Başkan Numan Kurtulmuş, buradaki konuşmasında, bugün Türk milletinin tarih boyunca hür iradesiyle verdiği en anlamlı cevaplardan birini anmak ve milletin iradesine sahip çıkma kararlılığını yeniden hatırlamak için bir araya geldiklerini ifade etti.

TBMM'nin, çatısı altına sadece temsil yetkisini değil, yüzyılların adalet arayışını, haysiyet mücadelesini ve geleceğe dair müşterek umutlarını da sığdırdığını belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"23 Nisan, bir başlangıç olduğu kadar aynı zamanda tarihimizde önemli bir diriliştir, önemli bir dönüm noktasıdır. Milletin susturulamayacağının, işgale kayıtsız kalmayacağının, yıkılmış gibi görünen bir ülkenin külleri üzerinden yepyeni bir devlet çıkarılabileceğinin ilan edildiği gündür. 23 Nisan 1920'de açılan TBMM, sıradan bir devlet dairesi ya da basit bir siyasal organizasyon değildi. O gün bu çatı altında kurulan düzen, her zaman milletin egemenliğini ilan etme azminin yansıması olmuştur. TBMM üyeleri, kimi zaman yoklukta kimi zaman zorlukta olsalar da her daim milletin ruhunu taşıyarak konuşmuş, karar almış ve yol çizmişlerdir. Her dönemde zamanın ruhuna cevap veren bir dirilikle, dirençle milletle beraber yürüyebilmişlerdir. Burası halk adına dar bir yönetim kadrosunun değil, milli iradenin halkla birlikte karar aldığı yer olmuştur.

105 yılı geride bırakan bu büyük yürüyüş bize göstermiştir ki, egemenlik sadece güçle değil, meşruiyetle büyür. Meşruiyetin asıl kaynağı da bizatihi milletin iradesidir. TBMM, devletimizin inşasında, milletimizin mefkuresinde, hukukunda ve vicdanında her zaman birleştirici bir rol oynamıştır. Kurucu Meclisimiz, silahların gölgesinde, işgallerin baskısında ama her zaman halkın duası ve cesaretiyle toparlanmayı bilmiştir."

Yeni Anayasa Tartışmaları

TBMM Başkanı Kurtulmuş, "ulusal egemenliğin", yedi düvelin gözü önünde imtihan vermiş bir milletin kendi onurunu, haysiyetini ve hürriyetini teminat altına alma çabasının adı olduğunu vurgulayarak, bugün bu çatının altında milletin iradesini temsil eden milletvekillerine düşen görevin, Anayasal düzene olan inancı daha da pekiştirmek, halkın yönetime doğrudan ve eşit katılımını esas alan siyasi kültürü her alanda yaşatmak olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, 105 yıl önce Meclisin, milletin geleceğine yön vermek üzere toplandığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün küresel gelişmelere ve toplumsal dönüşümlere baktığımızda benzer bir eşikle karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Elbette zaman değişti; toplumun ihtiyaçları, talepleri ve temsil biçimleri de çeşitlendi. Bu değişimin ışığında mevcut Anayasamızın ötesine geçen, zamanın ihtiyaçlarına cevap veren, sivil, demokrat, özgürlükçü ve kapsayıcı bir anayasa yapma vaktinin geldiğine inanıyorum. Anayasalar, sadece bugünü düzenleyen teknik metinler değildir; aynı zamanda bir milletin ortak vicdanını, tarihsel birikimini ve gelecek tasavvurunu içeren toplumsal mutabakat zeminleridir. Bugünün dünyasında yönetime katılımın daha şeffaf, daha kapsayıcı ve daha çoğulcu bir çerçeveye oturtturulması artık bir tercihten çok, bir zorunluluktur. Meclisimizin en temel vazifelerinden birisi de bu zemini yeni bir anayasal uzlaşmayla güçlendirmektir. Yeni anayasa arayışımız, geleceği daha adil, daha özgürlükçü ve daha demokrat kılmak içindir. Bu süreç, toplumun tüm kesimlerinin kendisini içinde hissedebileceği, çoğulcu bir milli birlik ruhuyla yürütülmelidir. Bu nedenle yeni anayasaya yalnızca siyasal bir tercih değil, ekonomik, toplumsal ve kurumsal bakımdan da bir zorunluluk olarak bakıyoruz. Meclisimizin öncülüğünde aklıselim, katılımcı ve yapıcı bir sürecin kapılarını aralamayı da tarihi bir görev olarak addediyoruz."

"Ülkesinin Yarınlarını Düşünen Nesillerimizin Omuzlarında Yükselecektir"

Kurtulmuş, dün TBMM Genel Kurulunda, yarının liderlerinin, bilim insanlarının, sanatçılarının ve sporcularının oturduğunu anımsatan Kurtulmuş, çocukların burada yer almalarının sadece sembolik bir anlam taşımadığını, onun çok ötesinde önemli bir anlayışın da yansıması olduğunu belirterek, "Meclisimizin geleceği; ülkesinin yarınlarını düşünen, ufku açık, bilgili, fedakar nesillerimizin omuzlarında yükselecektir. Bu sebeple evlatlarımızın fikirlerine, taleplerine, eleştirilerine ve hayallerine kulak vermek, nezaket olduğu kadar milletin bir parçası olmaları hasebiyle bizler için de bir sorumluluktur." dedi.

Milletlerin büyüklüğünün, kendi sınırlarının ötesindeki acıya ne kadar duyarlı olduklarıyla da ölçüleceğini söyleyen Kurtulmuş, "Bugün Filistin'de, Doğu Türkistan'da, Sudan'da, Yemen'de ve dünyanın birçok yerinde çocuklar yalnızca haklarından değil, hayattan dahi mahrum kalıyorlar. Çocukların varlığının silindiği bu coğrafyalarda insanlığın ortak vicdanı, açıkçası tehdit altındadır. TBMM'nin farkı tam buradadır. Gazi Meclisimiz, kendi çocuklarıyla birlikte tüm insanlığın çocuklarını da düşünüyor. Çünkü bu Meclis aynı zamanda küresel vicdanında yansıdığı bir yerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Ulusal egemenliğin aynı zamanda barışın teminatı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, TBMM'nin 28. Yasama Dönemi'nin en büyük gücünün, halkın farklı siyasi kesimlerinin bir arada güçlü bir şekilde temsil edilmesinden kaynaklandığını belirtti.

Mecliste kardeşliği kalıcı kılacak uygulamaları, politikaları inşa etmekle sorumlu olduklarını söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Küresel belirsizliklerin arttığı, çatışmaların yaygınlaştığı bir dönemde Türkiye'nin terörle mücadelesi salt bir güvenlik meselesi olmaktan çoktan çıkmıştır. Örgütlerin eylemleri yalnızca cana değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma duygusuna, adalet inancına ve ortak yaşama iradesine kastetmesi nedeniyle de yıkıcıdır. Bu çerçevede 'Terörsüz Türkiye', daha adil, eğitimli, kalkınmış, daha yüksek refaha sahip, adil paylaşımı içeren bir Türkiye demektir aynı zamanda. Öfkenin değil, dayanışmanın; umutsuzluğun değil, ortak geleceğin hüküm sürdüğü bir Türkiye'dir. Bu ortamın gerçekleşmesinde, bu Meclise tarihi sorumluluklar düşmektedir. Kardeşliğin ve milli birliğin egemen olduğu bir toplumun kurulması için hepimize düşen görev, kapsayıcı, adil ve çoğulcu bir toplumsal düzen inşa etmektir. Herkesin kendini eşit ve onurlu hissettiği bir Türkiye ve kimsenin dışlanmadığı bir toplumsal iklim, terörün beslendiği tüm zeminleri ortadan kaldıracaktır."

