T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Fatih Fedaioğlu, MÜSİAD Kahramanmaraş Şube Başkanı Serdar Salih Çiçekci, Önceki Dönem MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanları Ali Kılçık, Mehmet Çelenk, Önceki Dönem MÜSİAD Kahramanmaraş Şube Başkanı Sami Kervancıoğlu ve MÜSİAD Üyelerinin katılımıyla “Enerji Krizi Gölgesinde Dünyada ve Türkiye’de Enerji Görünümü ve Verimlilik” konulu program düzenlendi.

Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Fatih Fedaioğlu, “Enerji yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi, askeri ve sosyal alanlarda da sürdürülebilir büyüme ve kalkınmanın temel yapı taşı durumundadır. Bu nedenle bu alanların herhangi birinde, enerji arzı konusunda yaşanabilecek herhangi bir sıkıntı, diğer alanları doğrudan veya dolaylı yönden etkilemektedir. Bu bakımdan, sürdürülebilir bir büyüme ve kalkınma yakalamak isteyen bir ülkenin, enerji güvenliğini teminat altına almasının elzem olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Tüketilen enerjinin kaynakları incelendiğinde; petrol, doğalgaz ve kömür üçlüsünün mutlak hâkimiyetinin devam ettiğini görüyoruz. Diğer yandan genel çerçevede, nükleer enerjinin payı azalırken, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında önemli bir artış göze çarpıyor. Tahminlere göre 2050 yılında küresel enerji talebi, 2018’e kıyasla yüzde 50 artış gösterecek. Bu devasa artışın ana kaynağının ise OECD üyeleri dışındaki ülkeler olacağı öngörülüyor. Bu ülkelerdeki güçlü ekonomik büyüme trendi, artan nüfusla birleştiğinde yaratacağı talebin hangi yollarla karşılanması gerektiği ise bugün yanıtlanması gereken bir soru olarak öne çıkıyor. OPEC’in 2020 yıllık raporuna göre ise, petrol 2045’e kadar en büyük enerji kaynağı olarak kalmaya devam edecek” dedi.

Başkan Fedaioğlu, Türkiye, gelişmekte olan bir ekonomi olmasının da etkisiyle, dünya ortalamasından daha hızlı büyüyen bir ülke. Biz MÜSİAD olarak bu konudaki sorumluluğumuzun farkında olarak hareket ediyoruz. Üyelerimiz ile birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarına verdiğimiz önem ve yatırım kadar, geleceğin enerji kaynakları olarak nitelendirilen; batarya teknolojisi, karbon yakalama ve depolama teknolojisi ve hidrojen teknolojisini de önemsiyor ve takip ediyoruz. Bu vesileyle, MÜSİAD üyelerinin bu konudaki hassasiyetini ve başarısını tebrik ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum. Enerji arzının milli ve yerli teknolojiler ile üretilmesi kadar; rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve jeotermal gibi alternatif kaynaklardan enerji temin ederek öz kaynaklardan azami oranda yararlanmanın da gerekliliğini ifade ediyoruz. Ayrıca çevreye duyarlı, güvenlikçi, temiz ve toplumun menfaatleri doğrultusunda planlanan enerji politikaları, en önemli hedefimiz olmalıdır. Türkiye’de enerji ithalatı için ödenen maliyetin azalabilmesi, cari açığın düşebilmesi ve enerji güvenliğinin sağlanabilmesi için yerli ve yenilenebilir enerji yakıtlarının, Türkiye toplam enerji tüketimi içerisindeki payının arttığını görmek bizleri memnun etmektedir. Enerji talep artış hızı AB ve OECD ülkeleri arasında birinci sırada, dünyada ise Çin’den sonra ikinci sırada olan ülkemiz, tüketmiş olduğu petrolün büyük bir bölümünü, doğalgazın ise neredeyse tamamına yakınını ithal etmektedir. Geçen sene 50 milyar dolar olan enerji ithalatımızın maliyetinin bu yıl 100 milyar dolar olması tahmin edilmektedir. Böylece Türkiye için enerji tedariki güvenliğinin, milli bir mesele olduğunu ifade edebiliriz. Elbette ülkemizin 2000’lerin başlarından itibaren enerji alanında önemli ilerlemelerin yaşandığı bir süreç içerisinde olması memnuniyet vericidir. Bütün dünyanın covid-19 pandemisi ile sarsıldığı ve küresel enerji piyasalarının olumsuz etkilendiği 2020 yılında, ülkemizde enerji faaliyetleri açısından çok olumlu gelişmelerin yaşanması, bu süreci desteklemektedir. 2020 yılında Avrupa genelinde koronavirüs krizi sürecinde elektrik tüketimleri önemli oranda düşerken; Türkiye’deki durum birçok ülkeye kıyasla daha iyi bir seviyede yer almış, elektrik üretiminde ise yerli kaynak kullanımı açısından tüm zamanların rekoru kırılmıştır. Bu dönemde ülkemizde, elektrik üretiminde yerli kaynak kullanım oranları yaklaşık yüzde 65 ile tarihin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Yine bu doğrultuda, sayın cumhurbaşkanımız tarafından müjde başlığıyla paylaşılan keşif, Türkiye’de bir anda gündemin enerji eksenine yönelmesine neden olmuştur. İlk etapta 320 milyar metreküp düzeyinde açıklanan doğalgaz rezervi, sahadaki geliştirme çalışmaları neticesinde toplam 405 milyar metreküp olarak revize edilmiştir. Söz konusu keşifle birlikte Türkiye’nin ispatlanmış toplam doğalgaz rezervi yaklaşık 115 kat artmıştır.

Dolayısıyla bu keşif, bundan sonra gerçekleştirilecek olan arama ve sondaj çalışmaları için önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur. Zira karadeniz’de gerçekleştirilen keşif Türkiye açısından ciddi bir psikolojik bariyerin yıkıldığının göstergelerindendir. Bizler inanıyoruz ki Türkiye, enerji sektöründe bir ticaret merkezi hâline geldiğinde, sadece kendi enerji tedariki güvenliğini sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda batı ülkelerinin ihtiyacı olan enerjiyi tedarik etmekle birlikte, doğu ülkeleri için ihraç edebilecekleri enerji pazarları oluşturacaktır. Güçlü ekonomi ve ulusal güvenlik temelinde ortaya konan milli enerji ve maden politikası, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda bölgesel ve küresel enerji piyasasında edineceği yer bakımından son derece önem arz etmektedir. Milli enerji ve maden politikası’nda belirlenen hedeflere ulaşıldığı takdirde Türkiye’nin, sahip olduğu avantajlı konumu fırsata çevireceğinden şüphemiz yoktur. Bu vesile ile MÜSİAD olarak, bu hedef doğrultusunda elimizden geleni yapacağımızı ve söz konusu hedeflere ulaşılabilmesi için ortaya konan projeler kapsamında çalışacağımızı bir kez daha ifade etmek isterim “ifadesini kullandı.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Enerji kullanımına yönelik MÜSİAD Üyelerine sunum yaparak bilgiler verdi.

Editör: Haber Merkezi