15 yıllık Şehitkamil Belediye Başkanlığı döneminin ardından 4’üncü kez Şehitkamil Belediye Başkan Adayı olarak gösterilen Rıdvan Fadıloğlu, 31 Mart Yerel Seçimlerini kaybetmişti. Şehitkamil Belediye Başkanlığı 30 yıllık aranın ardından CHP’ye geçerken, Fadıloğlu’ndan Yerel Seçimlere ilişkin şok açıklamalar geldi. 

TOPLUMUN HER KESİMİNE YER VERİLMELİ

Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk’e konuşan Fadıloğlu, “Ben Ticaret Odası kökenliyim. 17 sene Ticaret Odası'nda başkan vekilliği, yönetim kurulu üyeliği yaptım. Belediye meclislerinde sektörün içinden gelmiş, toplum kesimlerini temsil eden kişiler olmalı. Falanca tarikatın, cemaatin, adamı mantığıyla ya da hemşeri derneği mantığıyla seçim yapılırsa belediyelerde sistem kurulması mümkün değil. 

SEÇİMLERİ KAYBETME SEBEBİM

Hiçbir zaman politize olmadık. Bunu CHP'li arkadaşlarım da gayet rahat söyler. Benim anne tarafım CHP'lidir. Dayım hâlâ AKP'ye oy vermiş bir adam değildir. Ben partizanlık yapmadım, kurumsal bir yapı oturtmaya çalıştım. Benim seçimi kaybetmemin sebebi adaylık istememe noktasında sonuna kadar mücadele ettim ve genel hükümet politikasından. 

KASADA 730 MİLYON TL BIRAKTIM

Türkiye'de borçlu değil kasasında 730 milyon lira nakit parası olan bir belediye bıraktım. Şu an 10 gün içinde nakde dönebilecek 3 milyar liralık, totalde 10 milyar liralık mülkümüz var. Şu anda 1.500 tane konutum var benim. 

Gaziantep Büyükşehir’de KADIN AĞIRLIĞI Gaziantep Büyükşehir’de KADIN AĞIRLIĞI

İŞÇİLER İÇİN KONUT YAPTIM

Türkiye'de olmadık bir hedef koymuştum. Biliyorsunuz kamuda artık çalışanlara lojman yapılması söz konusu değil. Fakat işçilerimin de ev alma imkanı yoktur. Bu ekonomik şartlarda 100 bin lira maaş alsa yine ev alamaz. Almanya modelini örnek alıp insanların nitelikli yaşam alanına, uygun şartlarda kiralama metoduyla bir proje geliştirdim. 621 tane konutum bitti, önümüzdeki ay taşınılabilecek durumda. 

ZİMMET ÇIKAN TEK KURUŞUM YOK

Şehitkamil ilçesinin nüfus 867 bin. Nüfusun yüzde 85'i ilçede, yüzde 15'i kırsalda yaşıyor. Rıdvan Fadıloğlu, yeni Başkan Umut Yılmaz'a, CHP milletvekillerinin, il başkanının yanında nasıl bir belediye devrettiğini anlattığını belirtti. Bu konuda bana şunları söyledi: 

“Benim için işletim sisteminde ki en önemli şey; edep, adap, nezaket. Mazbatasını almadan önce başkan ve beraberindekilere detaylı olarak anlattım, raporumu sundum. Umut Beyle birebir oturup aktardığım bilgiler de oldu. Örneğin bizde yarım bir ilahe, süregelen bir iş yoktur. Çok şükür 15 sene de 15 kuruş zimmet çıkan bir tek kuruşum yok benim. 

MİLLETİN FAYDASINI ÖNDE TUTTUM

Depremde belediye binası yıkılmıştı. Başkan, Türkiye de olmadık bir şey yapıyor, çelik konstrüksiyonlu yatay mimaride 100 gün içinde 4 bin metrekarelik belediye binasını tamamlıyor. 6 katlı olan eski binada 8 çaycı varken, yeni belediyeyi yatay mimaride yaptıkları için ve çay makinaları koydukları için çaycı çalıştırılmıyor. Belediyede vatandaşa çay ve su bedava, kahve paralı. Bu şekilde yıllık 5 milyon lira tasarruf ediliyor. Ticaret odası ve tüccar kökenli olmam nedeniyle fayda maliyet hesabını hep önde tuttum.” 

POPÜLİZM YAPMADIM 

“Kaynakları verimli kullanmakla ilgile ben popülizm yapmadım, yapmam da. Gaziantep özelini incelerseniz hem Büyükşehir, hem Şahinbey Belediyemiz Türkiye de olmadık popülizmi yapan belediyeler. Umreye götürmeden tutun, Anayasa Mahkemesi tarafından üniversite öğrencilerine burs verilmesi yasak olmasına rağmen buna dolaylı kaynak aktarılıyor. 200 bin adet bisiklet dağıttılar. İnsanlarımızın sadaka kültürü ile yetiştirilmesine karşıyım. İnsanların sistemde onurlu bir şekilde yetişmesinden yanayım. Belediyeden bunu alıp da 800 liraya satan insanlar görürsünüz. Ben ise önünde kuyruk olan kütüphane yaptım.” 

OKUMA-YAZMA ÖĞRENMESİ ZORUNLU 

Okumayazması olmayan, eğer eşi, çoluğu çocuğundan böyle bir sıkıntısı olan varsa evin altına 4 adet salon yaptım. Burada bir yıl içerisinde okumayazma öğrenecek. Eğer okuma yazma öğrenmezse bu kira desteğinden faydalanamayacak. 

İkincisi de4 el beceri salonu yaptırdım. Aile bütçesine katkı sağlamak adına bu salonda bir meslek edinecek, bunu sağlayamazsa yine bu evde oturamayacak. Artık Türkiye'de değil, dünyanın hiçbir yerinde bir kişi çalışacak, beş kişinin yiyeceğini karşılama dönem kalmadı. Aile bütçesine katkı sağlanması lazım. 

Tamam, kadını iş gücü piyasasına verirken de küçük çocuğu varsa evinde otursun. Sitenin içerisine kreş yaptım. Bunu da Milli Eğitim'e devrettim. Çocuklar sitenin içerisinden yürüyerek kreşe ve anaokuluna gidebilecek. Orada ki servis masrafını ortadan kaldırıp insanların insan gibi yaşayabileceği Türkiye de olmayan bir modeli gerçekleştirdim. Allaha şükür ben vicdanen çok rahatım kendimi seçimi kaybetmiş görmüyorum. Şehre çok şeyler kazandırdım.”