Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin “10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası” nedeniyle kalp sağlığında çevresel faktörlerin etkisi hakkında bilgi verdi.
Kalp krizi, felç ve birçok kanserin genel sebebinin ortak olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Mustafa Hakan Şahin, en yaygın risklerin yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, kan şekerinin artışı, duman solunması (sigara, egzoz, fabrika bacası, kömür isi vb), hareketsizlik, stres, uykusuzluk ve kötü beslenme olduğunu söyledi. Şahin, “Sağlıksız beslenme altı çizilmesi gereken çok önemli bir konuyken, çevre kirliliğinin daha büyük riskler doğurabileceği yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur. Nature dergisinin Mart 2024 sayısında damar plakların içinde mikroplastiklerin tespit edildiğini raporlanmıştır” dedi.
“Yeşil alan arttıkça, kalp hastalığı görülme sıklığı düşüyor”
Plak yapısı damar içinde oluşan bir yara olarak betimlendiğini aktaran Şahin, “Uzun dönemli sonuçları belirsiz olsa da mikroplastiklerin damar tıkanıklığının ana sürücüsü olan enflamasyonu artıracağını varsaymak gerekir. Yani mikroplastikler kalp damarlarının içine kadar girmiş durumdadır. Çevre kirliliği ile sağlık arasındaki ilişki son 20 yıldır giderek daha fazla dikkat çeken bir hal almıştır. Mart 2024’te yayınlanan bir çalışmada bilim insanları internette yer alan sokak görüntülerini kullanarak mahallelerdeki yeşil alan miktarını tespit etmiş, yapay zeka kullanılarak yarım milyon görüntü incelemiştir. Mahallede yeşil alan miktarı arttıkça kalp hastalığı görülme sıklığının yüzde 60’a kadar azaldığı dikkati çekmiştir” diye konuştu.
“Kalp sağlığını bozan çevre kirlilikleri”
Şahin, kalp sağlığını bozan çevre kirliliği çeşitlerinden bahsederek, “Trafik veya havaalanı kaynaklı ses kirliliğinde her 10 dB artış kalp krizi ve felç riskini artırmaktadır. Havaalanı yakınında yaşamak, sürekli yüksek sese maruz kalındığından ılımlı tansiyon yüksekliği kadar riski artırdığı tespit edilmiştir. Bu durumun uyku kalitesinin bozulmasından ve stresi tetiklemesinden kaynaklı olduğu düşünülmektedir.
Hava kirliliği çevresel risk faktörlerinin en yaygını ve tehlikesidir. Hava kirliliği ölçümünde milyonda tespit edilen parçacık (PM) değeri ile belirlenir. PM2.5 değeri 25’i aştığında sağlıksız bir hava solumaya başlarız. Değer yükseldikçe krize neden olan plakların oluşumunu ve yırtılma riskini de artırır. Türkiye’de bazı bölgelerde 100’lü değerler sıklıkla görülmektedir. PM2.5 80’i geçtiğinde günde 5 sigara eşdeğeri risk oluşturmaktadır.
Dünyamızın ateşi ortalama 1 derece yükseldiğinde küresel düzeyde kalp hastalıkları yüzde 3 artar. Sıcak hava dalgaları yaşlılar, bebekler, düşkün hastalar için ölümcül olabilmektedir.
7 bin 500 hastanın 10 yıllık takibinde tarım ilaçlarına maruz kalanlar ve kalmayanlar arasında kalp damar hastalığı sıklığında anlamlı bir artış tespit edilmiştir. Ağır metaller ve bazı kimyasalların damar tıkanıklığını hızlandırdığı zaten bilinmektedir” ifadelerine yer verdi.