Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz ve Atar kardeşler arasında yaşanan ve partiden ihraca kadar varan süreç hakkında değerlendirmede bulunan Öztürkmen, “Bu çekişmelerden ben halkımızın şehrimizin ve partimizin yararlı çıkacağını, faydalı çıkacağını umuyorum. Çünkü hizmetin nasıl daha geniş kitlelere, nasıl daha kolaylıkla ulaştırılabilir kavgası çekişmesi. Bu nedenle de bunun bize ve ülkemize şehrimize hayırlı olacağını düşünüyorum. Bunlar belki de 30 yıl sonra bir güç elde etmenin vermiş olduğu ve acemilikten kaynaklanan ufak tefek sorunlardır. Bunların zaman içerisinde düzeleceğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Konkordato İçin Başvuranların Sayısının 300’ü Geçti

Öztürkmen, AK Parti iktidarını eleştirerek, yerel sorunlara dikkat çekti ve şunları söyledi: "Her kesimden şikayet aldıklarını, Ak Parti’nin dünyasında bu sorunların olmadığını öne süren Öztürkmen şöyle devam etti: ”Araban’da çiftçiler doludan dolayı ağır hasar görmüş. Buraların afet bölgesi ilan edilmesini, borçların ertelenmesini talep ediyorlar, onların sorunları ayrı. Başpınar’da ise daha vahim sorun var. Sanayicilerin durumları hiç de iyi değil. Şu ana kadar konkordato için başvuranların sayısının 300’ü geçtiği söyleniyor. Bir kısmına da kullandıkları kredinin dönem faizini ödeyemedikleri için bankalar onlara süre veriyor, uzatıyor. Yani bankalar idare etmeye çalışıyor. Diğer taraftan kazanamayan sanayici işçisine hak ettiği ücreti veremediğinden işçiler de ayrı bir isyanda. Yani şehrimiz gerçek anlamda sıkıntılı ve en acısı iyi yönetilemeyen bir şehir. Maalesef Ak Parti yetkilileri de bunu görmezden, duymazdan geliyorlar”

C╠Ğeki╠Çs╠Ğme Bi╠Çze Gu╠Êc╠Ğ Veri╠Çr

Kılıçdaroğlu davasında izdiham yaşandı! Kılıçdaroğlu davasında izdiham yaşandı!

Gaziantep Sahipsiz

Öztürkmen, “Gerçekten ülke yönetilmediği gibi şehrimizde maalesef sahipsiz bırakılmış bir şehir. Ben bunu meclis konuşmalarımda da gündeme getirdim, 'sahipsiz Gaziantep' diye. Örneğin iki günden beri bana yazıyorlar. Karkamış’taki Cerablus sınır kapısında tır şoförlerimize zorla yakıt satıldığı, zorla para alındığına dair şikayetler geliyor. Bölgeye gidip sorunlarına çözüm üretmeye çalışacağız. Önce bu taraftaki bir petrol istasyonunun zorla şoförlere 300 yüz litre mazot sattığı ama mazotun mazot değil adeta ham petrol olduğunu söyleyip şikâyetçi oldular.  Şoförler sorun çözüldü diye teşekkür etti. Şimdi yeniden yazıyorlar. Aynı işlem bu kez Cerablus tarafında ama yine Türk yetkililer tarafından bize bu işkence yapılıyor, zorla araçlarımız oradaki bir parka çekiliyor, o parkta bizden 40’ar dolar para alıyorlar ve bize zorla 300 litre mazot satıyorlar diye. Kaymakam bey sorunu çözdük dedi. Ben olayı yerinde inceleyeceğim.” İfadelerine yer verdi.

Şehrin Sorunları ile İlgilenen Yok

Öztürkmen, “Tabi Ak Parti’nin dünyasında bu sorunlar yok, herkes kendi dünyasını kurtarabilmenin, kendi işini kurtarabilmenin, büyütebilmenin çabasında. Birileri kamu kurumlarından ihaleler alıyor, birileri başka tür faaliyetler içerisinde. Şehrin sorunları ile ilgilenen bir Ak Parti yetkilisi yok. Ak parti il başkanı da hiç gerekmediği halde hafif bir espriyle geçiştirilecek bir olayı muhabbeti kendince büyütüp buradan siyasi bir rant çıkarma peşine düşmüş.” dedi. 

Gaziantep’te Eğitim Sisteminde Ciddi Sorunlar Var

Gaziantep'in eğitim sistemiyle ilgili ciddi sorunlar olduğunu vurgulayan Öztürkmen, “Gaziantep’teki eğitimle ilgili sorunları görmek üzere 10’dan fazla okula gittim. 3 tane Şehitkamil tarafında, 4 tanede Şahinbey tarafında okula gittim. Gaziantep’te ya depremde yıkılmış ya ağır hasarlı olduğu için idare tarafından yıkılmış 18 tane okul var.  Ama aradan 1,5 yıl geçmesine rağmen hala bu okulların yeri harabe şeklinde duruyor, hiçbir inşaat yok, hiçbir gelişme yok. Okulların öğrencileri başka okullara gönderilmiş. Şehitkamil tarafında gittiğim bir okul ise bahçe içerisinde iki ayrı binadan oluşuyor. Binanın biri yıkılmış, ihata duvarı da yok mahalleye açık şekilde, öğrencilerin can güvenliği yok. Okulda güvenlik görevlisi yok,  müdür bey diyor ki 8 sınıfta 800 öğrenci okutuyorum. Kayıtlı belgeli.  Nasıl yapıyorsunuz dedim 400 sabahçı, 400 öğlenci her sınıfta 50 kişi eğitim öğretim görüyor dedi. Ders ücretleri 30 dakika. 30 dakikada 50 öğrenciye hangi öğretmen ne anlatabilir? Öğrencinin kişisel bir sorunu varsa ona nasıl yardımcı olabilir? Böyle sorunlar var” şeklinde konuştu.

Kaynak: Fatma Gültekin