Gaziantep Emlakçılar Odası eski Başkanı ve Mekan Emlak sahibi Ramazan Aslan, daralmanın nedenini yüksek faizlere bağlarken, yatırımcıları da uyardı. Aslan, 2018 yılında da insanların evlerini ve işyerlerini satarak parasını faize yatırdığını, ancak faizler normale döndüğünde bu insanların sattıkları ev ve işyerlerini tekrar alamadıklarını hatırlattı. Aslan, “Faizler bu noktada kalmaz. İş dünyası buna dayanamaz. Para faize koşuyor, oysa para üretime girmeli” dedi. Sektörde kiraların ikiye katladığını, daire satışlarının yüzde 50 arttığını belirten Aslan, “Esas sıkıntı bizlerin vicdanında” dedi.
Depremden Önce Daha Vicdanlıydık
Ramazan Aslan’la gayrimenkul sektörünü konuştuk. Genel olarak gayrimenkul sektörünün iyi durumda olmadığını belirten Aslan, depremden ders alamadığımızı söyledi. Aslan şunları söyledi: “Depremden önce bundan daha vicdanlıydık, deprem sonrası daha vicdansız, acımasız hale geldik. O kadar felaket yaşadık, komple yok olan aileler, komple yok olan binalar, hatta şehirler gördük. Ama hiçbir ibret almadık. İnsanoğlunu anlamak mümkün değil. Sektörde depremden önceki rakamlar ikiye katladı. Depremden sonra ev kiralarken veya su, yemek satarken fiyatları iki katına çıkardık. Bunlar ne insani, ne vicdani, hiçbir anlamda doğru değil.
Ev Kirası Almak İstemeyen Oldu
Gayrimenkul sektöründe depremden sonra sayısı azda olsa insanlarımız fırsatçılara inat fiyat artışı yapmadılar. Ev kirasını artırmayanlar olduğu gibi mağdursa hiç kira almayalım diyenlerde oldu. Yani fırsatçılar çok ama iyide bitmiyor. Deprem sonrası ev taşıyan şirketler bile fiyatları uçurdu. Valilik müdahil olmak zorunda kaldı. Deprem sonrası tedarik zincirinde de sıkıntılar oldu. Ama esas sıkıntı bizlerin vicdanında. Bu ülke kendi vicdanını sorgulamıyor, karşıdakine yaşama hakkı vermek istemiyor. Materyalist yapı toplumu teslim aldı. Aracılar olarak zaman zaman mülkiyet sahipleriyle kavga ediyoruz.
Yatırımcılar Faize Gidiyor
Gayrimenkul sektörünün şu anda sıkıntı içerisinde olduğunu dile getiren Aslan, satışlar anlamında çok ciddi sıkıntı yaşandığını ifade etti. Aslan, “Sebebi de faizler. Merkez Bankası politika faizi yüzde 35 ama bunun tüketiciye yansıması yüzde 60. Aylık yüzde 5 bu işin maliyeti var. Konut alırken krediye dayalı bu faiz oranlarıyla ev alma şansı yok. Gayrimenkul yatırımı yerine paralar faize gidiyor. Adam 10 milyona gayrimenkul almak istiyor ancak, aylık kira geliri ve faizden gelen geliri kıyasladığında faizi tercih ediyor. Şu andaki yatırımcıların çoğu koşa koşa faize gidiyor. Ülke içinde bu çok tehlikeli” diye konuştu.
Biz Bu Filmi Görmüştük
‘Faizler bu kadar yüksek olursa yatırımlar azalır’ diyen Aslan, “Üretimden çıkarsak bu en büyük tehlike. İnsanlar koşa koşa paralarını bankalara faize götürüyor. Gayrimenkul sektörü yüzde 75-85 civarında daraldı. Kimse gayrimenkule yatırım yapmak istemiyor. Herkes parasını koşa koşa faize götürüyor. 2018 Ağustos krizinde biz bu filmi görmüştük, insanlar evlerini ve işyerlerini satıp paralarını faize yatırmıştı. Ancak faiz dönemi bittiğinde faizden elde ettikleri gelirle evlerini ve işyerlerini tekrar alamadılar. Çünkü gayrimenkul fiyatları çok yükselmişti. Yaşadığımız krizde bunlar olmuştu” dedi.
İŞ DÜNYASI BUNA DAYANAMAZ
‘İnsanlar faiz dönemi normale döndüğünde sattığı evini, işyerini tekrar alamayacak’ diyen Aslan, “Gayrimenkul sektörü dinlenir, dinlenir, dinlenir, bir zıplayınca primlenir, onu tolere edemezsiniz. Şu anda sıkıntı var ama bu hep böyle gitmeyecek. Her şey faize endeksli. İnsanlar krediyle işyeri ve ev alamıyor. Fakat faizler bu noktada kalmaz. İş dünyası buna dayanamaz. Kredisiz çalışan kişi, kurum yok. Para faize koşuyor, oysa para üretime girmeli. Biz üretmeliyiz. Ancak üretimimiz her geçen gün azalıyor” dedi.
Normalleşmeye Başladık
Gayrimenkul sektöründeki fiyat artışlarına da değinen Aslan, “Depremden sonra kira fiyatları minimum ikiye katladı, daire fiyatları yüzde 50 arttı. Deprem sonrası insanlarımız daha çok bahçeli ev tiplerine yöneldi. Fakat şu anda herşey normale dönmeye başladı. Çünkü bahçe tipi evler talebe yeterli değil. Okullar açıldı insanlar eski evlerine, şehre dönmeye mecbur kaldılar. Deprem sonrası daire satışları bir süre yatay seyretti, bahçeli evleren fiyatı ise ikiye katladı. Şu anda ise yavaş yavaş gerçek değerlerine gelmeye başladı. Bahçe tipi evlere yoğun talep kalmadı. Normalleşmeye başladık” şeklinde konuştu. YASEMİN ANKAY