Meclis toplantısında konuşan Başkan Adnan Ünverdi, “Maalesef ilk göçle birlikte yatırımcı, meslek sahibi, nitelikli olarak değerlendirebileceğimiz kişiler büyük oranda Türkiye’den başka ülkelere göç etmişlerdir. Kaçak giriş yapmış, kayıt dışı çalışan ve güvenlik konusunda problem teşkil eden Suriyelilerin deport edilmesi bu konuda en önemli başlıktır.” ifadelerini kullandı.

TERSİNE GÖÇ İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL

Ünverdi, Gaziantep’te yaşayan geçici koruma altındaki Suriyeliler konusuna ilişkin tartışmaların büyüyerek devam ettiğini belirterek, “İç savaş nedeniyle ülkemiz Suriye’den sığınma talebinde bulanan insanlara kucak açmıştır. 2011 yılından bu yana nüfusuna göre en fazla Suriyeli göçü alan şehir Gaziantep olmuştur. Resmi rakamlara göre şehrimizde 450 bin Suriyeli yaşamaktadır. Maalesef ilk göçle birlikte yatırımcı, meslek sahibi, nitelikli olarak değerlendirebileceğimiz kişiler büyük oranda Türkiye’den başka ülkelere göç etmişlerdir. Gelinen noktada her ne kadar üretime dahil edilmeleri, entegrasyonun sağlanması için önemli politika ve projeler yürütülmüş olsa da tersine göçün istenilen düzeyde olmaması bir dizi sorunları da beraberinde getirmiştir’’ dedi.

İmar davasını kazanan Kalkan’dan şok açıklamalar! İmar davasını kazanan Kalkan’dan şok açıklamalar!

HAKSIZ REKABET VE KAMU TARAFINDA DA KAYIPLAR SÖZ KONUSU

Gaziantep’te yaşanan sorunlara dikkat çeken Ünverdi, “Konut ve işyerlerindeki fahiş fiyat artışları, nüfus yoğunluğu, buna bağlı olarak altyapı ve üstyapı hizmetlerinde yaşanan zorluklar, sağlık, eğitim ve sosyal anlamda güçlükler yaşanması ve bununla birlikte işletmeleri doğrudan etkileyen kayıt dışı işletme ve kayıt dışı istihdam sebebiyle haksız rekabet ve kamu tarafında da kayıplar söz konusudur. Ayakkabı sektörü başta olmak üzere, merdiven altı üretim ve kalitesiz üretim nedeniyle şehrimiz ürünlerindeki algı olumsuz etkilemektedir” ifadelerine yer verdi.

“İstesek de istemesek de şehrimizde yaşayan Suriyeli gerçeğini göz ardı etmemiz mümkün değildir” diyen Ünverdi, “Bu sebeple dikkatli olmak, bugüne kadar çekmiş olduğumuz zorlukları, kurmuş olduğumuz bağları aleyhimize çevrilmesine sebep olmayacak şekilde bu süreci doğru yönetmek zorundayız” dedi.

HAKSIZ REKABETİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Güvenlik konusuna dikkat çeken Ünverdi, “Kaçak giriş yapmış, kayıt dışı çalışan ve güvenlik konusunda problem teşkil eden Suriyelilerin deport edilmesi en önemli konu başlığı olmalıdır. Bu doğrultuda Suriyeli çalışanlar ve işletmeler kayıt altına alınmalı ve haksız rekabetin önüne geçilmelidir. Bu insanlar üretime katılmalı, ülkemize ve yaşadıkları şehirlere değer katmalıdır. Eğitim yönü, sağlık hizmetleri ve buna bağlı olarak sosyokültürel ve ekonomik gelişimin sürdürülebilirliğini sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Bu süreçte sınır dışında oluşturulan güvenli bölgelere dönüşün teşvik edilmesi için sosyal yardımlar bu bölgelere yerleşenlere verilmelidir.’’ İfadelerine yer verdi.

HER KOŞULDA İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜRETİCİLERİMİZİ YORMAYALIM

Yeni vergi yasasına değinen Ünverdi,“Ekonomimizi düzlüğe çıkarmak ve güçlü hale getirmek için hakkaniyet çerçevesinde, belirtildiği gibi adil bir vergi sistemi hepimizin beklentisidir. Doğrudan vergiler konusunda sanayici, esnaf ve toplumun tüm kesimleri sarraf terazisi misali bir hesaplama ile vergilendirme planına alınmalıdır. Sanayici tarafıyla bakıldığında, istihdamın devamı, yan sektörler ve tedarik zincirinin sürdürülebilirliği, ihracatta rekabetçi olabilmek adına vergi yasasında bu unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır.  Vergi adaletini sağlayalım ama bunu yaparken risk alan, üreten, uluslararası pazarda üstlendiği rolle ülkemize katma değer kazandıran, her koşulda istihdam sağlayan üreticilerimizi yormayalım, ihracatta rekabet güçlerini kırmadan bu süreci birlikte yürütelim. Vergi yükü belli bir ölçeğin üzerinde gerçekleşir ve üreticiyi zorlayacak şekilde olursa bu ürün fiyatlarına da yansıyacaktır. Bu da en büyük mücadeleyi verdiğimiz bir dönemde enflasyonu tetikleyecektir.’’ dedi.

DİPLOMALI İŞSİZLERİN SAYISI AZALTILMALIDIR

Ünverdi, ‘’Meslek okullarına olan ilginin artırılması için teşvikler getirilmelidir. Üniversiteye girişte taban puanları artırılmalı ve mesleği olmayan üniversite diploması olan işsizlerin sayısı azaltılmalıdır. Mühendislik bölümleri ve meslek liselerinde yeşil dönüşüm, dijitalleşme, yapay zeka, yalın üretim ve verimlilik konuları muhakkak müfredata alınmalı ve ders olarak okutulmalıdır. Mühendislik bölümü öğrencileri sanayide zorunlu eğitim uygulamaları kapsamında mesleki eğitim merkezinin olduğu şehirlerde bu merkezlerde uygulamalı eğitim almamaları sağlanmalı ve intörn mühendislik uygulaması tüm mühendislik fakültelerinde zorunlu hale gelmelidir. Kesin ihtiyacı olanın dışında sosyal yardımların durdurulması kamu bütçesine hem tasarruf sağlar hem de gençleri çalışmaya yönlendirir. Kadın işgücünün artırılması için OSB içinde kreşler açılması ve çoğaltılması sağlanmalıdır. Ekonomimizde iyileşme olması için hem katma değerli ürün üretmeliyiz hem de ihraç etmeliyiz, bu da nitelikli iş gücü ile olur ki onların sayısı da bunların gerçekleşmesiyle olur. Devlet planlama teşkilatı aktif hale gelmeli, üretim planlaması yapmalı, aynı üretimin yapıldığı yerlerde yığılmaların önüne geçilmeli, teşvikler de buna göre yenilikçi alanlara verilmelidir. Dört tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde lojistik bakanlığı kurulmalıdır’’ ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Hatice Zengin