“19 Mart darbesi” ifadesini kullanan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu tarihten sonra yaşanan ekonomik kayıpların boyutuna dikkat çekti.

Özel, “Mehmet Şimşek, 19 Mart’tan sonra tam 45 milyar dolarlık rezervi eritmek zorunda kaldı. Borsa bu süreçte 31,5 milyar TL değer kaybetti. 17 katı rezerv yakıldı. Benim param güvende değil. Eğer bu hamle yapılmasaydı, o kaynak emekliye, çiftçiye aktarılabilirdi. Bu darbenin ekonomiye maliyeti çok büyük” diye konuştu.

Grup toplantısında Özel, gündemdeki diğer gelişmelere de değindi. Sivasspor’un doğumla ilgili pankartı, İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası gelişen eylemler, lise öğrencilerine yönelik baskılar ve öğretmenlerin zorunlu tayin kararları da eleştiri oklarının hedefindeydi.

Özgür Özel’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“Grup toplantımızda ifade ettiğimiz, çarşamba günü, ertesi gün, 19 Mart'ta, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi diploma konusunda karar verecekti. Sayın İmamoğlu'nun diplomasının iptaliyle ilgili. Ama kararı bir gün önce duymak istedikleri duyumları geliyordu. Fakültenin dekanını "Ben böyle bir şey yapamam" dedi diye görevden almışlardı. Fakültede, lazım olan yönetim kurulundaki 7'de 4'ü bulamadıklarını, 2'de kaldıklarını salı günü öğrendiler. İftar saati yaklaşırken, ki ben haberi aldıktan yarım saat sonra şehit aileleri ve gazilerimizle, tarih 18 Mart, iftar yemeğine gittim.

Olağanüstü Bir Süreci Yaşıyoruz

İlk açıklamaları da orada yaptım. Diplomayı 19 Mart'ta İşletme Fakültesinin iptal etmeyeceğini görünce, iftar saatine doğru apar topar İstanbul Üniversitesi'nin yönetim kurulunu topladılar. Bu kesinlikle seçilmişlerden oluşan bir senato gibi üniversite adına karar verebilecek bir yapı değil. Ve oradan diplomanın iptaline karar verdiler. O andan itibaren, 4 haftadır, 28 gündür, birazdan farklı farklı noktalarına temas edeceğim, olağanüstü bir süreci hep birlikte yaşıyoruz.

Aslında, Esenyurt Belediye Başkanımıza kayyum atanıp Beşiktaş Belediyemize haksız operasyonun olduğu gün, parti meclisimizi, il başkanlarımızı, grubumuzu İstanbul'da toplayıp, İstanbul İl Başkanlığının önünde, değerli basın mensuplarının, "Gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sonucuna, sorusuna "Savaş ilanı olarak görüyorum" demiştim.

'Her Darbenin Başında Bir Cunta Var'

Buradan sonra artık bir darbe girişimiyle karşı karşıya olduğumuzu, darbelerin asker yaparsa askeri darbe, bugünkü gibi siviller yaparsa sivil darbe olduğunu biliyoruz. Her darbenin başında bir cunta vardır.

Bu cuntanın karargahı Beştepe'dir, saraydır. Her darbenin elbette silahları vardır. Askerse tanktır, tüfektir. Bugünkü gibi sivil darbenin silahı yargıdır. O silahların mühimmatı vardır. Askeri darbede kurşundur, mermidir. Bugünkü yargı darbesinde mühimmat yalandır, iftiradır. Yalanla iftirayla yürüyen, birisinin talimatıyla, yargı eliyle yürüyen 19 Mart sivil darbesi aynen 15 Temmuz darbe girişimi ya da 12 Eylül darbesi, 12 Mart darbesi, geçmişte 1960 darbesi gibi milletin gönlünden asla ve asla bir destek görmemiştir. Tarih önünde de diğer darbeler gibi mahkum ve mağlup olacaktır. Vallahi her darbenin başında bir cunta vardır. O cuntanın da bir başkanı vardır.

İmzası Olanları Tek Tek İrdeliyoruz 

Diploma iptalinin altında imzası olanları tek tek irdeliyoruz. Bakın, bir tanesini kazıyınca konservatuvar hocası. Kazıyorsun, Sakarya Belediyesi'nde Kültür Daire Başkanı. Kazıyorsun, TÜGVA, TÜGVA eğitmeni. Kazıyorsun, kendi diplomalarında şaibeler var, tartışmalar var. Bakıyorsun, diploma iptaline, İşletme Fakültesi'ne imza attırmayanlar TÜGVAcı'yı İstanbul Üniversitesi'nin yönetimine atamışlar. O TÜGVAcı diploma iptaline imza atmış. Şimdi usulen de esasen de hukuksuz bu süreç Ekrem Başkan'la beraber kendi fakültesinden, İstanbul Üniversitesi'nden 28 kişinin de diplomasının iptaline sebebiyet verdi. Bunlardan bir tanesi Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı.

X Çöktü mü, Neden Açılmıyor? X Çöktü mü, Neden Açılmıyor?

Sorbonne Üniversitesi'nden doktoralı bir profesörün diplomasını da iptal edip "Bugünden kelli sen artık lise mezunusun" dediler. Bir hukuk devleti düşünün ki, bunların gözü dönmüşlüğünü dönüp de sürdürmeye kalksa birileri, o hocanın dersine girdiği ve onun üzerinden diploma alan binlerce, on binlerce öğrencinin diplomasını sakatlıyorlar.

Daha Soruşturmanın Başındayız 

Daha soruşturmanın başındayız, kovuşturmanın başındayız. Suçlu ilan edilmiş değil kimse, kimsenin suçu ispat edilmiş değil ama yandaş kayyumlar eliyle o şirketlere ne hal olacak? Belediyelere, ikisine kayyım atadılar. Diğerlerine atamadılar ama yüz binlerce billboarda kayyum atadılar. Yani kendi rejimlerinin reklamını yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kiraya verdiği, üzerinde reklamlar yayınlanacak olan, oradan kent lokantasına çorba olacak olan, oradan anne kartı olacak olan, çocuğa süt desteği olacak olan kaynaklara el koymaya, onları kendi lehlerine kullanmaya çalışıyorlar.

17 Katı Rezerv Yaktılar

19 Mart günü ilk adımı atılan darbeyi bir gece önce 18’e çekip diplomayı iptal ettiler. 19 Mart darbesinden sonra Mehmet Şimşek 45 milyar dolar rezervi cayır cayır yakmak zorunda kaldı. Borsa 31,5 milyar zarar etti. 17 katı rezerv yaktılar. 30 yıl sonra diplomayı iptal ediyor, benim paramın garantisi yok. Yapmasaydın bu işi, bu parayı emekliye, çiftçiye verseydin. Bu darbenin çok ağır maliyeti var. İstanbul’da meydan meydan demokrasiyi savunacağız. Millete para bulamazken Erdoğan’ın rakibini alt etmek için nasıl para bulduğunu anlatacağız.

Kadınların Yerine Konuşmaya Son Verin

Kadının bileceği iştir, laf söylemek hiçbirimize düşmez. Kadınların yerine konuşmaya son verin artık. İnsanı erkek olduğuna utandırıyor bunlar. Kadına karşı saldırının birleşik hali. Asıl mesele ne verdiği kötü mesajı dahi anlamamışlar.”

Kaynak: Haber Merkezi