Ekonomik sorunların ve ek olarak üst üste gelen zamlardan sonra sebze ve meyve artık hayal ürünü haline geldi. Ramazan ayının gelmesiyle alışverişle dolup taşması gereken manavlar uzun süreden beri boş duruyor. Artan girdi maliyetleriyle baş edemeyen manavlar fiyat arttırmak durumunda kaldıkları için dükkanlar boş kaldı. Müşteri potansiyeli yüzde seksen düşen manavlar domates, patlıcan ve soğanın rekor seviyede yükseldiklerini belirttiler. Meyve yemenin artık tamamen lüks haline geldiğini belirten manavlar hem vatandaşın hem de satıcıların çok durumda olduklarını ifade ettiler.
BÖYLE BİR DÖNEM HİÇ OLMAMIŞTI
15 yıldır manavcılık sektöründe çalışan Necat Altundaş, daha önce böylesine zorlu ve art arda gerçekleşen zamlardan dolayı alım gücünün bu kadar düşüş yaşadığı başka bir dönem olmadığını vurguladı. Altundaş ‘örneğin soğan rekor bir fiyata doğru gidiyor. Geçen hafta iki liraya sattığımız soğan bugünlerde beş hatta altı lira bandında satılıyor. Diğer bir örnek salatanın olmazsa olmazı yeşilliklerden olan marulun fiyatı 13 lira civarında ilerliyor’ dedi. Meyve fiyatlarına özellikle değinen Altundaş ‘bahar mevsiminde olmamıza rağmen meyve fiyatları el yakıyor. Çilek tam zamanı olmasına rağmen 30 ila 35 lira arasında değişiyor. Diğerlerini söylemeye bile gerek yok. Şimdi durum böyleyken vatandaş nasıl meyve alsın. İnsanlar artık taneyle almaya başladı. Utanarak ve üzülerek alışveriş yapıyorlar. Bu üzücü tablonun bir an evvel değişmesi lazım’ sözleriyle sorunun ciddiyetinin altını çizdi.
MÜŞTERİLER ARTIK KORKUYOR
Ramazan dolayısıyla müşterilerden dükkanların dolup taşması gerekirken hiç satış gerçekleştiremediklerini belirten Altundaş, vatandaşın artık sebze ve meyve almaya çekindiğini ifade etti. Altundaş ‘Artık ramazan ayına girdik. Dükkanların dolup taşması hatta mal yetiştirememiz gerekiyor. Ancak fiyatlardan dolayı insanlar dükkana girmeye dahi çekiniyor. Bizler de o fiyatlarda satmaya utanıyoruz. Örneğin ben domatesi 25 liraya, patlıcanı 30 liraya veya rokayı beş liraya nasıl satayım. Bu fiyatlardan daha düşük fiyatlar bizim maliyetimizi kurtarmıyor. Ama fazlası da müşteriyi korkutuyor’ sözleriyle durumun vahametini gözler önüne serdi.
Fiyatların yarattığı sorunun en çok yansıdığı kesim olan tüketiciler ise yaşanan ekonomik krizden şikayet ediyorlar. Portakal gibi mevsimi geçen pek çok ürün hala pahalı olmasından dolayı meyve yemenin tamamen lüks olduğu belirtildi. Sofraların vazgeçilmez ürünleri için dahi korkarak alışveriş yaptıklarını ifade eden müşteriler domates, salatalık ve biber gibi zaruri ürünleri taneyle aldıklarını ifade ettiler.
ACİL BİR MÜDAHELE GEREKİYOR
Fiyatların bir an evvel önünün alınması gerektiğini belirten Altundaş, devletin bu noktada ciddi bir müdahelede bulunması için çalışmalara başlamasının zorunlu olduğunu belirtti. Fiyatların düşürülmesi için yanlış politikalar yürütüldüğünü belirten Altundaş, asıl problemin sebze ve meyve hallerinden kaynaklandığını vurguladı. son zamanlarda pek çok satıcının kepenk indirdiğini belirten Altundaş ‘yetkili kurumlar bir müdahelede bulunması gerekiyorsa bunlar manavlar ya da marketler değil. Sorunun asıl kaynağı hallerdedir. Biz kendi girdi maliyetlerimizle baş edemiyorken üstüne kesilen cezalar daha da belimizi büküyor. Halbu ki fiyatı arttıran halcilerdir. Onlar daha makul fiyatlar belirlese tezgahlara da bu kadar yüksek ifayatlar yansımaz’ sözleriyle sorunun kaynağını işaret etti