Zehra Güneş, "Hayallerimin iş birliği" olarak tanımladığı UNICEF ile olan ortaklık hakkında, ergenlik dönemine dair de ilginç düşüncelerini paylaştı.
"ELLERİM VE AYAKLARIM ÇOK BÜYÜKTÜ"
Zehra Güneş, gençlik yıllarında yaşadığı fiziksel değişim ve bunlarla başa çıkma sürecini şu şekilde anlattı:
"Ben, elleri ve ayakları sınıf arkadaşlarımdan çok daha büyük olan, içine kapanmış, utangaç bir kız çocuğuydum. Spor, hayatımı dönüştüren en önemli faktördü. Ailem, özellikle annem, bana kendime güvenmeyi öğretti. Onların bana olan inancı, beni bugünkü halime getirdi. Kendine güvenmeyi, pes etmemeyi ve farklılıklarından güç almayı her zaman tavsiye ediyorum. Bunları şimdi söylemek kolay gibi görünebilir ama o dönemde hiç de kolay değildi, ancak sonunda başardım!"
Zehra Güneş, son yıllarda voleybola olan ilginin arttığını görmekten duyduğu memnuniyeti de dile getirdi:
"Voleybola olan ilgi, son yıllarda gerçekten çok arttı ve bu durum beni çok mutlu ediyor. Voleybolu uzun yıllardır takip edenler, aslında bu artışı şaşırtıcı bulmaz. Kulüplerimiz ve federasyonumuz yıllardır bu alanda büyük bir çaba sarf etti. 12-13 yıl önce, okullarda yetenekli çocukları tespit edip altyapılara kazandıran kurumları düşündüğünüzde, bugün geldiğimiz noktayı çok daha iyi anlayabilirsiniz. Voleybol, ülkemiz için büyük bir kültür haline gelme yolunda ilerliyor. Hepimiz, bu kültürü destekleme sorumluluğunun bilincinde olmalıyız."
Zehra Güneş, genç kız kardeşlerine de şu tavsiyelerde bulundu:
"Kendine inanmaktan asla vazgeçmesinler. Belki profesyonel bir voleybolcu olamayabilirler ama voleybol ya da seçecekleri herhangi bir spor, onlara hayat boyu ilham verebilir. Spor, öz disiplini ve kararlılığı öğretir. Spordan asla vazgeçmesinler!"