Son bahar geldi. Ağaçların yaprakları yeşilden sarıya dönerken, tenimizi yakan sıcak da yerini serin havaya terk etmekte. Aylardır yağmayan yağmur toprakla buluştu. Yağmurla gelen bereket, toprağa hayat verirken, ruhumuzu coşturan ilkbaharın güneşi, yerini sonbaharın sessiz, soğuk gölgesine bırakmakta.İnce bir pantolon, bir gömlek, ayakta hafif bir pabuçla geçiştirdiğimiz yaz günleri geride kaldı. Yerini daha kalın ve ağır giysilere bırakmakta.Domates, salatalık, biber, ya da bir salkım üzüm, kavun karpuz, birkaç topak antep pendiri ile geçiştirdiğimiz renkli zengin öğünler geride kaldı.Uzun yaz günleri yerini erkenden karanlığa bırakıyor. Parkları dolduran her yaşatan insanlar, oyun oynayan, gezen gençler yok artık.Sahre alanlarında gazel depeleme meraklıları dışında parklar boş, sessizlik ve serinlik hâkim her yerde.Yaz boyunca kapıları açık kalan dükkânlar kapılarını bir bir kapatmaktalar. Dondurmacılar; helva, şerbetçiler; salep satmaya başlamış. Seyyar satıcılar duvar diplerine sığınıyorlar artık.Kale altında kaflalar halinde gezen turistler de yok. Kır kahvesinin bahçesinde dökülen yapraklar, boş kalan masalar yazın sona erdiğinin işaretlerini veriyor.Ama her şeye rağmen Gaziantep’te sonbahar güzeldir.Yağan yağmur altında Kavaklıkta, Burç’ta, Erikçe ormanında sarı yapraklar üzerinde gazel depelemek, bir çay bahçesinde burcu burcu kokan çayınızı yudumlamak harikadır.Sonbaharda Yesemek’i, Tilmen Höyüğünü gezmek, antik çağın sırrına ermektir. Rumkale’ye çıkmak, bir tepeden nazlı nazlı akan Fırat’ın sularını seyretmek huzur bulmaktır. Fırat’ta bir tekne ile tur atmak, tarihin gizemli labirentlerinde kaybolmaktır. Huzur yaylasında yeşilden sarıya ebemkuşağı renklerin her tonunu görebileceğiniz yalancı cennette, doğanın koynunda yaşadığınızı hissetmektir, bulutların üstünde gezmektir.Yağmurlu bir günde, yağmur hafif hafif çiselerken bakırcılar çarşısında bakırcı ustalarının bakırla buluşan musiki kıvamındaki çekiç seslerini dinlemek… Zincirli bedestende ışıltılar altındaki; sedef kutusunda tel tel çekilmiş göz nurunu, Çirtikli bakır sahandaki alın terini, bir gümüş yüzüğe sinmiş ustasının ruh güzelliğini, ipeksi rengârenk kutnu kumaşında ustasının gönül zenginliklerini hayranlıkla izlerken, üşüdüğünüzü hissettiğiniz anda, bir küçük çayhanede sıcacık bir melengiç kahvesini yudumlamak, zahter içip içinizi ısıtmak ayrıcalıktır.Yazın sıcağında taş merdivenlerden çıkarken buram buram terlediğimiz Antep Kalesinde, sonbaharın serinliğinde kale burçlarında nazlı nazlı dalgalanan al kırmızı Bayrağımızı seyretmek, ufuklarda kümelenen gri bulutlar arkasında batan akşam güneşi mırıldandığınız bir antep türküsü eşliğinde izlemek gurur vericidir.Sırtınızda bir kaban, elleriniz cebinizde Maanoğlu köprüsünden Recep Koç parkına doğru, Alleben deresi boyunca; omuz omuza vermiş, kol kola girmiş ağaçlar altında ağır ağır yürümek, koşanları izlemek, spor yapan gençlerin yarenliklerini seyretmek, yorulunca bir çay bahçesinde demli bir kaç bardak çayı yudumlamak, ne muhteşem bir duygudur.Sonbaharda Antep bağlarında, sararan, yavaş yavaş yaprakları dökülen, mahzun tiyekler arasında gezinirken, unutulan birkaç çirtik üzümü bulmak, ağzınıza atıp kütür kütür yemek, tadını dimağınızda hissetmek ne büyük bir sürprizdir.Sonbaharda Dülük’te bir ağaç altında, birkaç dostunuzla bir araya gelip, halfeleneliğine etini ekmeğini alıp, mangal kayıp, kebap yellemek… Kor olmuş közde çay demleyip, ayaküstü iki çift hanek edip, gelmişten geçmişten bahsetmek, akan zaman inat, zamanı durdurmaktır.Sonbaharda kırkayak parkında kaflalar halinde inen kalkan güvercinlere buğday atmak, çocukların kuşlarla coşkulu muhabbetlerine şahit olmak, bir kare fotoğrafta yer almak mutluluğa ortak olmaktır.Gaziantep’te sonbahar da, hele de havalar soğumaya başladığında, bir beyran lokantasında fırından yeni çıkmış, al kırmızı tırnaklı bir ekmekle; bol sarımsaklı, acılı, dumanı üstünde dabanı yağlı bir kap beyran içmek, lezzetin harikalar diyarında gezinmektir.Antepliye sonbahar, ilkbahar kadar güzeldir.Antepliye göre Antep’in her hali bir başka güzeldir.Yazan: İbrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş