İşsizlik ve Nitelikli Eleman Eksikliği

Türkiye’de yaklaşık 3 milyon 214 bin kişi işsizken, nitelikli personel ve ara eleman bulamama sorunu üretimi tehdit ediyor. Gençlerin gerek maaşlar gerek çalışma saatleri nedeniyle tercih etmediği birçok iş kolunda, şirketler asgari ücretin üç katına nitelikli eleman arıyor ancak bulamıyor. Bu durum, işletmelerin faaliyetlerini sürdürememesine ve üretim kapasitesinin düşmesine neden oluyor.

Patronlar Eleman Eksikliğinden Şikayetçi Suriyeliler Olmasa Sanayi Ve Tekstil Durur

Tekstil Sektöründe Durum Vahim

Tekstil sektöründe faaliyet gösteren Ufuk Doyuran, gençlerin iş beğenmediğini söyleyerek, "Bana göre Türkiye’nin en büyük sorunlarından bir tanesi eleman eksikliği. Ne yazık ki vatandaşlarımız iş beğenmiyor. Bizler her türlü şartlarda ve işlerde çalıştık. Ancak gençlerimiz iş beğenmiyor ve kolay iş tercih ediyor. Bu da tüm sektörleri etkiliyor. Bugün tekstil sektöründe Suriyeli vatandaşlarımız olmasa sektör durma noktasına gelir. Sekiz mağazası olan arkadaşım, dört mağazasını eleman sorunu nedeniyle kapattı. Bizler de personel sorununu çok ciddi şekilde yaşıyoruz," dedi.

Patronlar Suriyeliler Olmasa Sanayi Durur

Turizm Sektörü Eleman Çekiyor

Türkiye’nin gastronomi ve sanayi alanında önemli kentlerinden biri olan Adana’da da hem işletmeler hem de sanayi tesisleri eleman sıkıntısı yaşıyor. Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Türkiye’nin birçok ilinden insanlar, başta Antalya ve Muğla olmak üzere turizm bölgelerine çalışmaya gitti. Bu da kentteki birçok işletmenin daha fazla eleman sorunu yaşamasına neden oldu. Sektör temsilcileri, ara eleman sorununun meslek liseleri veya gençlerin küçük yaşta çıraklığa yönlendirilerek çözülebileceğini ifade ediyor.

Meslek Sahibi Olmanın Önemi

Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Niyazi Göger, vasıflı ve vasıfsız eleman bulamadıklarını belirterek, "Esnaflarımız kalifiye eleman bulmakta çok zorlanıyor. El becerisi ve bilgi birikimi gerektiren zanaatkarlar artık bulunmuyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri yetiştirecek çırak bulunmaması. Eskiden meslek sahibi olmak altın bilezikti. O dönemde aileler çocuklarını meslek öğrensin diye yaz tatillerinde esnafların yanına gönderirdi. Okumayan çocukları zor işe gönderirdik ki eğer işi yapamazsa okula gitsin derdik. Şimdiki aileler maalesef çocuklarını yaz tatilinde tatile gönderiyorlar. Geri dönünce hem okulu okumuyorlar hem de meslek sahibi olmuyorlar," ifadelerini kullandı.

Çocukların İşe Yönlendirilmesi Gerekiyor

Göger, çocukların yaz tatili döneminde işe gönderilmesi gerektiğini vurguladı. "Ailelerin bu konuya önem vermesi gerekiyor. Tatil dönemlerinde çocuklarını ustaların yanına göndersinler. Şu anda çocuklar park köşelerinde oturuyor ve orada zehir tacirleri kol geziyor," diye konuştu.

Otomotiv ve Teknoloji Sektöründe Sorun Büyük

Otomobil tamircisi Uğur Kahveci, "Kalfa ve çırak bulamıyoruz. Bizim kuzenimiz yanımızda çalışıyor ama başkalarını alınca işi bırakıyor. Ne çırak ne de usta bulamıyoruz. Eskiden ailemiz bizi ustanın yanına bırakırdı ama şu anda maalesef öyle bir şey yok," ifadelerini kullandı. Cep telefonu tamiri yapan Ramazan Özdemir ise, "Gençlerimiz kolay para kazanmaya yöneliyor. Sosyal medyadan para kazanma yöntemleri tercih edildiği için şu anda vasıflı personel bulamıyoruz," diye konuştu.

Patronlar Eleman Eksikliğinden Şikayetçi

Çözüm Önerileri

Ara eleman sorununu çözmek için meslek liselerinin teşvik edilmesi ve çıraklık sisteminin yeniden canlandırılması gerektiği belirtiliyor. Gençlerin küçük yaşlardan itibaren meslek edinmeye yönlendirilmesi, hem bireylerin kariyer gelişimine katkı sağlayacak hem de ülkenin üretim kapasitesini artıracaktır.

Sonuç

Gençlerin masa başı işlere yönelmesi, Türkiye’nin çeşitli sektörlerinde ara eleman eksikliği sorununu derinleştiriyor. Bu durum, üretim ve hizmet sektörlerinde ciddi aksaklıklara neden oluyor. Meslek eğitimi ve çıraklık sisteminin yeniden canlandırılması, bu sorunun çözümünde önemli bir adım olacaktır. İş dünyası, gençlerin iş beğenmeme eğilimini kırarak onları çeşitli iş kollarına yönlendirmek için ailelerle iş birliği içinde çalışmalıdır.

Editör: Ebru Kont