15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda Çelenk Sunma Töreni ile başlayan 30 Ağustos Zafer Bayramı programı Valilik Fuaye Salonu’nda gerçekleştirilen Tebrikat Töreni ile devam etti. İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirilen kutlama töreninin ardından 25 Aralık Gaziantep Savunması Kahramanlık Panoraması ve Müzesi’nde Cumhuriyetin 100. yılına özel sergi düzenlendi.
“TARİHE YÖN VEREN ÖNEMLİ SAVAŞLARDAN BİRİSİ”
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, “Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, muazzez vatan toprağı uğruna verdiği zorlu Kurtuluş Savaşı mücadelesini başarıyla neticelendirerek Cumhuriyet’imizin kuruluşunu müjdelediği büyük zaferimizin 101’inci yıl dönümünü kutlamanın onur ve gururunu yaşıyoruz. Tarihimizin önemli dönüm noktalarından birisi olan ve her safhası eşsiz kahramanlık destanlarıyla dolu Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, ulusumuzun tarihine yön veren önemli savaşlardan birisi olmuş, nihayetinde 30 Ağustos Zaferi ile milletimizin bağımsız ve özgür yaşama iradesi tüm dünyaya gösterilmiştir. Bu eşsiz zaferin ardında her türlü imkansızlıklara rağmen, canını hiçe sayarak vatanını müdafaa eden aziz milletimizin birlik ve beraberliği, istiklal ve hürriyet aşkı, kahraman ordumuzun cesareti ve fedakarlığı vardır. Millet olarak geçmiş ve gelecek nesillerimize karşı taşıdığımız sorumluluk, şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan bu güzel vatanımızı, Cumhuriyetimizi aynı şuur ve kararlılıkla muhafaza ve müdafaa etmek, tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız ilhamla ülkemizi sonsuza dek korumak ve yüceltmektir. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere İstiklal Savaşımızın tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla yâd ediyor, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyorum” cümleleri ile 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı taçlandırdı.
BÜYÜK TAARRUZ’A GÜNLER KALA…
26 Ağustos gecesi 5. Süvari Kolordusu, Ahır Dağları üzerindeki Yunanların gece savunmadığı Ballıkaya mevkiinden sızma yaparak Yunan hatlarının gerisine intikale başladı. İntikal bütün gece sabaha kadar sürdü. Yine 26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe'deki yerini aldı. Büyük Taarruz burada başlayarak, topçuların sabah saat 04.30'da tanzim ateşi ile başlayan harekât, saat 05.00'te önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etti. Türk piyadeleri, sabah 06.00'da Tınaztepe'ye hücum mesafesine yaklaşarak tel örgüleri aşıp Yunan askerini süngü hücumu ile temizledikten sonra Tınaztepe'yi ele geçirdi. Bundan sonra saat 09.00’da Belentepe, daha sonra Kalecik - Sivrisi ele geçirildi. Taarruzun birinci günü, sıklet merkezindeki 1. Ordu Birlikleri, Büyük Kaleciktepe'den Çiğiltepe'ye kadar 15 kilometrelik bir bölgede düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5. Süvari Kolordusu düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulunarak, 2. Ordu da cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.
27 Ağustos Pazar sabahı gün ağarırken Türk ordusu bütün cephelerde yeniden taarruza geçti. Bu taarruzlar çoğunlukla süngü hücumlarıyla ve insanüstü çabalarla gerçekleştirildi. Aynı gün Türk birlikleri Afyonkarahisar'ı geri aldı. Başkomutanlık Karargâhı ile Batı Cephesi Komutanlığı Karargâhı Afyonkarahisar'a taşındı.
28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri başarılı geçen taarruz harekâtı, 5. Yunan Tümeni'nin çevrilmesi ile sonuçlandı. 29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçerek muharebenin sür'atle sonuçlandırılmasını gerekli buldular. Düşmanın çekilme yollarının kesilmesi ve düşmanı çarpışmaya zorlayarak tamamen teslim olmalarını sağlama yolunda karar aldılar ve karar süratli ve düzenli bir şekilde uygulandı. 30 Ağustos 1922 Çarşamba günü taarruz harekâtı, Türk ordusunun kesin zaferi ile sonuçlandı. Büyük Taarruz'un son safhası Türk askerî tarihine Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçti.
"Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"
Mustafa Kemal Paşa, Büyük Zafer sonrası 1 Eylül'de Dumlupınar'da, Batı Cephesi'ndeki tüm subay ve erlere okunmak üzere yayımladığı bildiride, şu ifadelere yer verdi: "Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını, inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"
Bu emir doğrultusunda üç koldan ilerleyen Türk ordusu 1 Eylül'de Gediz ve Uşak'ı, 2 Eylül'de Eskişehir'i, 6 Eylül'de Balıkesir ve Bilecik'i, 7 Eylül'de Aydın'ı, 8 Eylül'de Manisa'yı geri aldı. 9 Eylül'de İzmir'de Yunan ordusunu denize döken Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa'nın emrini büyük bir başarıyla yerine getirdi.
"Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı"
Büyük Önder Atatürk, Büyük Zafer'den 2 yıl sonra, 30 Ağustos 1924'te, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katılmak üzere Zafertepe Çalköy'e geldi.
Törene katılanlara iki yıl öncesini hatırlatan Atatürk, Büyük Zafer'i şu cümlelerle anlattı: "Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Savaşı ve onun son parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, çok parlak zaferlerle doludur ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir adım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbellidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, Cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu belli gerçeği bir kere daha tarihin bağrına çelik kalemle koymuş bulunuyor."
İlk kez 1926'da Zafer Bayramı olarak kutlanmaya başlanan 30 Ağustos, her yıl yurt geneli ve KKTC'de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. DENİZ YILMAZ