Altınbaş Üniversitesi Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gürkan Taşkale, koltuk altı kararmaları ve ciltteki kararmalar hakkında açıklamalarda bulundu.
Estetik kaygılar nedeniyle sıkça rahatsızlık veren koltuk altı ve ciltteki kararmaların nedenlerinden birinin insülin direnci olabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gürkan Taşkale, “İnsülin direncinin, özellikle boyun, koltuk altı ve kasık gibi bölgelerinde cildin koyulaşmasına neden olabilen ‘akantozis nigrikans’ adı verilen bir duruma yol açabilir” diye konuştu. Dr. Öğr. Üyesi Taşkale, “Bu durumla karşılaşan pek çok kişi, çeşitli tedavi yöntemlerine başvurarak çözüm arayışına girse de genellikle bu kararmaların ardındaki temel neden olan insülin direnci göz ardı ediliyor. Oysaki, insülin direnci, ciltte koyulaşma ve kalınlaşma gibi belirtilerle kendini gösteren ve uzun vadede daha ciddi sağlık sorunlarına işaret edebilecek bir durumdur” dedi.
“Diyabet ve obezite ile bağlantılıdır”
İnsülin direncinin özellikle boyun, koltuk altı ve kasık gibi bölgelerde cildin koyulaşmasına neden olabilen ‘akantozis nigrikans’ adı verilen bir duruma yol açabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gürkan Taşkale, bu durumun genellikle insülinin yüksek seviyelerde olmasıyla ilişkilendirildiğini ve diyabet, obezite gibi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğunu vurguladı. Dr. Öğr. Üyesi Taşkale, bu nedenle cilt kararmalarının altında yatan sebebi netleştirmek için bir doktora başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
“İnsülin, ciltte kalınlaşmaya ve renkte koyulaşmaya neden olur”
Koltuk altı kararmalarının veya vücuttaki diğer esmerleşmelerin farklı sebeplerden kaynaklanabileceğini da belirten Dr. Öğr. Üyesi Taşkale ancak bu durumun insülin direnci ile olan ilişkisinin genellikle akantozis nigrikans şeklinde ortaya çıktığını söyledi. Dr. Öğr. Taşkale, “Akantozis nigrikansın cildin belli bölgelerinde, ensede, koltuk altında, kasıklarda ve diğer kıvrım yerlerinde derinin kalınlaşması, kadifemsi bir yapıya bürünmesi ve koyu renk almasıyla kendini gösterir. İnsülin direncinin akantozis nigrikansa yol açmasının sebebi, insülin direncinin hücrelerde ve deride hücre büyümesi ve proliferasyonu artırıcı etkisidir. İnsülin direnci nedeniyle vücutta artmış olan bazı büyüme faktörleri ciltte kalınlaşmaya ve renkte koyulaşmaya neden olur. Bu değişiklikler ensede, boyun bölgesinde, kasıklarda, diz, dirsek gibi kıvrım yerlerinde ve bazen de parmaklar, eller ve eklem yerlerinde görülebilir” şeklinde konuştu.
“Karartıların sebebi karın içi kanserlerin göstergesi de olabilir”
İnsülin direnci olan hastalarda akantozis nigrikans dışında lipodistrofi ve bazı mantar enfeksiyonlarına bağlı lezyonların da sıklıkla görülebildiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Taşkale, “Akantozis nigrikansın insülin direnci dışında bazen karın içi organların kanserlerinde veya bazı akciğer kanserlerinde de görülebilir. Bu nedenle akantozis nigrikans klinik önem taşır ve bu belirtilerin görüldüğü hastalarda mutlaka ilgili tetkiklerin yapılması gerekir” dedi.
“Tedavi insülin direncini ve sebepleri ortadan kaldırarak mümkün”
Akantozis nigrikansın tedavisinin insülin direncini ve hastalığın temel sebeplerini ortadan kaldırmakla mümkün olacağını belirten Dr. Öğr. Üyesi Taşkale, "Akantozis nigrikans insülin direnci durumlarına bağlıysa, obeziteye bağlıysa yaşam tarzı değişiklikleri, diyetin ayarlanması, insülin direncine yönelik ilaç tedavileri ve kilo verme gibi yöntemlerle akantozis nigrikansın gerileyebildiğini biliyoruz" dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Taşkale, son olarak eğer akantozis nigrikansın maliniteye (kanser) bağlı bir durumdan kaynaklanıyorsa, kanserin tedavisiyle birlikte bu durumun da kaybolabileceğini dikkat çekerek açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:
“Akantozis nigrikansın doğrudan tedavisinde ise genellikle endokrinologlar olarak ilaç verilmez, cilt doktorlarıyla konsültasyon yapılarak peeling, lazer tedavisi veya bazı ilaçlarla estetik tedavileri uygulanabilir. Ayrıca insülin direncine veya obeziteye bağlı akantozis nigrikansın tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri ve insülin direncine yönelik tedaviler en önemli tedavi yöntemleridir.”