Gaziantep’in en önemli marka değerine sahip olan yemeklerinde olan şiveydiz vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. İçerisindeki kuzu eti, taze soğan ve sarımsak ile birlikte deneyenlerin vazgeçemediği lezzetler arasında yer alıyor. İçerindeki sebzeler sayesinde doğal antibiyotik olarak görülen şiveydiz birçok hastalığa da iyi geliyor. Şiveydiz hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulunan 14 yıllık şiveydiz ustası Aylin Çopur, “Gelen misafirlerimiz de bu ürünü hayretle karşılıyorlar. Deneyenler de lezzetinden vazgeçemiyorlar” dedi.

Yesemek Gaziantep Mutfağında çalışan Aylin Çopur, Amaçlarının Gaziantep’in yemeklerini misafirlere ve turistlere tanıtmak olduğunu ifade ederek, “Şiveydiz mahreç ve coğrafi işaretli Gaziantep’e özel bir yemektir. Adını Oğuzeli’nin Şiveydin köyünden alır. Buradan da anlayacağınız gibi tamamen yöresel bir üründür. Eskiden her şeyin bol olduğu zamanların öncesinde Gaziantep’te en fazla soğan ve sarımsak bulunurmuş. Gaziantepliler de bu ürünleri etle karıştırıp yoğurtla soslamayı düşünmüşler. Bu düşünce sonucunda ortaya güzel bir ürün çıkmış. O günden bugüne kadar da Gaziantep’te sevilerek tüketilen bir ürün haline gelmiş. Zaten Gaziantep dışında şiveydize rastlayamazsınız” ifadelerini kullandı.

Daha önce şiveydiz yemeyen insanların ilk duydukları zaman taze soğan ve sarımsaklı yemeği tuhaf karşıladılarını belirten Çopur, “Gelen misafirlerimiz bu ürünü hayretle karşılıyorlar. İçerisinde taze soğan ve sarımsak görünce kafalarda nasıl bir yemek acaba diye bir düşünce oluşuyor. Kokusu olup olmadığını soruyorlar. İçerisinde taze soğan ve sarımsak olmasına rağmen kokusunun olmadığını söylüyoruz. Deneyenler de lezzetinden vazgeçemiyorlar. Şiveydiz Gaziantep’te kışın oldukça rağbet gören bir yemektir. İçerisindeki taze soğan ve sarımsaktan dolayı doğal antibiyotik özelliği olan bir yemektir” diye konuştu.

Şiveydizin nasıl yapıldığı konusunda bilgiler veren Çopur, “Şiveydizin yapımında kuzu eti, nohut, süzme yoğurt, taze soğan, taze sarımsak kullanılıyor. Yapım aşamasında kuzu eti önce tencereye alınır. Üzerine su çekilerek haşlanmaya bırakılır. Ayrı olarak haşladığımız nohutu et haşlandığı zaman üzerine ilave ederiz. Taze soğan ve sarımsakların beyaz kısımlarını 2-3 santim boyutlarında doğrarız. Doğrandıktan beyaz kısımları haşlanan kuzu etinin üzerine ilave edilir. Daha sonra kısık ateşte yumuşayana kadar kaynatılır. O kaynarken bir yandan da yoğurt sosu hazırlanır. Yoğurt sosumuz bir adet yumurta, biraz un ve süzme yoğurt ocağın üzerine alınır ve karıştırılarak kaynar hale getirilir. Sonra kaynatılan etin suyu ile yavaş yavaş aşılanarak birbiri üzerine ilave edilir. Bu işlemlerin ardından şiveydiz yemeye hazır duruma gelir. Daha sonra üzerine nane ve yağ ile hazırladığımız sosu ekleyerek servis ederiz” dedi. (Ahmet Kuş)

Editör: Haber Merkezi