Numan Kurtulmuş, Kazakistan Meclis Başkanı İle Görüştü Numan Kurtulmuş, Kazakistan Meclis Başkanı İle Görüştü

TBMM Başkanı Kurtulmuş, kalıcı huzur ve toplumsal güvenliğin, adalet ve eşitlik ilkelerinin yansıtılmasıyla sağlanacağının altını çizerek, "Artık bu coğrafyada terörü bir araç olarak gören hiçbir anlayışın meşruiyeti kalmamıştır. Silahların susması, örgütlerin şiddetten ilanihaye vazgeçmesi, yalnızca bir temenni değil, milli bekamız için hayati bir zorunluluktur. Toplumumuzun tüm kesimleri, siyasi aidiyetlerini aşmak, birlikte yaşama iradesini esas alan yeni bir toplumsal mutabakatın zeminini kurmak durumundadır. Bu parlamento, bu iradeyi taşımaya muktedirdir. Terörün son bulduğu bir Türkiye'nin mümkün olduğuna yürekten inanıyor ve bu hedef doğrultusunda kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz."

"Milletimiz Çözümün Adresi Olarak Meclise Yönelmiştir"

Egemenliğin halka ait olduğu bir sistemin, aynı zamanda geleceğe ışık tutacağını ifade eden Kurtulmuş, "Bu ışık, karanlık dönemlerde yolumuzu bulmamıza yardımcı olmuş, krizlerde pusulamız olmuş ve ayrıştırma provokasyonlarında da birliğimizi muhafaza etmemize vesile olmuştur. Bu Meclis, bir devlet kurdu ve bir halkı ayağa kaldırdı. 23 Nisan, bir milletin yeniden dirildiği gündür. O gün yetkinin halka emanet edildiği, halkın vekaletinin açıkça tecelli ettirildiği gündür. O günden bugüne TBMM milletin iradesinin ta kendisidir." diye konuştu.

Kurtulmuş, halkın yönetime katılımının sadece bir temenni değil, asırlar boyunca yaşanmış bir tecrübenin özeti olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Hacı Bektaş-ı Veli'nin 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım.' sözünden Ahi Evran'ın örgütlenme modeline, bu topraklarda halkın söz alma, fikir beyan etme ve yönetime ortak olma tecrübesi çok güçlüdür. Meclisimizin kuruluşu, işte bu kadim geleneğin çağdaş bir iz düşümüdür. Devletin gerçek gücü, belki de en çok çocuklar için nasıl bir gelecek kurduğuyla ilgilidir. Bir toplumsal düzen, kendi en savunmasız bireylerini ne ölçüde koruyabiliyorsa o ölçüde medenidir. Bugün burada kutladığımız 23 Nisan ruhu, milletimizin barışa, kardeşliğe, birlikte yaşama kültürüne ne kadar derin bir bağlılık içerisinde olduğunun da göstergesidir. TBMM'nin açılışından bugüne uzanan bu asırlık yürüyüşte, her siyasi çalkantıda, her toplumsal kırılmada milletimiz çözümün adresi olarak Meclise yönelmiş, sesini burada aramış, selamını burada vermiş, sözünü buradan duyurmuştur. Bizlerin asli görevi; ortak yaşamı, adil, eşit ve saygılı bir zeminde korumaktır."

