Gaziantep’e Suriye savaşı sonrası gelen İhsan, asıl mesleği olan ayakkabı işçiliğini bırakarak 40 yaşından sonra sedef işlemeciliğine geçiş yaptı. Sedefkâr olarak devam eden İhsan, mesleğini severek yaptığını ve daha zevkli olduğunu eski mesleğine dönmeyi düşünmediğini belirtti.

Sedef Sanatı geçmişten günümüze kadar tarihini korumuş zanaatlardan. Bu sayılı zanaatkârlardan biri olan mesleğe sonradan giren Muhammet İhsan mesleğin inceliklerini açıkladı.

Sedef Sanatını icra eden emektar esnaf Muhammet İhsan, “ Ben 50 yaşındayım, Suriye'den geldim. Burada bir arkadaşla tanıştım. Mesleği sevdim, öğrendim ve çalışmaya başladım. Suriye’deyken ayakkabı yapıyordum. Bu meslekle ilgisi hiç yok, bu mesleğe ben Gaziantep de girdim. Sevdim, çalıştım ve baya da ilerledim. Altı aylık bir süreç içerisinde mesleği öğrendim. Şu anda da dükkânı ortağımla birlikte işletiyorum” dedi.

Sedef Işlemesi (1)Meslekte 10 senemi bitiriyorum

Gaziantep’e geldikten sonra tanıştığı kişiyle bu işe başladığını belirten İhsan, “Arkadaşla tanıştıktan sonra arkadaş şöyle bir projemiz var yapacağız. Ortak olarak sedef üzerine hem atölye hem de mağaza açacağını dedi. Onunla birlikte çalışmaya başladım. Baya da ilerledik. Bu meslekte 10 senemi bitiriyorum. Bu meslek daha zevkli ama tabi ayakkabı daha kazançlı. Ama yine de ayakkabı mesleğine dönmeyi düşünmüyorum. Ömrümün yettiği kadar çalışabileceğim kadar çalışırım.” ifadelerini kullandı.

Biber çiftçilerine müjdeli haber Şahin’den geldi! Biber çiftçilerine müjdeli haber Şahin’den geldi!

Sedef Işlemesi (3)Gençler tercih etmiyor

İhsan, “Çocuklarıma aşılamak adına bir tane çocuğumu getirdim. Ama sevmedi. Baya bir çalıştı bir kaç ay bu mesleğin yorgunluğu çok ve tozu falan da yoğun gençler fazla sevmiyorlar bu mesleği. Gençler tercih etmiyor. Ama bu meslekte yorulman gerek kolay olmuyor” şeklinde konuştu.

Sedef Işlemesi (2)Sedefi Fırat’tan geliyor

İşçi anlamında çok bir sayılarının olmadığını vurgulayan İhsan, “Kendimiz yapıp üretiyoruz. Bir kılıcı yapacaksak bu en az iki gün sürer. Oyması ve sedefini malzemenin tutması için sedefin bir gece kalması gerekiyor. Malzemeleri buradan Gaziantep’ten sağlıyoruz. Bir tek sedefi Fırat’tan geliyor. Midye kabuklarından oluyor. Toptan geliyor tüccarlardan alıyoruz. Ama kalıpları marangoza yaptırıyoruz. Kalıplar gürgen ve ceviz ağacı var onlardan yapılıyor” açıklamasını yaptı.

Sedefkar-1Biz yeni değişik modeller yapıyoruz

İhsan, “Mesela burada bu işçiliği yapan 50 dükkân var. Ama müşteri oturma takımı falan istiyor. Biz yapıyoruz. Siparişe göre biz yeni değişik modeller yapıyoruz. Bazı yerler yapmıyor. Bizim farkımız bu. Oturma takımı, kılıçlar, baston, kutu, sandık ve hediyelik yine ayna yapıyoruz. Ağaç olan her şeyi yaparız. Biz bu mesleği genel olarak sipariş üzerine yapıyoruz. Ama belirli kalıplar da var. Sandık gibi bazı ürünlerimiz normal kalıplarda ama mesela hediye üzerine bir kılıç yapılsın istiyorlar onda üzerine isim ya da bir logo falan koydurmak istiyorlar öyle de yapıyoruz. Sabah 9’da başlıyoruz. Normal işçi gibi işimizi yapıyoruz. Önce çizimini yapıyoruz kalıplara, bazen fotokopi ile bazen de elle çiziyorum. Çizim yaptıktan sonra onlara kanal açıyoruz. Telleri şekillere oturtup zımparayla zımparaladıktan sonra özel boyayla hafifçe üzerine geçiyoruz. Ve kezzap ile renk veriyoruz. En son ateşle de asıl rengine getiriyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Cihat Öztürk