Adaylık süreci ve görevi ifa etmedeki hedeflerini anlatan İYİ Parti Gaziantep İl Başkanı Mehmet Başaran, İYİ Parti Gaziantep olarak siyasetin adeta nabzı olmayı amaçladıklarını belirtti.

“DEMOKRASİNİN İŞLEDİĞİ BİR KONGRE OLDU”

Başkanlık sürecinin kendisi için iddialı bir şekilde başlamadığını dile getiren Başaran, “Bizim taban siyasetçileri olarak teşkilatçı bir grubumuz var. İşimiz partimizi sürekli bir adım öne götürmek için üye kaydı yapmaktı. Bu süreç; delegasyona, delege işine döndü. Üyelerin delege olduğu bir süreci yaşadık. Bu sefer delege bize baskı yaptı ve ‘çık adayımız ol’ dediler. Seçime 3 adayla gittik yani bizim adaylığımız tamamen tabanın baskısıyla oluşan bir adaylık süreciydi. Delegeye yok diyemedik çünkü vebali sırtımızda taşıyorduk. Hamdolsun onların baskısıyla bizi doğru noktaya getirdi. Çekişmeli bir kongre oldu, demokrasinin işlediği bir kongre oldu. Türkiye'nin takip ettiği ve Gaziantep tarihinin en zor kongresiydi” şeklinde konuştu.

“BENİ ADAY ÇIKARAN DELEGE!”

Meral Akşener’in Gaziantep 2. Olağan İl Kongresi’ne neden katılmadığı sorularına yanıt veren Başaran, “Şu noktada çok net bir şey söyleyebilirim; Meral Akşener’in programı bir ay önceden Diyarbakır ve Şanlıurfa olarak netleşmişti çünkü her iki şehirde de tek aday kongreye gidiyordu iki programda yapılmıştı. Bir de olaya tersten bakalım; Meral Hanım, Gaziantep'te ki kongreye katılsaydı bu kongreyi de ben kaybetseydim, Halil İbrahim kardeşim için ‘Genel Merkez Adayı’ söylemi var ama Genel Başkanımız bu söylemin hiçbir yerinde yoktu. O gün Sayın Genel Başkan kongre salonuna girseydi bir saat kadar durup çıksaydı ve ondan sonra bir tane bile oy kullanılmasaydı, Genel başkan gittikten sonra da ben kongreye kaybetmiş olsaydım, bir gün sonra tüm Türkiye, ‘Meral Akşener geldi, son saat müdahil oldu, istediği adayı kazandırdı gitti’ derdi. Meral Akşener’in kongreye gelmemesinin sebebi budur.  Çünkü 3 aday var kongrenin son saati, Meral hanımın havaalanına girdiği saat 5 yani gelse kongreye bile yetişemiyor. Ola ki ben kaybetseydim ki ben de genel merkeze karşı adaymışım, isyan bayrağı açmışım gibi bir hava yaratıldı ancak bu duruma ilişkin de açıklama yaptım ve açıklamamda; “Kongre salonuna kadar genel başkanım beni arar da ‘benim adayım şudur çekil evladım derse’ çekilirim ama genel başkanın haricinde kimsenin söylemeye ben çekilmem. Çünkü beni aday çıkaran delege! Delege üzerinde de sadece genel başkan vardır, geri kalanının hepsi teferruat. O gün gelmemesinin sebebi demokrasinin adil bir şekilde işlemesiydi. Genel başkanın yaptığı doğruydu” açıklamalarında bulundu.

“DEMOKRASİ KAZANDI, MEHMET PAŞA’DA KAZANDI”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kongreye katılmamasının bir tepki olmadığının altını çizen Başaran, “Meral Akşener’in kongreye katılmaması kesinlikle bir tepki değil hatta Sayın Genel Başkanımızın Gaziantep kongresinden sonra söylediği; ‘Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet, demokrasi kazandı, Mehmet Paşa’da kazandı’ gibi güzel bir söylemi var. Bunlar havuz medyanın partiyi yıpratmak için oluşturduğu söylemlerdir. Halil İbrahim Demir, Tayfun Aygın ve şahsım adına da konuşuyorum bizler partimize bağlı insanlarız. Bugün burada Halil İbrahim Demir’de oturabilirdi, o da benim bir kardeşimdir, çok beyefendi bir insandır. Sürekli irtibat ve iletişim halindeyiz. Mazbata törenine Tayfun beyi de davet ettim yani bizim içerimizde bir ayrılık yok. Kongreyi kazandım, her şey kongre salonunda kaldı, birisi abim birisi kardeşim zaten kucaklaşarak tamamladık. Tam kadro görevlendirme ile ayrışmadan sahada olacağız” ifadelerine yer verdi.

