Gaziantep genelinde zeytin dikili 450 bin dekar, Şahinbey bölgesinde ise 170 bin dekar alanda zeytin üreticiliği yapılıyor. Geçen sene ortalama bin 500 ton civarında olan rekolte beklentisi bu sene tarımda yaşanan sorunlardan dolayı yarıya düşerken Şahinbey bölgesindeki geçen sene 18 bin ton alınan rekolte bu sene beklentisini 10 bine düşürdü.

‘ÜRETİCİSİ KAR ETMEDİ SADECE KOMİSYONCU KAZANDI’

Sofralık toplanan zeytinlerde yağ oranı yüksek ve lezzetli olan eski yerli Kilis yağlık zeytininin tercih edildiğini söyleyen Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, “Kilis yağlık zeytinin kilogramı şu an 20 TL’den satılıyor. Bu rakam gerçekten çok çok ucuz bir fiyat, girdi maliyetleri yüksek olduğundan dolayı çiftçiyi kurtarmıyor. Bu sorunları fıstıkta da yaşadık hem fiyatlar yükseldi hem de rekolte kaybı oldu. Rekolte kaybından dolayı satışlar da tezgahlarda çok pahalı geldi, üreticisi kar etmedi, sadece komisyoncu kazandı. Gaziantep olarak gerçekten buruk bir hasat dönemi geçirdik. Hububatta, baklagillerde, fıstıkta, şu an da zeytin hasadına başlamak üzereyiz, burukluk zeytinde de devam edecek gibi görünüyor” dedi.

‘ÜMİT ETTİĞİMİZ REKOLTEYİ ALAMAYACAĞIZ’

Sahada aktif bir şekilde çalışma sürdürdüklerini dile getiren Ziraat Odası Başkanı Çolak, “Gözlemlerimize göre rekolte düşüyor, kalitede bir azalma söz konusu olamaz ancak ürün azlığı yaşayacağız. Ürün az olduğundan dolayı bu ister istemez fiyatları da artışa neden olacak. Bırakalım da çiftçinin ürettiği ürünü de biraz fiyata yansısın. Çünkü çiftçinin almış olduğu, harcamış olduğunu ödemiyor. Girdi maliyetlerinin tamamı çok pahalı! Geçen yıl gübreyi 3 buçuk 4 liradan alıyorduk bugünse 14, 15 liradan alıyoruz. Geçen sene bu mevsimde mazot 7 liraydı şu an 28 lira! İşçilikti, ekipmandı bunların hepsi birer maliyet bırakalım da çiftçinin de ürünü biraz para etsin. Bereketli bir hasat dönemi geçirelim rekoltemiz yüksek olsun fiyatlarımız uygun olsun bizler de isterdik, vatandaşı ve tüketiciyi düşünmek zorundayız ancak ne yazık ki hasatlarımız buruk geçti. Son olarak bölgemizde zeytin hasadı kaldı ancak ondan da beklediğimiz ve ümit ettiğimiz rekolteyi alamayacağız” açıklamalarında bulundu.

‘ZEYTİNYAĞI GÜNEYDOĞU’NUN KANAYAN BİR YARASIDIR’

Çitçiyi en çok üzen durumlardan bir tanesinin de tarladan çıkan ürünün tezgahlara gelene kadar ki süreçte yaşadığı yolculukta uğradığı fiyat farkı olduğunu söyleyen Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, komisyoncuların kârının, çiftçinin kârından fazla olduğuna değinerek yaşanılan duruma dikkat çekti.

Gaziantep’in ve tüm Güneydoğu’nun kanayan yarası haline gelen zeytinyağında yaşanılan duruma açıklık getiren Çolak, “Zeytinin bir pazarı, bir ismi, bir markası yoktur. Bunu bir an önce isimlendirerek, markalaştırarak zeytinyağlarını, 20 litrelik beyaz tenekelerden çıkarmamız lazım. Ege’deki olduğu gibi 100-150 gramlık, güzel süslü envai çeşit şişelere koyup 3 katına 5 katına satmayı biz de çok isterdik ama bir türlü zeytin üreticilerimizin kooperatifleşemiyor. Biz elimizden geleni yaparak kooperatif için ön ayak olmaya çalışacağız. Çiftçimizin ürünlerini daha iyi fiyata satmak için elimizden geleni yapacağız” açıklamalarına yer verdi.

‘ÇİFTÇİ ALTINDAN KALKAMAZ HALE GELDİ’

Ekili alanlarda çiftçilerin kardan ziyade zarar ettiğini söyleyen Çolak, “20 kilo tohum eken çiftçi 20 kilo ürün kazandı. Ancak Mart ayında yaşanan eski 7,8’li hava şartları bahçelerimizde verim düşüklüğüne neden oldu. Ürünlerimiz bu hava şartlarına alışkın değil ondan dolayı zeytin bahçelerimizde bayağı verim düşüklüğü yaşanacak. Yaşanan artı dereceli sıcaklıklarda da tozlanma zamanına denk geldi ve ağaçlarımız meyve tutmadı. Zeytinde de yüzde 50 rekolte kaybı olacak bu nedenle de çiftçi hiçbir şekilde kar etmeyecek. Zaten girdi maliyetleri de bu işin cabası, çiftçi bu durumun altından kalkamaz hale geldi. Çiftçiler kutsal bir görev yapıyor, çiftçimiz hiçbir zaman üretmekten vazgeçmez ama bu vazgeçmez demek de sahip çıkılmaması demek değildir. Devletimizin çiftçimize, kesinlikle ve kesinlikle destek olması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

DESTEKLEMELER BORCU ÖDÜYOR, ÖDEDİĞİ BORCUN FAİZİNE BİLE YETMİYOR

Mazot ve gübre desteklemesi kapsamında çiftçilerin hesaplarına yatan ödemelerin aslında şu an da ihtiyaç halini aldığını ifade eden Çolak, “Biz ne hikmetse ödemeleri genellikle geçen senenin ödemesini önümüzdeki sene şeklinde alıyoruz. O da bizim hiçbir şekilde hiçbir masrafımıza yetmiyor.  Cebimize girse de üretime, çiftçiye, girdi maliyetlerine bir katkısı olmuyor. Çünkü hesaba aktarılana kadar ki geçen süreçte çiftçi borç alıyor ve aldığı desteklemede borcu ödemiş oluyor, desteklemeler borçların faizine dahi yetmiyor diyebiliriz. Devletimizin bu duruma el atarak bir çözüm getirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi