Günümüzde yaygın olan ve birçok insanı etkileyen ‘alerji’ konusunda Saygı Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof.Dr. Kürşat Uzun önemli açıklamalarda bulundu. Uzun, “Alerji, çoğu insan için zararsız olan çevredeki maddelere kişinin bağışıklık sisteminin tepki vermesiyle ortaya çıkar. Alerjenler, toz akarlarında, evcil hayvanlarda, polenlerde, böceklerde (özellikle arı), havayla taşınan küflerde, gıdalarda (yer fıstığı, kabuklu deniz ürünleri, yumurta ve süt gibi), lateks veya dokunduğunuz diğer maddeler ve ilaçlarda (penisilin) bulunur. Alerjiniz olduğunda, bağışıklık sisteminiz belirli bir alerjeni zararlı olmadığı halde zararlı olarak tanımlayan antikorlar üretir ve vücutta bir takım reaksiyonlar başlar, bunun sonucunda alerjik belirtiler ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.

“Alerjisi olanlarda akciğer enfeksiyonu gibi durumlara yakalanma sıklığı daha yüksek”

Alerjenle temas edildiğinde, bağışıklık sisteminin tepki olarak cilt, burun, göz, sinüsler, solunum yolları veya sindirim sistemini etkileyebileceğini kaydeden Uzun, “Atopi, alerjenlere maruz kalmaya yanıt olarak yüksek IgE düzeyi gösteren genetik bir yatkınlıktır. Atopik kişilerde alerjik hastalıkların görülme sıklığı yüksektir. Alerjilerin şiddeti, kişiden kişiye değişir ve küçük tahrişlerden potansiyel olarak hayatı tehdit eden acil bir durum olan anafilaksiye kadar değişir. Uluslararası verilere göre bazı ülkelerde yetişkinlerin yaklaşık 4’te 1’i ve her 4-5 çocuktan 1’inde mevsimsel alerji bulunmaktadır. Bu oranlar ülkeden ülkeye ve ülke içinde bölgesel değişkenlik gösterebilir. Bu oranlar yaklaşık olarak Türkiye içinde geçerlidir. Erkek çocuklarda mevsimsel alerji görülme ihtimali kız çocuklardan daha yüksektir. Ailesinde astım veya saman nezlesi, kurdeşen veya egzama gibi alerji öyküsü olanlar, kendisinde astım veya başka bir alerjik rahatsızlığı olanlarda alerji gelişme ihtimali yüksektir. Alerjisi olanlarda astım görülme sıklığı normal kişilere göre daha yüksek olup, sinüzit ve akciğer enfeksiyonu gibi durumlara yakalanma sıklığı da daha yüksek olabilir” dedi.

“Dünyanın birçok yerinde alerji mevsimi: İlkbahar ve sonbahar”

Dünyanın birçok yerinde ilkbahar ve sonbaharın alerji mevsimi olduğunu söyleyen Uzun, “Her yıl benzer zamanlarda ortaya çıkan alerjiler (mevsimsel alerjiler) genellikle ağaçlardan, otlardan ve yabani otlardan gelen polenlerden kaynaklanır. Çoğu ağaç ilkbaharda polen salgılar, bunu ilkbahar sonu ve yaz başında otlar ve yaz sonu ve sonbahar başında da yabani otlar takip eder. Bazen, özellikle ağaçlar polenlerini erken bıraktığında veya yağmurlu bir bahar daha fazla bitki ve küfe neden olduğunda, mevsimsel alerjiler üst üste gelir. Dolayısıyla, nerede yaşadığınıza, yakınınızda hangi bitkilerin yetiştiğine ve alerjilerinizi neyin tetiklediğine bağlı olarak bir yıl içinde uzun bir alerji sezonu geçirebilirsiniz. Ailesinde astım veya saman nezlesi, kurdeşen veya egzama gibi alerji öyküsü olanlar, kendisinde astım veya başka bir alerjik rahatsızlığı olanlarda alerji gelişme ihtimali yüksektir. Alerjisi olanlarda astım görülme sıklığı normal kişilere göre daha yüksek olup, sinüzit ve akciğer enfeksiyonu gibi durumlara yakalanma sıklığı da daha yüksek olabilir” şeklinde konuştu.

“Alerjik reaksiyonların önlenmesi, sahip olduğunuz alerjinin türüne bağlıdır”

Prof.Dr. Kürşat Uzun, alerjinin tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını ancak birtakım önlemler alınarak alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasının önlenebileceğini söyleyerek, “Alerjik reaksiyonların önlenmesi, sahip olduğunuz alerjinin türüne bağlıdır. Eğer şikayetlerinize neden olan alerjeni biliyorsanız tedavi görüyor olsanız bile ondan kaçınmak gerekiyor. Örneğin, polenlere alerjiniz varsa, polenlerin yoğun olduğu zamanlarda pencereler ve kapılar kapalı olacak şekilde içeride kalınmalı. Evdeki alerjen seviyelerini azaltmak için, sert zeminleri (tozun çökebileceği yüzeyleri, kapıların üst kısımlarını ve pencere çerçeveleri) nemli bir şekilde paspaslama ve halıları süpürmeyi içeren haftalık bir temizlik rutini olmalı. Toz akarlarına alerji varsa, tozları güçlü süpürgeler küçük partikül veya yüksek verimli partikül hava (HEPA) filtresi olan bir elektrikli süpürge kullanılabilir ve yatak takımlarını (çarşaf, yastık kılıfları ve battaniyeler haftada en az bir kez) sık sık yüksek derecede yıkanmalı. Alerjisi olan kişi temizlik yaparken bir maske takmalı veya temizliği başka birine yaptırabilir. Evinizi 20- 22 derece rasında ve nemi %50 veya altında tutun. Isı ve nem, toz akarlarını ve küfü daha da kötüleştirecektir. Merkezi ısı ve hava sistemlerinizdeki küçük partikül filtrelerini ayda en az bir kez temizleyin veya değiştirin. Biblolar, süs eşyaları, kitaplar ve dergiler gibi toz toplayan eşyaları kaldırın. Tozlanmalarını önlemek için oyuncakları, oyunları ve doldurulmuş hayvanları plastik kutularda saklayın. Halıların yerine sentetik ev tozu akarı barındırmayan gereçler kullanılabilir. Evinizdeki hamam böceklerini satın alacağınız ilaçlar veya bir ilaçlama şirketi ile gidermeye çalışabilirsiniz. Hamamböceğinin bulunmuş olabileceği sert yüzeyleri iyi temizleyin. Sıcak havalarda ve alerji mevsiminde kapı ve pencereleri kapatın ve küflenmeyi önlemek için klima veya diğer cihazlar kullanın. Çatınızda ve tavanlarınızda sızıntı olup olmadığını kontrol edin. Küf bulaşmış her şeyi yüzde 5 klor solüsyonu ile yıkayın. Yastıklar, şilteler ve bazalar üzerinde toz akarı kılıfları kullanabilirsiniz. Evde sigara içilmesine izin vermeyin” dedi.

Uzun devamında, “Dış mekan alerjenlerinden korumak için ne yapılabiliriz dersek; alerjenlerin en yoğun olduğu saatlerde, genellikle sabah 10 ile öğleden sonra 4 arasında, dışarı çıkmaktan kaçınılmalı. Polen ve küf sayısının yüksek olduğu veya rüzgarın toz ve polenleri savurabileceği zamanlarda kapalı alanlarda kalınmalı. Fazla miktarda polen solunmasını azaltmak için bir yüz maskesi takılabilir. Polen mevsimi boyunca bir beyzbol şapkası takın ve içeri girdiğinizde kapıda bırakın. Ayakkabılar kapıda bırakılmalı, kıyafetler değiştirilmeli ve içeri girdikten hemen sonra duş alınabilir. Evcil hayvanlar da polen getirebilir. Bu yüzden kedilerinizi veya köpeklerinizi yatak odasından uzak tutun. Gözlerinizi polenlerden korumak için güneş gözlüğü takabilirsiniz. Araba kullanırken arabanın camlarını kapatın ve klimayı kullanın. Bahçe işlerini başka birine yaptırın. Alerjik semptomlarınıza neyin neden olduğunu veya kötüleştirdiğini belirlemeye çalışırken, aktivitelerinizi ve ne yediğinizi, semptomların ne zaman ortaya çıktığını ve neyin yardımcı olduğunu günlük tutarak takip edin. Bu, sizin ve doktorunuzun tetikleyicileri belirlemenize yardımcı olabilir. Eğer şiddetli bir alerji atağı geçirme riskiniz varsa tıbbi uyarı bileziği takabilirsiniz. Dudaklarınız, ağzınız, boğazınız veya diliniz aniden şişerse, çok hızlı nefes alıyorsanız veya nefes almakta zorlanıyorsanız, boğazınız sıkışıyor veya yutkunmakta zorlanıyorsunuz, cildiniz, diliniz veya dudaklarınız maviye, griye veya soluk renge dönerse, aniden kafanız çok karışır, uykulu olur veya başınız dönerse veya çocuğunuz bayılır ve uyandırılamazsa veya normalde olduğu gibi tepki vermiyorsa Acil 112’yi arayın” şeklinde konuştu. “Alerji teşhisi için mutlaka bir uzman doktora başvurulmalı” diyen Uzun, “Medikal tedavi ile birlikte uzmanınız size alerjinizi nasıl yöneteceğinizi açıklayan bir alerji yönetim planı verecektir” ifadelerini kullandı.