İddialara göre, Seçil Erzan, yüksek kar vaadiyle tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi isimleri de kapsayan 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırmakla suçlanıyor.
Erzan'ın duruşmasında, şube müdürü olarak çalıştığı dönemde döviz kısıtlamaları ve bankanın kuralları nedeniyle işten atılma korkusu yaşadığını ifade ettiği belirtiliyor. Kendisinin işten çıkarılması durumunda o paraya dokunması gerektiğini ancak bu kesinlikle yasak olduğunu vurguladı.
Duruşmada Seçil Erzan, birinci dereceden sicil amiri Sermin Tekin’in tanık beyanına karşı yaptığı savunmasında, "O dönemlerde döviz üzerindeki kısıtlamalar ve yaptırımlardan dolayı 50 bin dolar bile bir müşteri hesabından çekildiğinde bizden çok ciddi açıklama ve belge istiyorlardı. Bankada sistem ve kayıt önemlidir. Bankada ‘kuvvetler ayrılığı’ adı altında bir ilke var. Personel suistimali önlemek için bankanın çok dikkat ettiği bir konuydu. Benim en korktuğum şey işten atılırım korkusuydu.
Bankanın içerisinde o paraya benim dokunmam kesinlikle yasaktı. Bir şube müdürünün odasından valizlerle para alınıp aşağıya yatırılması, ertesi gün işten atılmam anlamına geliyordu. Bu kesinlikle araştırılması gereken bir konuydu. Çaycı bile görse dikkat edip hemen bildirmesi gereken bir konuydu. Fark edilmemesi gereken bir konu asla değildi. Sicil amirim oydu ve bayan olduğu için de Sermin hanımla görüşmek istemiştim. Sermin hanım beni çağırdı. Böyle bir şeyi bekliyordum zaten. Toparlayamadım dedim. Ben o gün Sermin hanımın ‘Seçil işten atılıyorsun’ demesini bekliyordum. Bizim paraya dokunmamız bile yasaktı" dedi.
Duruşmada, tanık olarak dinlenen banka personeli Ümüş Nur Yiğit ise Seçil Erzan'ın personellerle fazla etkileşimde olmadığını, genellikle iş dışında olduğunu veya ulaşılamadığını söyledi. Ayrıca, futbol camiasından tanınmış isimlerle sık sık bir arada görülmediğini ifade etti.
Başka bir tanık olan banka güvenlik görevlisi Soner Topakkaya ise Erzan'ın masum bir şekilde çalıştığını ve kendisinin banka içinde herhangi bir farklılık tespit etmediğini belirtti.
Duruşmanın bir bölümünde ise basın mensubu ile avukat arasında yaşanan tartışma dikkat çekti. Mahkeme başkanı, duruşma düzeninin bozulduğu gerekçesiyle tüm izleyicileri salondan çıkardı.
Sonuç: Seçil Erzan'ın yargılanması, iddiaların ve tanıklıkların arasında oldukça karmaşık bir tabloyu ortaya koymaktadır. Mahkeme sürecinin ilerleyen aşamalarında daha fazla bilgi ve kanıtın gün yüzüne çıkması beklenmektedir. Duruşma sonrasında alınacak kararlar, dolandırıcılık iddialarının ne kadarıyla ilgili olduğunu netleştirecektir.