İntihar, bireyin kendi yaşamına, sonucunun ölüm olduğunu bilerek son verme eylemidir.  2002 yılında dünya çapında sadece 877,000 yaşam intihar yüzünden kaybedilmiştir.

Türkiye İstatistik Kurumunun her yıl açıklamış olduğu intihar vakası sayılarına göre Türkiye’de 2019 yılında 3406 intihar vakası yaşanırken bir önceki yıla göre %2, 2000 yılına göre ise %89 artış gösterdi.

İntihara sebep olan davranışlar arasında; stresörler, intiharı tetikleyen olgular ve intihara yatkınlık gibi öğeler göz önünde bulundurulmalıdır.

 Ruhsal rahatsızlıkları mevcut insanlarda intihar riski artmaktadır. Depresyon ve bipolar bozukluk, intiharların yüzde atmışıyla ilişkilendirilmiştir.

İntihara sebep olan diğer etki faktörleri ise; alkol ve madde bağımlılığı, psikiyatrik tedaviye erişim, fiziksel hastalıklar, medeni hal, yaş ve cinsiyettir. İntiharı önlemek gerçekte mümkün bir şeydir. Çünkü bir yıl içinde intihar eylemini gerçekleştiren insanların yüzde seksen üçü daha önce bir klinisyenle görüşmüştür. Bu yüzden, alınacak en önemli önlemlerden biri, depresif hastaların ve dolayısıyla yüksek riskteki bireylerin araştırılması ve onlara daha iyi bir tedavi olanağı sağlanmasıdır.

İntihara Yol Açan 6 önemli madde:

(1) Gerçekçi olmayan yüksek beklentiler ya da son zamanlarda bireylerin yaşadıkları ağır tecrübeler bireylerde beklentilere ya da değişik sonuçlara yol açar.

(2) Bireyler bu sonuçları içsel olarak yorumlarlar ve yaşadıkları üzücü, hayal kırıklığına yol açan sonuçlar yüzünden kendilerini suçlarlar. Dolayısıyla, kendileri hakkında negatif değerlendirme yaparlar.

(3) Ardından kendilerini içsel olarak yaşadıkları suçlamalarla caydırıcı olan bir duruma sokarlar. Bu kendilerini yetersiz, beceriksiz ve suçlu görmelerine yol açar. 

(4) Bu durum sonucu oluşan negatif etki kendilerini, diğer standartlarla olumsuz bir şekilde karşılaştırmalarına yol açar.

 (5) Bu mutsuz durumdan ötürü bireyler kendilerinden kaçmaya başlarlar. Ama bu kaçış tam anlamıyla başarılı olmaz.

 (6) Sonuç olarak, bozulan mental durumları, bireyi intihara sürükler.

Hayattaki Stres, Anksiyete, Depresyon ve Diğer Etkenler

Medeni halin de intihar oranları üzerinde etkisi vardır. Bekar bireylerden daha mutlu olan evli bireylerde intihar oranları daha azdır Ancak evlilikten boşanma sürecine geçen bireylerdeki intihar oranlarında büyük bir artış gözlemlenmektedir.

  İntihar eylemini gerçekleştiren bireylerin istemsiz ölümlerini anlatan notlarını kullanarak analizler gerçekleştirmiştir. Bu tür bireyler, kendi yazdıkları intihar notlarında, kendilerinden çok başkalarından bahsetmişlerdir. Bu yüzden, kendi farkındalık düzeyi az olan bireylerde, intihar oranları daha fazladır.

İntihar oranları aynı zamanda yüksek standartlar, refah seviyesi yüksek olan toplumlarda da fazladır. Dolayısıyla, mutluluk ve yaşam için yüksek beklentisi olan insanlar intihara daha meyillidir.

Uzun zamandır devam eden Mutsuzluk, üzüntü, pişmanlık, geçmişi sorgulama, hayattan zevk alamama, karamsarlık, intihar düşünceleri varsa mutlaka ruh sağlığı uzmanına başvurulması gerekir.

Uzman Psikolog Pınar TÜMBAŞ