"Bu Mecliste Yalnızca Yasa Yapmıyoruz"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, demokrasinin dilinin, öfkeden değil, nezaketten beslendiğinin altını çizerek, "Meclis yapısı altındaki her söz, sadece muhatabı olan milletvekillerine değil, milletin vicdanına hitap eder. Hepimize yakışan, bu bilinçle hareket etmektir. Sözümüz sertleştiğinde gönüller kapanır, kalpler kırıldığında kurallar ve kanunlar da dağılır. O yüzden toplumsal barışın ilk adımı, burada yükselen sesin saygılı, dengeli, vicdanlı ve çoğulcu olmasını sağlamaktır. Bizler bu Mecliste yalnızca yasa yapmıyoruz, bir arada yaşamanın iklimini de inşa ediyoruz. Karakterleri birbirine benzemeyen nice insanı, aynı hukukun gölgesinde eşit kılmanın yolu, Meclisin tüm vatandaşlara ait olduğunu yeniden ve yeniden kanıtlamaktır." ifadelerini kullandı

Dünyanın dört bir yanında yaşanan gelişmelerin, toplumsal barışın ne dikte edilerek ne de sokakta filizlenerek gerçekleştirilebileceğini gösterdiğini söyleyen Kurtulmuş, huzur ve barış ikliminin bilinçli bir tercih, sabırlı bir inşa ve kalıcı bir mutabakatla mümkün olacağını vurguladı.

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in yaşadığı sağlık sorununu anımsatan Kurtulmuş, "Sırrı Süreyya Önder kardeşimiz, farklı siyasi görüşlerden insanların ortak kaygılar etrafında birbirine destek vermesinin mümkün olduğunu, toplumsal vicdanın her zaman diri kalabileceğini ve hiç şüphesiz insan olarak kendi şahsi değerini de üzüntü verici bir haberle hepimize hatırlattı. Kendisiyle gösterilen bu dayanışma ruhu, Meclisimizin taşıması gereken asli değerlerden birisidir." değerlendirmesinde bulundu.

Önder'e acil şifalar dileyen Kurtulmuş, "Duamız bir an evvel sağlıkla aramıza dönmesi ve çalışmalarına başlaması yönündedir." dedi.

"Bizler O Yolculuğun Bugünkü Nöbetçileriyiz"

Kurtulmuş, bu toprakların binlerce yıldır acıyı ve sevinci birlikte taşıyanların toprağı olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"O yüzden TBMM, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşlarıyla bağ kurmaktadır. Bu bağ ne kadar güçlü olursa, egemenliğimiz de o kadar sağlam olur. Milletin Meclisi, milletin sesi oldukça hiçbir zorluk karşısında umutsuzluğa düşmeyeceğiz. Bugün yalnızca geçmişin hatırasına değil, geleceğin inşasına da sahip çıkıyoruz. TBMM'nin güçlenmesi, milletin birliğinin, toplumun huzurunun ve devletin itibarlı geleceğinin de teminatıdır. Meclisler, milletin evidir. Bugün bizler buradayız, yarın başkaları bizim yerimizde olacaklar ama millet hep yerinde ve daima ayakta olacaktır. TBMM açıldığında sadece bir milletin kurtuluş ümitleri yeşermekle kalmamış, aynı zamanda bir medeniyetin yeniden ayağa kalkabileceği bir yolculuk da başlamıştı. O yolculuk halen sürüyor. Bizler o yolculuğun bugünkü nöbetçileriyiz."

Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Birinci Meclis'in bütün kahramanlarını saygıyla ve şükranla yad eden Kurtulmuş, "İlk Başkanından bugüne kadar gelen ve öte aleme göçen bütün Meclis başkanlarımızı, bu Meclis sıralarında oturup, millete sadakatle hizmet etmiş olan bütün milletvekillerimizi saygıyla anıyoruz. Ayrıca Cumhuriyet'in bugüne gelmesinde çok büyük emekleri olan, büyük fedakarlıklarıyla, hayatlarını vererek, canlarından vazgeçerek; vatanımızı, bayrağımızı, birliğimizi koruyan bütün şehitlerimizi de rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyoruz." diye konuştu.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İstanbul'da meydana gelen deprem nedeniyle geçmiş olsun dileklerini de ileterek, "Allah bu milleti her türlü kazadan, beladan korusun; milletimiz var olsun, Cumhuriyetimiz daim olsun." ifadesini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi