Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüklerindeki 2 büyük depremde büyük yıkıma uğrayan Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde bulunan 7 katlı Gökkaya Apartmanı'nı da yerle bir oldu. Apartmanın 7. katında yaşayan 12 yaşındaki Abdulkadir Gökkaya, enkaz altında kaldı. Apartmanın enkazında çalışma yürüten Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Arama Kurtarma Müdahale ekipleri ve Manisa'nın Soma ilçesinden bölgeye arama-kurtarma ekipleri tarafından yürütülen çalışmaların ardından Abdulkadir'in sesi duyuldu. 128 saat süren yoğun çalışmaların ardından Abdulkadir, sağ salim enkazdan çıkarıldı.
Enkaz altında görüntülendi
Enkaz arasında ulaşılan Abdulkadir, ekiplerin cep telefonu ile o anlarda görüntülendi. Ekipleri görünce keyiflenen Abdulkadir'in sevinci ve yaptığı espriler de görüntülere yansıdı. Abdulkadir'i kolon ve betonlardan önce üzerine düşen dolabın ölümden koruduğu ortaya çıktı. Ayakları, beton ve kolonların altında kalan Abdülkadir'in yarı belinden üstünde ise üzerindeki dolabın suntası sayesinde hiçbir yara almadığı görüldü. Enkaz arasında sıkışan Abdulkadir'e ilk müdahalesi yapılarak hemen gerekli serum ve ilaçlar verilirken, yapılan son çalışma ile sıkışan ayakları da kurtarılarak sedyeye alındı.
Ekiplere espriler yaptı
Ayakları en kaz altında kaldığı için bir süre enkazdan çıkarılamayan Abdulkadir, ekipler geldiğinde ise tüm acılarını ve yaşadıklarını unutarak espriler yaptı. Ayaklarını enkazdan çıkarmak için hesap yapan ekiplere, "Metre de al bari, ölçeyim biraz" esprisini yaptı.
Ayağı kesildi
Sağ salim enkaz altından çıkarılan Abdulkadir, ambulansla Ersin Aslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek binasında tedavi altına alındı. Hastanede yapılan müdahalelerin ardından sağlık durumu iyiye giderken, tüm çabalara rağmen sağ ayağı kurtarılamadı. Gerçekleştirilen başarılı ameliyatla Abdulkadir'in sağı ayağı diz üstünden kesildi.
Dehşet anlarını anlattı
Deprem anında uyanık olduğunu ve evde oyun oynadığını anlatan 12 yaşındaki Abdulkadir, "Deprem anını çok hatırlamıyorum. 7. kattan zemin kata düşmüşüm. Oradan çıkardı beni ağabeyler. Binanın yıkıldığı anı hatırlamıyorum ama deprem anında uyanıktım, oyun oynuyordum. Bir anda depremi hissettim yatağımda, daha sonra kafamı çarpıp bayılmışım" dedi.
Su yerine kanını içti, yemek yerine ise kartonpiyer yedi
Kendine geldiğinde ise enkaz altında kaldığını anlayan Abdulkadir, 2 gün boyunca umutla kurtarılmayı beklediğini ifade etti. Enkaz altında çok susadığını ve susuzluğunu ise kendi kanını içerek giderdiğini söyleyen Abdulkadir, "Enkazda çok susayınca dudağımı parçalamıştım, kanı emiyordum. Binaya ait kartonpiyer falan vardı, onları yiyordum. 2 gün geçtikten sonra yani 3. gün umudumu kesmiştim çünkü bitkin düşmüştüm. Bağırıyordum onların sesi bana geliyordu ama benim sesim onlara gitmiyordu" şeklinde konuştu.
İlk istediği cips kola oldu
Enkazda saatler süren umutlu bekleyişin ardından ekipleri görünce büyük sevinç yaşayan Abdulkadir, ekipleri gördüğünde ise çok aç ve susuz olduğu için canının cips ve kola çektiğini kaydetti. Abdulkadir, "Ekipleri görünce çok sevindim. Çok susamıştım, çok acıkmıştım. Enkazdan çıkınca ekiplerden kola ve cips istedim" diye konuştu.
