Gaziantep’te olaysız gün geçmiyor. Son günlerde artan silahlı çatışma ve şiddet olayları adeta kentte bir korku iklimine sebep oldu. Çatışmasız bir günün geçmediği Gaziantep’te vatandaşlarda olayların neden bu kadar sıklıkla arttığı sorusu gündeme geldi. Konuyla ilgili olarak uzman psikologlar Hüseyin Durak ve Hayrettin Şahin kentte huzursuzluğa neden olan çatışmaların altındaki psikolojik nedenleri ortaya koydu. Olayların yaşanmasındaki nedenlerin psikolojik olarak çok boyutlu olduğunu belirten psikologlar tek bir neden bağlanamayacağını ifade ettiler.
Psikolog Hüseyin Durak, kişi hayatında yaşanan olumsuz değişikliklerin negatif sonuçları olacağı ifade edildi. Durak “Büyük demografik, politik, ekonomik ve coğrafi değişiklikler gibi yaşamı direkt etkileyen olaylar insanların ve onların oluşturduğu grupların dinamiğine de kaçınılmaz olarak etki ederler. Son yıllarda bütün dünyada ve üst üste meydana gelen olaylar savaşlar, göçler, pandemi gibi genel olarak tüm insanlığı negatif olarak etkisi altına almıştır. Yapılan araştırmalar ve hastane kayıtları son zamanlarda psikiyatrik tedavi ve kullanılan ilaç sayılarındaki artışı göz önüne sermektedir” ifadelerini kullandı. Kentte yaşanan demografik değişimin de şiddete sebebiyet vereceğini belirten Şahin, Gaziantep için önemli etkenlerden biri olabileceğini ifade etti. Şahin “Gaziantep’in son yıllarda aşırı derecede göç alması ve bunu kentte bazı toplumsal ayrışmalara sebep olabilir. Bu durum da şiddetin ve çatışmaların kaynağı olabilir” ifadelerini kullandı.
Psikolog Şahin ise ekonomik buhranın, şiddetin temel kaynağı olamayacağını vurguladı. Şahin “toplumun tamamını ilgilendiren bütün kötü olayların kişisel şiddetin kaynağı olduğunu söyleyemeyiz. Elbette bu tip kriz faktörleri tetikleyici bir rolü olabilir ancak bütünüyle ana kaynağı olduğunu söyleyemeyiz” ifadelerini kullandı. Yaşanan çatışma olaylarına dahil olan şahısların geçmişlerinde şiddet olaylarına maruz kalmalarından dolayı şiddete meyilli olabileceklerini belirtti. Şahin “kişi, eğer geçmişinde şiddete maruz kaldıysa ya da aile içi şiddeti görmüşse ve en önemlisi bu durumu kanıksamışsa şiddete meyilli olma potansiyeli yüksektir. Hayatı boyunca bunu sürdürebilme imkanı vardır. Bunun en temel sebebi aile içi sevgi ve ilgi eksikliği olduğu taktirde şiddet olaylarını yaşaması ve yaşatması kaçınılmazdır.
Ekonomik statülerin ve farklılığın psikolojik olarak insanları şiddete yöneltebileceğini belirten Durak “Kenar semtler ekonomik düzeyin, eğitim seviyesinin daha alt düzeyde olduğu, göçle gelen insanların daha fazla sayıda olduğu yerlerdir. Dolayısıyla suç unsurlarının yerleşmesi ve kendini göstermesi açısından daha uygun koşulları barındırmaktadır. Fakat merkezin her şeyden bağımsız ve korunaklı olması mümkün değildir. Şiddet sarmalı bir bütün olarak başladığı yerden hareketle tüm alanlara bir şekilde kendini gösterecektir. Dolayısıyla bizim mahallemizde böyle şeyler olmaz diyerek olaylara duyarsız kalamayız” ifadelerini kullandı.
Çatışma olaylarının bitirilmesi için önemli çalışmaların olması gerektiği ancak kapsamlı bir çalışmanın henüz olmadığını belirten Şahin ailelerin yetersiz bir çaba gösterdiklerini ifade etti. Diğer yandan Durak da şiddet ve çatışma olaylarının bitmesi gerektiğini ve yetkililerin kapsamlı bir çalışma yapması gerektiğini belirtti. Durak “Gaziantep özelinde söyleyecek olursak; iş garantili meslek edindirme kurslarında perifere öncelik tanınması, sosyal yardımların adaletli ve gecikmeksizin ilgili yerlere ulaştırılması, bağımlılık vb şiddet nedeni olabilecek alanlara yönelik etkili yöntemlerle çalışmalar yapılması, kişiye yönelik suçların daha caydırıcı hale getirilmesi, şiddet olaylarında daha çabuk ve etkili kolluk müdahalesi mültecilere yönelik entegrasyon çalışmalarının hızlandırılması vb gibi önlemler alınabilir” önerilerinde bulundu. (Yılmaz Yapıcı)

Editör: Haber Merkezi