Yasa teklifiyle AKP’nin bir kez daha “kendi koyduğu yasaları bile uygulamadığının” görüldüğünü belirten Karaca asıl sorumluların yasayı uygulamayanlar olduğunu söyledi. İletişim Başkanlığı eliyle yürütülen kirli bir operasyon olarak niteleyen Karaca “Tehdit ve güvensizlik atmosferi yaratarak, uydurma rakamlarla, bilimle ilgisi olmayan yalan yanlış argümanlarla, trol operasyonlarıyla halkı bu vahşi çözümsüzlüğe ikna etme derdindesiniz. Yasayı uygulamadığınızı, hayvanları kısırlaştırmadığınızı, sorunun asıl sorumlusu olduğunuzu, bedelini canla ödetmek istediğinizi gizlemeye çalışıyorsunuz.” dedi.
GERÇEĞI SIZ DE BAL GIBI BILIYORSUNUZ!
Anadolu Ajansı’nın “kuduz vakaları arttı” diye manşetler attığını ve temaslıların kuduz olarak gösterildiğini ifade eden Karaca AKP’lilere dönerek “Burada grup başkan vekiliniz aynı çarpıtmayı defaatle itiraf etti. Yahu sizin kendi Sağlık Bakanlığınız sizi yalanlıyor, diyor ki son iki yıldır kuduz vakası sadece iki. Son 10 yılda en yüksek rakam 2014’te dört vaka! Gerçeği siz de bal gibi biliyorsunuz!” sözlerini kullandı.
FENA HALDE YANILIYORSUNUZ
Hayvanlar için kullanılan “Başıboş, saldırgan, hastalıklı, bozuk” sıfatlarına dikkat çeken Karaca “Sokak hayvanlarını, endüstriyel üretim sonucu değer kazanan sahipli hayvanların bir sapması, arızası olarak değerlendiriyorsunuz. Sizin için canlı olan her şey ancak sermayenin çıkarına ve kârına hizmet ederse değerli. Siz satın alınacak kıymeti olmayan, kâr getirmeyen her canlının gözden çıkarılabileceğini, fazlalık, artık olarak görülüp yok edileceğini ilan ediyorsunuz. Yürüttüğünüz kirli propaganda ile canlı yaşamını savunanlara ‘tuzu kuru elitler’ diyorsunuz. Halkın doğaya ve canlılara duyduğu sevgiyi, bağlılığı küçümsüyorsunuz ama fena halde yanılıyorsunuz. Katliam çabalarınız şimdiden sonuçsuz kalmaya mahkûm.” sözleriyle eleştirdi.
BU BİR İNSANLIK SUÇUDUR
Hayırsızada katliamı olarak anılan dönemden beri halkın sokakta yaşayan hayvanları savunma konusundaki mücadelesini hatırlatan Karaca “O katliamdan bugüne değişmeyen bir de ne var biliyor musunuz? Şimdi şehrin çeperine sürdüğünüz, toplama kamplarında açlığa, işkenceye, ölüme mahkûm ettiğiniz hayvanlara bakan, ekmeğini, suyunu paylaşanlar da yine şehrin çeperlerinde yaşayan emekçiler.” dedi. 1930 ve 1950'lerin gazete haberlerine işaret eden Milletvekili Karaca “Yine belediye ekiplerinin, zabıtaların elinden hayvanları alan, saklayıp koruyan, yaşatmaya çalışanlar bu ülkenin işçi ve emekçileri. Bugün, Gebze’de ellerinde ‘yasayı geri çek’ dövizleriyle Elastron Kimya işçileri ‘Bu bir insanlık suçudur’ diye bağırıyor size. Somun ekmeğini bölüp kedilerle köpeklerle paylaşan Rukiye abla sizin her birinize lanet okuyor.” dedi.
SİZİN İÇİN SÖMÜRÜ ÇARKINDA ÖĞÜTEMEDİĞİNİZ HER ŞEY YÜK ARTIK!
Tek marjinal ve elit grubun, iktidarını tahkim etmek için “yok etme” politikasına başvuran, bunu da günde beş vakit yalan söyleyerek meşrulaştırmaya çalışan iktidar olduğunu ifaden eden Karaca “Bu halkın başındaki en büyük sorun sermayeye kol kanat geren; tüm canlıları sermayenin dişlileri arasında öğüten tek adam yönetimi. Orta Vadeli Programdan 12. Kalkınma Planı'na kadar tüm programınız, canlı olan her şeyi, tekellerin hizmetine ve kârına açmak üzerine kurulu. Sizin için, canlı olan her şey ancak sömürüldüğünde değerli. Sizin için sömürü çarkında öğütemediğiniz her şey yük artık!” sözlerini kullandı.
Bu yasayı geçirmekle ormanlık ve doğal alanları yandaş kapitalistlere peşkeş çekerek devasa toplama kampları kurulacağını vurgulayan Karaca “Hayvanların katledilmesi için milyarlık ihaleler açacaksınız. Yaban hayvanlarını av turizmi adı altında yabancı diplomatlara, zengin kodamanlara kelle başı fiyat biçip ihale malı yapmaya devam edeceksiniz. Erdoğan ‘sermaye düşmanlarına fırsat vermeyeceğiz’ diyor ya. Biz bu yasayı konuşurken, haklarını arayan Polonez İşçilerine emniyet müdürünüz döverek işkence etmiş, bir de ‘Sizi burada sabaha kadar döverim kimse sesini çıkaramaz’ demiş. Valinizin emriyle demiş! Emekçileri, küçücük çocukları sermayenin kulu olarak gören, göz göre göre işkence edilmelerine, öldürülmelerine yol açan zihniyet hayvanlara neler etmez? İşte bunun kanununu yapıyorsunuz.” sözlerini kullandı.
ÇÖKÜŞ BELGESİDİR
Bu kanunun, artık bu halka verecek bir şeyi kalmayan, çöküş belgesini imzalamış olan tek adam iktidarının politik bir operasyonu olarak değerlendiren Karaca “Ama nafile. Sokaklar yasayı geri çek sözleriyle çınlıyor, her evde eli böğründe insanlar sizi lanetliyor, mahallelerde insanlar kedileri köpekleri kolluyor, gözlüyor. Bu halk, halk düşmanlığınıza, can düşmanlığınıza, emek düşmanlığınıza yeter artık diyor.” dedi.
Oylanan yasanın meclisteki çoğunluğuna sırtını yaslayan iktidar tarafından çıkarılması durumunda halkın bu yasayı uygulatmayacağını belirten Karaca “Sizi de katliam kanunlarınızı da tanımıyoruz!” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.