Osmanlı'dan Miras Kalan 12 Ramazan Geleneği
1. Tekne Orucu
Çocukları oruca alıştırmak amacıyla uygulanan bu gelenekte, çocuklar sabah başlayıp öğleye kadar süren “tekne orucu” tutar ve günün yarısında oruçlarını açarlardı. Oruç tutan çocuklara çeşitli hediyeler verilerek bu ibadet sevdirilirdi.
2. Mahya
Osmanlı döneminden günümüze ulaşan en görkemli Ramazan geleneklerinden biri mahyalardır. Cami minareleri arasına asılan ışıklı yazılar, Ramazan'ın manevi atmosferini pekiştirir ve halkı ibadete teşvik eder.
3. Diş Kirası
Ramazan ayında iftar davetleri veren varlıklı kişiler, misafirlerine yemek yemenin yanı sıra bir kese içinde altın ya da çeşitli hediyeler takdim ederdi. Bu geleneğe "diş kirası" denir ve misafirliğin önemini vurgulardı.
4. Baklava Alayı
Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlayan ve Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasına kadar süren bu gelenekte, saraydan yeniçeri askerlerine büyük bir törenle baklava dağıtılırdı. Bu uygulama, askerlere verilen değeri simgeliyordu.
5. Ramazan Pidesi
Ramazan ayına özel olarak üretilen yumuşak ve susamlı pideler, Osmanlı döneminde olduğu gibi günümüzde de iftar sofralarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.
6. İftar Vakti Kapıyı Açık Tutma
Osmanlı döneminde iftar vakitlerinde ev sahipleri kapılarını aralık bırakırdı. Bu sayede, iftar yapacak bir yeri olmayan kişiler açık kapılı bir eve girerek iftar yapabilirdi.
7. Zimem Defteri
Ramazan ayında hayırseverler, esnafa giderek veresiye defterlerinden rastgele borçlar öderdi. Bu gelenek, Osmanlı'nın sosyal yardımlaşma anlayışının önemli bir örneğidir.
8. Ramazan Şenlikleri
Teravih namazlarından sonra, Osmanlı’da çeşitli panayırlar, eğlenceler ve gösteriler düzenlenirdi. Hacivat-Karagöz, meddah gösterileri ve orta oyunları, Ramazan ayına neşe katardı.
9. Ramazan Macunu
Osmanlı panayırlarında rengârenk görüntüsüyle dikkat çeken Ramazan macunu, hem çocukların hem de yetişkinlerin vazgeçilmez lezzetleri arasındaydı.
10. Ramazan Şerbeti
Osmanlı sofralarının en özel içeceklerinden biri olan Ramazan şerbetleri, gül, demirhindi ve tarçın gibi farklı tatlarla hazırlanarak iftar sofralarının vazgeçilmezi olurdu.
11. Güllaç
Ramazan sofralarının en hafif ve özel tatlılarından biri olan güllaç, Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan tatlılardan biridir. Güllaç, nişasta yufkalarının sütle buluşturulmasıyla hazırlanır ve Ramazan ayının en sevilen tatlılarından biri olarak bilinir.
12. Ramazan Davulcusu
Sahur vaktinde insanları uyandırmak için Ramazan davulcuları sokak sokak dolaşıp davul çalar, bunun karşılığında halktan bahşiş toplarlardı. Bu gelenek günümüzde de devam etmektedir.
Osmanlı'dan günümüze ulaşan bu Ramazan gelenekleri, paylaşma ve dayanışma kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Bu gelenekleri hatırlamak ve yaşatmak, Ramazan'ın manevi atmosferini daha güçlü hissetmemizi sağlıyor.