Bir ay sonra kurtaran ekiplerle buluştu
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Arama Kurtarma Müdahale Ekibi amiri Nejdet Dinç ve beraberindeki ekip, bir aydır sağlık durumunu yakından takip ettiği Abdulkadir'i tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Ekipler, Abdulkadir'in ilk isteği olan cips ve kola getirerek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Enkazda kendisini kurtaran ekipleri bu kez hastanede ziyaretine geldiğini görünce ikinci kez sevindiğini belirten Abdulkadir, "Allah beni kurtaran ekiplerin yardımcısı olsun, Allah devletimizden milletimizden ve itfaiyeci ağabeylerimizden razı olsun" diyerek teşekkür etti.
Kurtarma anlarını anlattılar
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Arama Kurtarma Müdahale Ekibi Amiri Nejdet Dinç, apartmandan insanları canlı kurtarma amacıyla var güçleri ile mücadele ettiklerini ve zaman zaman ise dinleme yaptıklarını anlattı. Depremden 5 gün sonra gelen ses üzerine binadan sağ çıkarma umutlarının yeşerdiğini belirten Dinç, "Ümitlerimiz devam ediyordu, bulacağımızı biliyorduk ve her çalışmamızda soruyorduk, sesli aramalar yapıyorduk. Tesadüfen iş makineleri; durdu bir ses geldi, madenci arkadaşlarımız da oradaydı. İlk yapmamız gereken iş, kendisine ulaşmak için sese doğru yöneldik. Daha sonrasında ise enkazın bulunduğumuz bölgesindeki her bir taşı çektiğimizde içerisinin daha aydınlık olduğunu söyledi Abdulkadir. Doğru yoldaydık. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında değildik ama sonunda ulaştık" ifadelerini kullandı.
İlk sözü "Üşüyorum" oldu
Nejdet Dinç, günler sonra ulaştıkları Abdulkadir'in kendilerini görünce büyük sevinç yaşadığını ve ilk sözünün ise "Üşüyorum" olduğunu ifade ederek, "Bizi görünce ilk 'Üşüyorum' dedi. Bunun ardından ilk müdahaleyi UMKE ekipleri yaptı. Sonra sıkışan ayakları kurtarmak için tekrardan çalışmalarımıza devam ettik. Bizlerden ilk istediği de kola ve cips oldu. Bir insanı canlı kurtarmak çok güzel bir duygu, sözlerle anlatılmaz sadece yaşanılır" şeklinde konuştu.
Sürekli espri yaptı
Müdahale Ekip Amiri Dinç, Abdulkadir'in bir taraftan olan biteni anlamaya çalıştığını, diğer taraftan da sürekli kendilerine espriler yaptığını belirterek, "Çalışmaları yürüten bazı ekipler İngilizce konuşuyordu. Abdulkadir bana, 'İtfaiyeci amca bunlar da itfaiyeci ama İngilizce konuşuyorlar, ne alaka' diye sordu. Ben de onların Katar ekibi ve tercümanlarının olduğunu söyledim. Daha sonra enkaza üstten kırarak müdahaleler yaptık, üstten müdahale yapılınca dolap kapağına denk geldik. O sırada da Abdulkadir sıkılmaya başladı ve 'Bu defa da dolap kapağı mı çıktı' diyerek espri yaptı. Daha sonra o bir sunta tahta karşımıza çıktı o tahta da Abdulkadir’i koruyordu. Ekip arkadaşlarım o suntayı elleriyle kırarak onu parçaladılar ve sıkışan ayağını madenci arkadaşlarımızın da desteğiyle Abdulkadir’i bulunduğu ortamdan kucaklayarak çıkardık" ifadelerine yer verdi.
"Devletimiz, itfaiyeci ağabeylerin sayesinde şu an ayaktayız"
128 saat sonra kurtarılan 12 yaşındaki Abdulkadir Gökkaya’nın amcası Bayram Gökkaya, "Abdulkadir önce Allah’ın sayesinde, daha sonra devletimiz, itfaiyeci ağabeylerinin sayesinde şu an ayakta. Ne kadar dua etsek azdır. İlk günden bugüne kadar hep yanımızda oldunuz, devletimizle birlikte yanımızda oldunuz. Her şey için teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.