Adıyaman’ı Depreme Dirençli Hale Getirmek Mümkün
Prof. Dr. Görür, Adıyaman için en büyük riskin Doğu Anadolu Fayu, Ölü Deniz Fayu ve Bitlis Bindirme Kuşağı olduğunu belirtti. Bu fay hatlarının büyük depremler üretebileceğine dikkat çekerek, Adıyaman’ın 10-15 yıl içinde deprem dirençli bir kent haline getirilebileceğini ifade etti. Bu hedefin ancak yerel yönetimlerin, merkezi idarenin ve halkın iş birliği ile gerçekleşebileceğini vurguladı.
Deprem Dirençliliği Yapı Stoğundan Fazla
Görür, deprem dirençliliğinin yalnızca yapı stoğu ile sınırlı olmadığını, altyapıdan ekonomiye, ekosistemden halkın bilinçlendirilmesine kadar kapsamlı bir çalışma gerektirdiğini belirtti.
Adıyaman’ın Kendi Fay Hattı Henüz Hareket Etmedi
Görür, Adıyaman’daki yıkımların genellikle komşu fay hatlarının hareketinden kaynaklandığını, ancak şehrin kendi fay hattının henüz harekete geçmediğini vurguladı. Zagros Kuşağı’nın enerji biriktirdiğini ifade eden Görür, bu fay hattının ne zaman harekete geçeceğinin bilinmediğini, ancak hazırlıkların şimdiden yapılması gerektiğini belirtti.
4 Milyon İnsan Ölüm Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Ülke genelinde deprem hazırlıklarının yetersiz olduğunu dile getiren Görür, İstanbul için ciddi uyarılarda bulundu. İstanbul’da 1 milyon 100 bin binanın 100 bininin tamamen yıkılacağını ya da ağır hasar göreceğini belirten Görür, "Bu durumda 4 milyon insan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Deprem dirençli bir kent inşa etmek için yönetim, halk ve bilimsel çalışmaların birleşimi şarttır" dedi.
Deprem Dirençli Şehirlerin Önemi
Tunceli, Doğu Anadolu ve İzmir gibi bölgelerin de büyük deprem riski taşıdığını belirten Görür, Japonya ve Şili gibi ülkelerin uygulamalarını örnek göstererek, deprem dirençli şehirlerin inşa edilmesinin büyük felaketlerin önünü geçebileceğini vurguladı.