Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Arif Özaydın, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Basın Yayın Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kızılaslan ve Çağdaş Gazteciler Gaziantep Şube Başkanı ve Gazetemizin Genel yayın Müdürü Aslı Emektarı, makamında ziyaret etti. Gerçekleştirilen ziyaret sırasından Gaziantep’e kazandırdıkları eserlerden bahseden Özaydın, “Biz Gaziantep’in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 100. Yılında, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu çerçevesinde 4 tane önemli hamle yaptık” dedi.
Gaziantep Üniversitesi kampüsünde gerçekleştirilen yeni yatırım ile öğrenciler ve hocaların faydalanabileceği bir merkez kurduklarını belirten Rektör Özaydın, “Çarşı içerisindeki Geç Ofisimizde öğrencilerin ve hocaların sosyal faaliyet yapabilecekleri, ders çalışabilecekleri bir merkez oluşturduk. Burada çay ve simit bedava olacak. Çay, Gençlik ve Spor Bakanlığından simit ise üniversitemizin kendi bünyesinden. Hocalarımız orada ders te yapabilecekler. Üniversite içerisinde öğrencilerimizin faydalanabileceği, zaman geçirebileceği, kampüs dışına çıkmadan aktivite yapabileceği bir merkez. Bu merkez 520 bin lira bütçe ile yapıldı” ifadelerini kullandı.
“Çocuk Hastanemizi tamamladık ve hizmete açtık”
Gaziantep Üniversitesi bünyesinde temeli 2016 yılında atılmış 250 yataklı Çocuk Hastanesini tamamlayarak hizmete açtıklarını belirten Rektör Özaydın, “Bizden öncekiler başlamışlar tamamlayamamışlar. Müteahhit bana “Hocam siz olmasaydınız bu hala tamamlanamazdı” dedi. Ben bunların hepsini gösteriyorum. 24 Eylül 2020’de böyleydi. Biz böyle yaptık diye paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“150 yataklı Böbrek Nakil Hastanesini 5 ay gibi kısa bir sürede açtık”
Gaziantep’e önemli bir hastane daha kazandırdıklarını belirten Özaydın, “Gaziantep tarihi ve medeniyeti için önemli bir yere sahip olan, 1539’da Gaziantep’te böbrek taşı ameliyatı yapıldığı gerçeğinden esinlenerek Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip 150 yataklı Böbrek Nakil Hastanesini 5 ay gibi kısa bir sürede, bütçeye ek bir yük getirmeden tamlayarak hizmete açtık. 1539 yılındaki ameliyata dair belge de elimizde. Bu belge hasta hakkı ve hekim hakları açısından önemli bir yeri olan onam formudur. Biz bu belgeyi de hastanemizin önüne monte ederek sergileyeceğiz. Bu belge bu medeniyetin çocuklarının neler yaptığının kanıtıdır. Biz angarya işlerle uğraşmıyoruz. 1539’da Gaziantep’te böbrek taşı operasyonunun yapıldığı gerçeğinden esinlenerek, Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip Böbrek Nakil Hastanemizi 5 ay gibi kısa bir zamanda devlete bir kuruş dahi ek maliyet getirmeden tamamladık ve hizmete açtık” ifadelerini kullandı.
“Onkoloji Hastanesi Merkeze Taşınıyor”
Gaziantep Onkoloji Hastanesi için önemli bir projenin hayata geçirileceğini açıklayan Rektör Özaydın, “Kampüsten 8 km uzakta olan Onkoloji Hastanesini kampüsümüze taşıyoruz. İstanbul’da bulunan Çam ve Sakura Hastanesindeki Kemoterapi teknolojisini de Gaziantep’e getiriyoruz. Sadece ufak tefek işleri kaldı. Şubat ayı sonunda açılışını yapacağız. Onkoloji hastanesinin şehrin uzağında olması hastalar için çok sıkıntı yaratıyordu. Hastalarımız yollarda perişan oluyordu. Biz bunu engelleyeceğiz. Biz Gaziantep’te olamayan kemoterapi teknolojisini buraya getiriyoruz. Sözleşmesi yapıldı. Teknoloji Amerika’dan geliyor. Bunun için alt yapısı özellik olarak hazırlanmış bir bina gerekiyor. Bunun için de bina içindeki teknolojinin kurulacağı alanların ihalesini yaptık. İhalede verilen fiyatlar pahalı geldiği için tekte ihaleye açacağız. 15 gün içerisinde ihaleye açıp daha ucuza yaptıracağız” diye konuştu.
Gaziantep’e Bir Hastane Müjdesi Daha
Gaziantep’in sağlık altyapını güçlendirmek için var güçleri ile çalıştıklarını ifade eden Rektör Özaydın, “Bölgemiz için büyük önem arz eden ‘Acil Travma ve Yanık Hastanesi’nin yarısı bitti. İnşallah yıl sonundan hizmete açılmış olacak. Kampüsümüze 3 kapı daha yaptık. Şahinbey, Karayılan ve Şehitkamil kapılarını ocağın sonunda açacağız. Kapılarımızda ismini veren kahramanlarımızın fotoğrafları ve hikayeleri de asılı olacak. Biz halkımıza hizmet etmekten zevk alıyoruz” ifadelerini kullandı. (Ahmet Kuş)
