Sedefkar Adem Bıyık 32 yıldır Sedef Ustalığı yapıyor. Bizde kendisiyle görüşerek bilgi aldık.

Okul Önlüğümle Bu İşe Başladığım

Sedefkar Adem Bıyık, “42 yaşındayım 32 yıldır Sedef Ustasıyım Turizm Kültür Bakanlığı Zanaatkarıyım. Tescilliyim. 8 yaşından beri baba mesleğini sürdürüyoruz. Kendisi 55 yıldır bu işi yaptı bize devir etti. Bizde artık babadan evlada bu işi götürmeye çalışıyoruz. Üzerimde okul önlüğümle bu işe başladığım zamanı hatırlıyorum. Sedef makinasının başına otururdum, sedef işlerdim” diyerek şunları söyledi;
“Sedef işçiliğini uzun yıllardır yapan Türkiye de 10 kişi yokuzdur hemen hemen diyen Bıyık, “İlgi çok yüksek, alım da güzel gidiyor. Sedef işçiliğiyle uğraşan insanlar ne çok zengin ne de çok düşüktür durumları, orta seviyedeki insanlar geçimini sağlarlar. Yerli ve yabancı turistler sedefe çok ilgililer. Tabi en çok yabancı turistler ilgi gösteriyor” dedi.

İşini Çok Sevmen Lazım
Sedef İşçiliğinde çizdiğimiz desenin bitmişini hayal edemezsen onu çizemezsin diyen Bıyık sözlerine şöyle devam etti; “Yani bir motif çiziyorsun, o motifin sonunu hayal edebiliyorsan onu çizebilirsin. İşini çok sevmen lazım, biz de işimizi çok sevdiğimiz için artık hayal gücümüz çok yüksektir. Ve bu iş oldukça sabır işidir. Tahammül edip sabır etmen gerek. Mesela biz bu işi öğrenirken 15 senedir şefkati dayak yedik. Sebebi ise bu mesleği öğrenelim diye. Şimdi yeni nesil elinde telefon, bilgisayar, tablet başka âlemdeler. Ben onlara sosyal medya gençliği diyorum. Bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu. Bir şey öğrenelim diye yemediğimiz şefkati dayaklar kalmamıştır. Babamız bize okul mu derdi, sanat mı derdi. Biz sanat derdik. İyi ki de sanat demişizdir. Hiç pişmanlık duymuyorum” diyerek belirtti.

Dünya da Sadece Gaziantepliler yapar
Sedefkar Adem Bıyık sözlerine şu bilgileri aktardı. “Sedef, Osmanlı ve Selçuklu zamanın da Gaziantep de bir İngiliz müşterinin buraya gelmesiyle, elinde eski bir tabanca ile üzerinde sedef işlemesi olan, bu tabancayı tamir etmek istiyor. O zamandan bu yana sedef işlemeciliği sürüyor. Eskiden Sedef eşyalar çok kullanılırdı. Örneğin Saraylarda tahtlar kapılar, yataklar, dolaplar, kavukluklar vs. hep sedef işlenirmiş. Sedef işlemeciliğini Dünyada, sedefin dibine teli sadece Gaziantepliler yapar. Mısırda da yapılıyor ama tel kullanılmadan normal sedef yapılıyor. Ama bizim uyguladığımız sedefçilik daha zarif, estetik oluyor. Bu tel de normal tel değildir. Pirinç ve alüminyumdan yapılan bir teldir. Sedef İşlemeciliğinde ceviz ve gürgen ağacı kullanılır. 30 ile 50 yıl gibi olmalı yoksa fırınlamış olmalı yoksa eğri olur çatlar. Renklendirmek için zeytinyağı, kezzap, asit ve ateşle yakmak. En sonda da parlatmak için cila yapılıyor bitiyor. Küçük bir kutu yapımı en az 2 gün sürüyor” dedi.

İstiyoruz ki Bu Sanat Ölmesin
Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez diyen Bıyık sözlerini şöyle tamamladı; “Yeni nesillere bu işlere meyil verdirelim. Biz bugün varız yarın yokuz. Bu sektörde biz Türkiye de en son nesiliz. Bu işi benden küçük olan birkaç kişi var. Ama benden sonra bu işi yapan yok. İstiyorum ki sanat okulları kurulsun, devlet bize destek versin. Çırak yetiştirelim. Çıraklar öğrensin bu mesleği, gelecek nesiller bu işi bilsin. İstiyoruz ki bu sanat ölmesin. Biz gidersek bu iş biter yani” diyerek dile getirdi.

Editör: Haber Merkezi