“HER KİTLEYE HİTAP EDEN BİR YÖNETİM KURDUK VE BAŞARACAĞIZ”

Başaran, “Biz tüm adayların yönetimindeki arkadaşları, listelerine aldıkları almadıkları dışarıda kalan, bu partinin tozunu yutmuş insanları kesinlikle burada görevlendireceğiz. Çünkü bu başarı hepimizin olacak hepimiz hatalarımızdan ders çıkardık.  Birlik beraberlik içerisinde işte daha farklı bir İYİ Parti göreceksiniz. Bu şehirde 15 sonra İYİ Parti uçtu gidiyor diyeceksiniz, çok iddialı bir söz ancak bir ay sonra kaleleri yıkacağım. Bu ekiple ben diğer partilerin kalelerini yıkacağım. Öyle ortadan çıkıp da adayım demedim, biz 2 yıldır bunun alt yapısını hazırladık. ‘Hangi ilçede, kimlerle biz bu oyları alırız, hangi ilçeden, hangi oyu, hangi aileyle alırız’ bunların tüm tabanını, tüm araştırmasını yaptık. Hazır bir şekilde geldik. Nizip'te ki yönetime bakın pırıl pırıl nasipten insanlar kazandık, biz Nizip’i sallayacağız, İslahiye’yi sağlayacağız, biz Kürt oylarını da alacağız. ‘Ülkücü bir parti, kafatasçı’ falan derler ya biz merkez sağız arkadaşlar ve bu İYİ Parti'nin merkez sağ oluşunun en büyük örneği benim. Ben Doğru Yol Partisi'nden, Demokrat Parti'ye geçmiş bir adamım ve bugün, bu partide milliyetçisi de var, demokratı da var, sosyal demokratı da var. Her kitleye hitap eden bir yönetim kurduk ve başaracağız” cümlelerine yer verdi.

“BİZ BU PARTİNİN ARTIK GAZİANTEP’TE Kİ YETKİLİ AĞIZIYIZ”

Uzun süre boş kalan başkanlık makamının parti içerisinde ve saha çalışmalarında ister istemez olumsuz bir etki yarattığını kaydeden İYİ Parti Gaziantep İl Başkanı Başaran, bu olumsuz etkilerin de anketlere yansıdığını söyledi.

Başaran, Siyasetçinin sermayesinin insan olduğuna dikkat çeken Başaran, “İl başkanı olmayınca yönetimde bu işi demek ki tam kabullenemedi bir boşluk oluştu burada oturmakla da üye kaydı olmaz. O süreçte saha çalışmaları tamamen durunca en basit örneği ile parti medyadan kayboldu, ben Süleyman Demirel'i kendine lider olarak görmüş, benimsenmiş bir gençlikten geldim, biz eleştirilmediğimiz zaman hata yaptığımızı düşünürüz. Eğer eleştiriliyorsam demek ki başarıyorum. Çalışan insan hep eleştirilir demek ki orada bir başarı var. Süleyman Demirel gazeteleri açıyor, bakıyor bakıyor, eleştiri yok ‘demek ki biz dün yatmışız, hiçbir şey yapmamışız’ diyor. Yani biz eleştireceğiz, eleştirilere de açık olacağız. Biz bu partinin artık Gaziantep’te ki yetkili ağızıyız, eleştiriye açık olacağız” diye konuştu.  

“SANDIKLARI KORUYACAĞIZ”

Seçimde katedecekleri yoldan bahseden Başaran, “Bu seçim bize göre normal bir siyasi seçim değil. Bu seçim, Cumhuriyet'in kazananlarının seçimi. Ben bu il başkanlığını ittifakı çatlatacak aykırı bir ses olmasın diye istedim. Bu masaya Gazişehir için ittifakın kanatları ile ortak değerlerde anlaşabilecek masayı yaratmak için oturdum. Birlik beraberliğin teminatı olmak için il başkanı olmak istedim ve delegede bu yetkiyi verdi. Bu seçim ya tek adamla devam ederek tek adam seçeneğine boyun eğecek ya da yeter söz milletin denilecek bir seçim. 14 Mayıs demokrasidir, özgürlüktür, haktır, hukuktur, adalettir, susmamaktır! Dirayet ve dik duruştur. Ömrü boyunca ilk defa doğru bir şey yaptı ve 14 Mayıs’ta seçim tarihi belirledi başka hiçbir doğrusu yoktur. Seçim planlarımız da kesinlikle ittifak ile beraber olacak. Eksiklerimizi hızlı bir şekilde tamamlamaya gayret ediyoruz. Diğer partilerimizin eksikleri gücümüz yettiğince kapatacağız, ciddi bir teşkilatlanma ile sandıklar arasındaki iletişimi sağlayarak sandıkları koruyacağız. Sandıklarda bir kere ıslak imzayı çok iyi takip edeceğiz.” cümleleri ile açıklamalarını noktaladı. 

Editör: Haber Merkezi