Özbekistan'ın Kino Panorama salonunda düzenlenen gala gecesinde, kırmızı halıda yürüyen Türkan Şoray, hayranlarının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Ödül almak için sahneye çıktığında, 46 yıl önce Özbekistan’da kendisine hediye edilen tacı hâlâ sakladığını söyleyen Şoray, bu özel anıyı paylaşarak izleyenleri duygulandırdı. Etkinlikte konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven de, Türk sinemasının tüm Türk dünyasında daha yakın bir bağ kurmasına olanak sağlayacak bu tür etkinliklerin önemini vurguladı.
Türkan Şoray Yeşilçam'a Nasıl Adım Attı?
Türkan Şoray’ın sinemaya nasıl başladığı da merak konusu oldu. Henüz Fatih Kız Lisesi’nde öğrenci olduğu yıllarda, ünlü Türk sineması oyuncusu Emel Yıldız ile bir film setine giden Şoray, o zamanlar sinemaya ilgi duymaya başlamıştı. Türker İnanoğlu’nun teşvikiyle 1960 yapımı Köyde Bir Kız Sevdim filminde başrol oynamaya başlayan Şoray, Yeşilçam’a adım atarken yaşadığı anıları şöyle anlatıyor:
"Sinemaya girmeden önce mahallemize bir film seti geldi. Filmin başrol oyuncusunun kadını gördüğümde, 'Ne kadar güzel bir kadın' diye düşündüm. O kadın, Muhterem Nur’dur. Şaşkın bir şekilde onu izlerken, yanıma bir adam geldi ve 'Sen de filmlerde oynamak ister misin?' diye sordu. Korkup hemen eve kaçtım. Sonradan öğrendim ki, bu adam Memduh Ün’müş. O an film setinden kaçmıştım ama sonrasında sinema setleri hayatımın bir parçası oldu."
Türkan Şoray’ın sinemaya olan yolculuğu, bir tesadüf gibi başlayan ama Türk sinemasının en parlak yıldızlarından birine dönüşen bir hikayeye dönüştü.