Gaziantep ve bölgesinin verimli tarım arazilerinin bulunduğu İslahiye ilçesi, buğday tarlaları yangınlarıyla mücadele ediyor. İslahiye’de çiftçiler 20 dönüme yakın buğday tarlasının yandığını belirtiyor. Bir yıllık emeklerinin; sigara izmaritlerini sağa sola atan bilinçsiz araç sürücüleri, çevre yolu kenarında temizlenmeyen kurumuş otların, yol kenarlarına atılan cam parçaları ve bakımsız oldukları için rüzgarlarda sallanarak kıvılcım çıkartan elektrik direkleri nedeniyle çıkan yangınlarda çöpe gittiğini dile getiriyor. 

Çiftçiler, “Kısmen de olsa Tarım Sigortaları Havuzundan (TARSİM) sigorta parası alabilmek için kendi tarlasını yakanların olduğunu duyuyoruz ama birebir şahit olduğumuz bir olay yaşamadık. Yangınların en büyük sebebi yola sigarasını atan bilinçsiz araç sürücüleri, kuru otlar, yola atılan cam kırıkları ve bakımsız elektrik direkleri” diyor. Yanan tarlalar için devletin herhangi bir geri ödemesi bulunmuyor. Eğer sigortanız varsa zararınızı sadece sigorta üzerinden karşılayabiliyorsunuz.

YANGINA İLK MÜDAHALEYİ ÇİFTÇİLER YAPIYOR

Sigortadan para almak karşılığında bile olsa bir insanın bir yıllık emeğini bir kibritle yakması öyle kolay değil. Üstelik sigortadan para almak da bir çırpıda olmuyor. Bölgede yaşayan çiftçiler arasında böyle bir dedikodu dolaşsa da tespit edilmiş bir vaka henüz yok. Bölge çiftçilerinin ifadeleri de bu yönde: 

“Biz ve dışarıdan gelen dönemlik işçiler (biçerdöver sürücüleri ve patosçular) bu işten ekmek yiyorlar ama şehirde yaşayıp köy hayatıyla ve çiftçilikle alakası olmayan araç sürücüleri bilinçsiz bir şekilde sigarasını içip camdan dışarı atıyor. Tarlalar zaten yol kenarında ve yol kenarları kurumuş otlarla dolu. En ufak bir kıvılcımda ateş almaya meyilli. Bir de rüzgar çıktı mı önünü alamıyoruz. Geçtiğimiz yıl çok daha fazla mahsul yandı. Yangının diğer sebebi de bakımsız elektrik direkleri. Rüzgarda teller birbirine çarpıyor şase yapıyor. Bu sene bundan dolayı on- on beş dönüm yer yandı. Hatta çiftçiler olarak biz söndürdük.”

BU SENE İYİ VE KALİTELİ BİR BUĞDAYIMIZ VAR

"Sigortadan para almak için tarlasını yakan çiftçi var mı" sorusuna ise çiftçiler şu yanıtı veriyor: “Böyle dedikoduları biz de kısmen duyuyoruz ama birebir şahit olduğumuz bir olay yaşamadık.” Geçen yıllara nazaran bu yıl buğday veriminin yüksek olduğunu ifade eden çiftçiler bu durumdan mutlu: “Ekimden sonra yağmur geç yağdı, tohum bu durumdan olumsuz etkilenmişti. Kışın çok kar yağması da toprağı olumsuz yönde etkiledi. Vaktinde ve mevsiminde yağış alamadığı için buğdayımız zayıf kalmıştı. Ancak Mayıs ayında birkaç gün yağmur yağdı ve tarlaları toparlamaya yetti. Bu sene geçen yıllara nazaran iyi ve kaliteli bir buğdayımız var.”

ANIZ YAKMAK TOPRAĞIN GÜCÜNÜ YAKMAK DEMEK

Bilinçsiz bir şekilde yakılan tarlalardan ziyade bir de anız yakma olayı var. Bazı çiftçiler bilinçli bir şekilde hasattan sonra tarlada kalan sapları yakıyor. İslahiyeli çiftçiler anız yakmakla ilgili şu uyarılarda bulunuyor “Anız, tarlayı sürerken ve imar ederken zorluk çıkartabiliyor. Bir de anızın birikmiş olduğu yerlerde zararlı haşere çoğalıyor. Zararlı haşereleri öldürmek için yakıyorlar ama bu sefer faydalı haşereler de ölüyor. Mesela yılanlar ölüyor. Yılanlar faydalıdır, onlar ölünce mahsüle zarar veren fareler çoğalıyor. Anız yakmak toprağın içindeki faydalı haşereleri de öldürüyor. Mesela kurtçukları yiyen böcekler var onlar ölüyor. Toprak ateşi görünce ister istemez tuğlalaşıyor. Sertleşiyor ve verim, düşüyor. Toprak özelliğini zaman içinde kaybediyor. Bir de anız toprakla karışırsa o da topraklaşıyor. Anızın daha önce almış olduğu gübre yok oluyor. Doğanın dengesi bozuluyor. Çiftçi arkadaşlarımız bu konuda bilinçlenmeye başladı. Eskiye nazaran daha az anız yakılıyor.”

EN BÜYÜK ZARARI ÇİFTÇİ GÖRÜYOR

İslahiye Ziraat Odası Başkanı Mehmet Köse, TARSİM’den sigorta parası için İslahiyeli çiftçinin kendi tarlasını yaktığı haberlerinin sadece dedikodudan ibaret olduğunu şu sözlerle aktarıyor: “TARSİM zaten çiftçiye bir sürü eksik ödeme yapıyor. Ona benzer kabul etmediği ve davalık olduğu konular var. Çiftçi kalkıp da neden buğdayını, arpasını yaksın! TARSİM’den de sigorta parası almak öyle kolay değil. Bir de şöyle bir risk var. Tek sizin arsanız yok ki! Etrafında diğer çiftçilerin arsası var. Tarlanızı yakmaya karar verdiğinizde yangını diğer tarlalara sıçratmamanız mümkün değil. 

Bizim genelde “Leçe” denilen bir alan var ve oradan yol geçiyor. Dikkatsiz sürücülerin bazıları sigarasını atıyor ya da biçerdöver çalışırken demirlerin sürtünmesinden kıvılcımlar çıkıyor, tarım işçilerinin dikkatsizliği oluyor. Bizde tarımsal sulama genelde elektrikle yapılıyor ve elektrik direklerinin telleri rüzgarlı bölgede birbirine çarpınca yangınlar çıkıyor. Buradan en büyük zararı yine çiftçi görüyor. Zaten girdi maaliyetlerinin çok yüksek olmasından dolayı buna benzer bir sürü sıkıntılar var. Bir de ürünü yanınca bankalardan faizle kredi alıyor, o da alabilirse. İnsanların banka kartları, kredileri olmasa gübre alacak halleri yok.”


Bölgede hem çiftçileri hem de mevsimlik işçileri bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını söyleyen Köse, “Sürekli teyakkuzda olmak lazım. Bu yangınların önüne geçmek zor biraz” diyor.

Editör: Haber Merkezi