SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevin Ergun, sağlıklı ve aktif yaşlanmanın mümkün olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Ergun, 18- 24 Mart Yaşlılar Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, “Dünya genelinde 2025 yılında 60 yaş üzerindeki bireylerin sayısının 1,2 milyar, 2040’ta 1,3 milyar ve 2050’de ise 2 milyar olacağı öngörülmektedir. Türkiye’de de durum benzerlik taşımakta, 65 yaş üzeri nüfus 2015 yılında yüzde 8,2 iken, 2023’te yüzde 10,2, 2050 yüzde 20,8 ve 2075 yılında ise yüzde 27,7’ye yükseleceği tahmin edilmektedir” dedi.

Aktif yaşamın desteklenmesi için ulusal ve uluslararası alınan karar ve uygulamaların bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ergun, bunlardan birinin de Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlıklı Yaşlanma Eylem Planı ve Uygulama Programı’nda (2015-2020), stratejik açıdan birincil öncelik olarak bütün yaşlılar için egzersiz, fiziksel aktivite ve rehabilitasyon hizmetlerinin geliştirilmesi olarak belirlendiğini ifade etti.

Son birkaç yıldır yapılan çalışmalarda ‘yaşam biçimi aktiviteler’ özellikle sedanter (hareketsiz) grup içinde aerobik uygunluk, vücut kompozisyonu ve koroner risk faktörleri üzerinde diğer bilinen egzersiz programları kadar etkili bulunmuştur diyen Prof. Dr. Ergun, egzersizin, yaşamın her gününde; stresi azaltarak, enerjiyi artırarak, kendini pozitif algılamayı koruyarak sağlık, fiziksel uygunluk ve kaliteli bir yaşam şekli için özel bir hedefe yönelik program içermesi gerektiğini kaydetti.

Yaşlılıkta fiziksel aktivite ve egzersizin yararları

Prof. Dr. Ergun, yaşlılıkta fiziksel aktivitenin yararlarını belirterek, “Kas kuvveti ve esnekliğin artması, kemik kaybının azalması ve kırık riskinin önlenmesi, kardiyovasküler fonksiyonun gelişmesi ve hastalık riskinin azalması, kaygı bozukluğu ve depresyonun azalması, uyku kalitesinin artması, yaşam süresinin uzaması ve yaşam kalitesinin artmasıdır. Ayrıca değişik tipte ve seviyedeki fiziksel aktivitenin ileri yaş kişiler arasında düşmeler ve düşmelere bağlı olarak oluşan yaralanmaları önlemede önemli olduğu tespit edilmiştir” dedi.

Yaşlılarda fiziksel aktivite

Yaşlının egzersiz öncesi değerlendirilmesinde; genel sağlık durumunun, mental durumunun, fonksiyonel ve fiziksel düzeyi ile çevresel değerlendirmenin unutulmaması gerektiğini vurgu yapan Prof. Dr. Ergun, “65 yaş ve üstü bireylerin haftada en az 150 dakika orta-şiddetli aerobik (Akciğerleri ve kalbi güçlendirmek, kandaki oksijeni artırmak ve dinçleşmek için yapılan yöntemli beden eğitimi) fiziksel aktivite ya da 75 dakika yüksek şiddetli aerobik fiziksel aktivite yapmaları gerekir” ifadelerini kullandı.

Yürüme eğitimi

Yaşlılarda uygulanan egzersiz programlarında yürüme eğitiminin büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Ergun, “Destek sağlanması ve ekleme binen stresi azaltması açısından uyumu iyi olan ayakkabı, uygun, rahat ve mevsime uygun elbise ile yürüyüş yapılmalıdır. Program, hedef kalp hızına ulaşacak şekilde düzenlenmeli, normal adımla, dengeli ve kolay yürüyebilecek şekilde uygun alan ve zamanda (günün aynı zamanı) yapılmalıdır. Yürüyüşe yavaş başlamalı ve istenilen seviyeye ulaşıncaya kadar süre ve mesafe dereceli olarak artırılmalıdır. Başlangıçta 30 dakika yürüme amaçlanır bu süre ve daha yukarısına günde 10’ar dakika artırılarak ulaşılır. Yürüme süresini artırmaya yardımcı olmak için otobüsten bir durak önce inip eve yürümek veya asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmak, vesaire yapılabilir” dedi.

Ev egzersizleri

Ev egzersiz programlarının yaşlıların düşmesini azaltmak amacıyla uygulanan yaşlıyı bilgilendirme programlarının bir parçası olarak kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Ergun, egzersiz programına başlamak için yaşlının motive edilmesinin çok önemli olduğunu belirtti.

Denge bozukluğu ve düşmeler

Yaşlı hastalarda düşmenin önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Dr. Ergun, “Yaşlı bireyler genellikle düşme risklerinin farkında değildir ve bu risk faktörlerini doktorla paylaşmazlar. Düşme sıklığı ve düşmelere bağlı komplikasyonların ciddiyetinde 60 yaşından sonra artış görülür” ifadelerine yer verdi.

Toplumda, genel anlamda sağlıklı kabul edilen 65 yaşın üstündeki bireylerin yüzde 35- 40’ının yılda bir kez düşmeye maruz kaldığını anımsatan Prof. Dr. Ergun, Türkiye’de 65 yaşındaki bireylerde görülen düşmelerin yüzde 60’ının ev ortamında, yüzde 30’unun toplumsal alanlarda, yüzde 10’unun ise sağlık bakım kurumlarında meydana geldiğinin saptandığının altını çizdi.

Güvenli ve başarılı bir egzersiz programı için önerilerde bulunan Prof. Dr. Ergun, “Hoşlandığınız tip egzersizleri yapın, bu egzersizler yaşam tarzınıza ve kişiliğinize uygun olsun. İhtiyaçlarınıza, zamanınıza, isteklerinize ve sevmediklerinize göre uygun olanı tercih edebilirsiniz. Profesyonel olarak fizyoterapistinizden yardım alın. Size egzersiz reçetenizi bireysel olarak hazırlayacaktır. Koruyucu, esnek, çeşitli ve eğlenceli program seçiniz. Kendinize uygun bir seviyede ve hafif bir egzersiz programı ile başlayın riskleri en aza indirmiş olursunuz. Bir seansı kaçırmak problem değildir, ancak ertesi günü unutmayın. Bir günde iki seans asla yapmayın. Yorulduğunuzda dinlenin. Yaşamanızın geri kalanı için plan yapın. Kısa ve uzun hedefler belirleyin. Dengeli ve kişisel tatları yemeyi tercih edin. Ailenizi ve arkadaşlarınızı egzersiz sırasında size katılmaları için teşvik edin” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi