İsfahan, İran'ın İsfahan Eyaleti'nin başkenti ve ülkenin üçüncü büyük şehri konumunda. Tarihi bakımdan zengin olan şehir, Safevi ve Selçuklu dönemlerinde başkentlik yapmıştır. Bu nedenle birçok tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır.
İsfahan, İran'ın önemli kavşak noktalarından biri olarak bilinir ve tarihte büyük bir şehirdi. Özellikle Safeviler döneminde, 16. yüzyılda ikinci kez başkent olduğu zaman büyük bir gelişme gösterdi. Günümüzde bile, o ihtişamını koruyor. Şehir, muhteşem bulvarları, tarihi köprüleri, sarayları, camileri ve minareleriyle ünlüdür, İslam mimarisinin güzelliklerini yansıtır.
İSFAHAN TARİHİ
İsfahan, köklü bir tarihe sahiptir ve İran'ın en eski yerleşim yerlerinden biridir. İranlı Medler'in gelmesiyle, bu şehir Medler için önemli bir merkez haline geldi ve Aspandana adını aldı. M.S. 642'de Müslümanlar tarafından fethedildi ve İslam'ın bir merkezi haline geldi. Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey, 11. yüzyılın ortalarında İsfahan'ı başkent yaptı ve şehir Melikşah döneminde büyük bir gelişme yaşadı. Ancak, Selçuklu İmparatorluğu'nun çöküşüyle İsfahan geriledi. 13. yüzyılda Moğollar ve Timur'un istilaları yaşandı, bu da şehrin gerilemesine ve zarar görmesine neden oldu. Ancak, coğrafi konumu nedeniyle, İsfahan özellikle Safeviler döneminde tekrar canlandı. Şah I. Abbas, İsfahan'ı başkent yaparak 17. yüzyılda şehri yeniden inşa etti. Ancak, 1722'de Gılzailer'in uzun bir kuşatmanın ardından şehri ele geçirmesiyle şehir yeniden zarar gördü. Rıza Şah Pehlevi döneminde yeniden imar edilen İsfahan, bugün ülkenin en temiz ve düzenli kentlerinden biri olarak öne çıkıyor.