. Bu ormanlık alan bu dört köyün geçiminde ve hayatta kalmasında çok büyük bir rol oynuyor.” dedi.
Köylülere Neden Kimse Bir Şey Sormuyor?
Köylülerin yaşam alanlarında maden ocağı istemediğini ifade eden Karaca, köylülerin engel olmak istediği şirketin köye TOMA ve jandarma eşliğinde girerek araştırma yaptığını ve numune aldığını bildirdi. Devletin bütün güçlerini arkasına alan şirket için “Nereden alıyorlar bu gücü? Köylülere neden kimse bir şey sormuyor? Neden köylülerin geçim alanları olan bu araziler, talana açılırken bir tane bile yetkili köylünün fikrini sormuyor da herkes şirketlerin peşinde koşuyor?” diye sordu.
Nerede Huzur, Nerede Sükunet?
Köylülerin “Biz ormanımıza bir dal bile zarar vermiyoruz. Ama bir tane şirket için bizim bu kadar mı suçlu? Bu köylük alanımız Ormanlık alanımız talanı açılıyor. Buna izin vermeyeceğiz” dediğini belirten Karaca, köylülerin maden ocağı için alınan araştırma izinlerinin iptal edilmesini talep ettiğini ifade etti. Köylülerin yıkıma karşı gece gündüz nöbet tuttuğunu aktaran Karaca “Ağızlarını açtıklarında sürekli vatandaşın huzurunu koruduklarından bahsedenler, köylülerin huzurunu böyle mi koruyor? Sürekli şirketin gelip bu ormanı yağma edeceğinden korktukları için, buna izin vermemek için uykusuz kalarak, işlerinden, güçlerinden olarak köylülerin burada nöbet tutmasına ne diyorsunuz? Nerede huzur, nerede sükunet?” diye sordu.
İzin Verilirse Sadece Mermer Ocağıyla Sınırlı Kalmayacaklar
Şirketin mermer ocağı açmak istediği yerle köy yerleşimi arasında sadece beş yüz metrelik bir mesafe olduğuna dikkat çeken Karaca bölgede tarım için elzem olan su kaynaklarının olduğunu da ekleyerek “Çok iyi biliyoruz eğer burada bu talana izin verilirse sadece mermer ocağıyla sınırlı kalmayacaklar. Kum ocakları, kil ocakları, mozaikler, mermer adı altında bütün bir bölge talana açılacak. Bir şirket için dört köy ve yüz binlerce nüfus, yıllardır korunan doğa yok edilmek isteniyor. Ranta ve peşkeşe izin vermeyen köylülerin yanındayız” dedi.
Konuya ilişkin Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya yazılı soru önergesi veren EMEP’li Karaca, şu soruların yanıtını istedi:
1. Yavuzeli köylerine yapılması planlanan mermer ocağı neticesinde köylülerin yaşam alanlarında kalabilmelerinin, tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sürdürebilmeleri bilimsel olarak mümkün müdür?
2. Mermer ocağının yapılması için ÇED raporu alınmış mıdır? Alınmışsa sonuçları nedir?
3. Mermer ocağının halk sağlığına etkileri bilinmekteyken 4 köyü kapsayan yaşam alanına mermer ocağı yaptırılmasının izahı nedir? Bölgede yaşayan köylülerin itirazlarının Bakanlığınız nezdinde bir karşılığı var mıdır?
4. Yapılması planlanan mermer ocağı ihalesi kim ya da kimler tarafından alınmıştır? İhaleyi iptal etmeyi düşünüyor musunuz?