Türkiye 6 Şubat 2023 tarihinde Asrın Felaketi’ni yaşadı. 11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 bin fazla sayıda insan hayatını kaybetti, yüz binlerce insanımız ise yaralandı. Yaşanan felaketin üzerinden geçen bir yılı aşkın süreye rağmen kentlerde depremin yaralarını sarma çalışmaları da devam ediyor.

ARTÇILAR KORKUTUYOR

Depremi yaşayan Gaziantep’te zaman zaman meydana gelen artçı depremler paniğe neden oluyor. Bir yıllık dönemde 45 binin üzerinde depremim meydana geldiği bölgede yaşanan her artçı, akıllara Asrın Felaketi’ni getiriyor.

MALATYA DEPREMİ ETKİLEDİ

Gaziantep, dün sabah saatlerinde meydana gelen depremle güne başladı. Malatya Küçüklü-Doğanşehir Merkezli 4,7 büyüklüğündeki deprem, kentte panik yarattı. Yaşanan sarsıntı ile birlikte Gaziantepliler deprem korkusunu bir kez daha yaşadı.

DİKKATLİ OLUNMALI

Malatya’da yaşanan depreme ilişkin Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür’den açıklama geldi. Görür, ‘’Malatya Küçüklü- Doğanşehir’de Doğanşehir-Sürgü faylarının kesim yöresinde 4,7 büyüklükte sığ bir deprem oldu. Doğanşehir-Malatya arasındaki fay zonu stres transferi nedeniyle zaman zaman küçük depremler üretiyor, dikkatli olunmalıdır. Geçmiş olsun’’ ifadelerini kullandı.

GÜNDEMİMİZ DEPREM OLMALI

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada belediyelere çağrıda bulunmuştu.  Güçyetmez açıklamasında belediyelerin önceliğinin depreme dirençli kentler inşa etmek olduğunu ve bu yönde çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

RİSKLİ YAPI SOKU BELİRLENMELİ

Güçyetmez, "Yeni dönemde belediyelerin ilk gündem maddesi deprem olmalı. 6 Şubatta yaşadığımız büyük acıları tekrar yaşamamak için deprem gibi doğa olaylarının afete dönüşmesini engellemekten başka çaremiz yok. Bunun için de bilimin ışığından ayrılmadan depreme dirençlik kentler oluşturmalıyız. Belediyelerimiz önümüzdeki dönemde depreme dirençli kentler konusunu hep gündemin ilk maddesi yapmalı ve gündemden düşürmemelidir. Şehrimizde barınma sorunu büyük bir sorun haline gelmiştir. Vatandaşların barınma sorununa yönelik çalışmalar hızlandırılmalı ve güvenli yapı stokları artırılmalıdır. Riskli yapı stoku belirlenmeli, yapı envanteri çıkarılarak belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliğinin belirlenmesi zorunlu hale getirilmelidir.Kentsel dönüşümde kamu yararı gözetilmeli, dönüşüm sosyal, ekonomik ve mekânsal gelişmenin bir bütünü olarak ele alınmalıdır.Depreme hazırlık çalışmalarına ilgili tüm kurum ve kuruluşlar katkı sunmalı ve ortak akılla hareket edilmelidir."

Deprem öncesinde Güçyetmez’in açıklamaları dirençli kent hususunu gözler önüne serdi.