Tayyar, toplumun doğrudan kendi iradesini yansıtmayan vekil listelerine zorunlu olarak oy verdiğini ve içine sindiremediğini anlattı. Tayyar, toplumun oyun kurucu olmadığı bir sisteminde sorunlar olacağını kaydederek, seçim sisteminde değişiklik önerisinde bulundu.
Türkiye’de milletvekillerinin sosyal medya hesapları üzerinden paylaştıkları tatil ve yemek fotoğrafları gündem oldu. Toplumun ekonomik kaygılar içinde olduğu dönemde vekillerin lüks yemek masaları ve tatillerini paylaşması nedeniyle başlayan tartışmalara AK Parti MKYK eski Üyesi ve Gaziantep eski Milletvekili Şamil Tayyar da katıldı. Tayyar, toplumun oyun kurucu olmadığını bir modelde toplum ile milletvekili ilişkisinin sorunlu olacağını anlattı.
Kalıcı Formül Şart
Tayyar, ‘’Vekillerle ilgili tartışmayı minimize edecek en kalıcı formül, toplumun oyun kurucu olmasıdır. Hastane veya cezaevi menüsü gibi önüne konan yemeği tüketmeye zorlanan topluma malzemeleri verir istediği menüyü hazırlamasına fırsat oluşturursanız günahı da sevabı da kendine ait olur. Doğrudan kendi iradesini yansıtmayan vekil listelerine ‘zorunlu’ oy verse de bir türlü içine sindiremediğinden öfkesini kusacak fırsat kolluyor.’’
Dar Seçim Modeli Önerisi
Seçim sistemi ile ilgili önerilerini sıralayan Tayyar, ‘’Bu sorunun aşılmasını sağlayacak denenmiş modeller var. Favori modelim, dar bölge seçim sistemi. Misal… İl sayısı 50’ye, vekil sayısı 100’e düşürülebilir. Her ilden çoğunluk sistemine göre 2’şer vekil seçilebilir. ABD’deki senato gibi. Veya mevcut durum korunur, 600 seçim bölgesi oluşturulur, her bölgeden 1 vekil meclise girer. Bu konudaki temel eleştiri, DEM’e yarayacağı, feodal güçlere yol açacağı iddiasıdır. Buna katılmıyorum. Aksine bu model, DEM’i Diyarbakır/Van arasına sıkıştırır, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Adana, Mersin, Gaziantep gibi diğer bölgelerde DEM vekil çıkaramaz. Aşiretlere gelince. Zaten Doğu’da neredeyse tüm partiler aşiretlerden aday gösteriyor.’’
Ön Seçim Çare Olabilir
Seçimlerde toplumun oyun kurucu olması gerektiğini söyleyen Tayyar, ‘’Yine de sakıncalı bulunursa, 1991’deki gibi tercihli oy sistemi getirilebilir. Seçmene vekil sayısının 2/3 katı aday gösterirsiniz, onlar birini tercih eder. Bunun da mahsurları var diyorsanız, üyelere dayalı önseçim çare olabilir. Veya bulacağınız başka bir sihirli formül. Ne yazık ki partiler, güçlerini korumak için istediğini vekil yapma yetkisinden kolay vazgeçmezler. CHP bile kurultay vaadi olduğu halde ön seçimi rafa kaldırdı. Neticede toplumun oyun kurucu olmadığı bir modelde toplum/vekil ilişkisi, her daim sorunlu olur’’ dedi. AYHAN DUMAN